• bebek moana bugüne kadar gelmiş geçmiş en ponçik şey olabilir.
  • geçen hafta bu filmi izledikten sonra biraz önce 2007 yapımı yine disney'in meet the robinsonsunu izlerken geçtiğimiz 9-10 senede animasyon teknolojisinde alınan yolu çarpıcı bir şekilde farkettim. görsel anlamda filme denecek hiçbir şey yok. gerçi hikaye ve karakterleri de beğendim.

    bu tarz filmlerle alakalı sıkıntı şu ki; madem artık insanların sırf çocuklarını götürecekleri değil kendilerinin de zevkle izleyeceği filmler yapıyorlar ve hatta yetişkin animasyon sever kitlesi gün geçtikçe artıyor neden 1 seans bile orjinal dilde gösterim yapılmıyor? 1 seans da olsa koyun kardeşim orjinal halini de izleyelim güzelce.
  • aşırılı tatlış bir film olmuş. dublaj sevmez karakterimden ötürü sinema salonunda izleyemediğim için anca tanışmış olduk moana hanımla. disney sıçsa bokunu izlerim derecesinde disney fanatiği olan beni ziyadesiyle mutlu eden bir filmdi. işin bir şekilde aşka bağlanmaması, kahramanın kadın olması ve prenses vurgusu olmaması en sevdiğim noktalar. biraz mulan tadı aldım ben şahsen.
    ayrıca gerizekalı gibi gülerken içeri babamın girmesi ve ekranda bir tavuk olması sanıyorum ki babam için çok yaralıyıcı oldu.*
    bu filmleri izleyip moana gibi, mulan gibi ve merida gibi kızlar yetişmesi çok güzel olacaktır.
    var ol moana!
  • çizimlerine ve animasyonlarına bayıldığım bir film oldu. özellikle sonlarda yapılan doğa ana animasyonu çok başarılı olmuş.
  • polinezya mitolojisinden beslenen bence gayet başarılı olan animasyon filmi
    kahramanların birbirine aşık olmaması ayrıca güzel
    moana nın saçları saç kestirme kararımı erteledi
    maui nin kolyesinden istiyorum şimdi onu araştırıyorum
    ve kalabalık aile hasretiyle yanan ben keşke benimde annanem babanem olaydı dedim içimden
  • bayıldığım hasta olduğum disney animasyonu.
    öncelikle bu animasyon teknolojisi artık aşmış kendini. iki gün önce beauty and the beast'i izlemiştim. moana'daki çizimlere renklere canlılığa bakarken ağzımı kapatamadım.

    --- spoiler ---
    özellikle i am moana şarkısı çalmakta iken moana'nın gerçekten de benliğini bulduğu kısımlar pek keyifliydi. orda büyükannesinden ve atalarından el alışı, güçlenişi muhteşem yansıtılmış.

    --- spoiler ---

    birkaç yerde gözlerim yaşardı, birkaç yerde sesli güldüm. sidekick tavuk arkadaşa selamlar saygılar. aşırı tatlış animasyondur kendisi.
  • mitlere ait bir çok özelliği barındıran, ders olarak okutulacak bir film desem abartmış olmam. mitin kaynağı, nerenin miti olduğu çok önemli değil, mitler genel olarak benzer özelliklere sahiptirler. bu film de hikayeyi zenginleştirmek için tek bir mite bağlı kalmamış, bir çok mit ve modern öykülere özgü ögelerle (haliyle) zenginleştirilmiş. çok güzel iş çıkarmışlar hakikaten.
  • (bkz: finding dory)'den sonra biraz ümidimi kesmeye başlamıştım. ama moana gerçekten çok başarılı bir animasyon olmuş. hikayesi çok farklı, can sıkmıyor.

    özellikle bebek moana çok tatlı değil mi? alıp bebem yapasım falan geldi izlerken.

    ayrıca moana'nın da klasik disney prenses tiplemesinden farklı olması da güzel. hafiften etli butlu, öyle kendine prens falan da aramıyor. kim olduğunu bulmaya çalışıyor ve sevdiği şeyin peşinden gidiyor.

    çok beğendim, iyi geldi. okyanus beni de seçer mi acaba diye düşünüyorum. burası çok sıkıcı..

    http://www.google.com.tr/…khykfcb0q_auibigb#mhpiv=2
  • önce kısa film.... beyaz yakalı köleler aynaya bakmış gibi hissedecektir. traji komikti.

    filme gelince... ayyh tropik tropik kemiklerim ısındı, kaslarım gevşedi.

    özünde standart bir "olgunlaşma" ve kendini ve potansiyelini keşfedip kullanma öyküsü. bunu farklı biçimde ve pek tatlı bir dille anlatmışlar.

    beli korsenin içinde yok olmuş tüm idealleri prenslerini bulmak olan prenseslerden halkının geleceği için yola çıkan okyanus aşığı moana'ya.. son zamanlarda kızları güçlü kuvvetli kahramanlar olarak görüyoruz. hamd olsun.

    ayrıca bonus olarak doğanın canını yakarsak onun da bizi üzeceği mesajını da iletmişler. pek faideli. anlayan büyükler anlamayan küçüklere izah ediversin.

    ve tabi ki heihei ... filmin neşesi.

    maoi'nin sağduyusu, vicdanı ve de cv'si görevini başarıyla ifa eden dövmelerine kalp kalp kalp.

    dublaj ekibi de başarılıydı bence, yine de orijinal soundtracki dinlemek lazım. yapılacaklar listeme ekledim.

    yine ben: şarkıları dinledim de geldim. eh her şeyin aslı güzel tabi ki. auli'i cravalho (moana)'dan how ı'll go far; dwayne johnson (maui)'dan you're welcome ve jemaine clement (tamatoa)'dan shiny (hele bunun bestesine falan ayrıca bayıldım) favorim.
  • bayıldığım film. özellikle alt metni dolu dolu ve çocuklar için besleyici.
    --- spoiler ---

    moana'nın neden seçilmiş olduğu belli, o azim bende olsa dağları aşarım. ayrıca öğrenme merakı ve bunun üzerine bilinmezliğe karşı duruşu çok önemli çocuklar için. okyanusu bilinmez olduğu için seviyor çünkü. bilinmez olduğu için korkmaktan kat kat iyidir, değil mi?

    maui ya da buna benzer bi ismi olan yarı tanrının başından geçenler filmin en etkileyici kısımlarından biriydi. önce iki insanın normal bi oğludur ancak yarı tanrı maui'nin deyişiyle "ona bi bakıp onu istemediklerini düşünmüşler." maui için bi dönüm noktası bu çünkü aile onu okyanusa bırakıyor! evet okyanusa... şuncacık çocuk yahu bu! neyse, tabi okyanus sihirli falan feşmekan, maui okyanus yoluyla tanrıçaya ulaştırılıyor. sonra da balık oltasının ucundaki kancaya benzer bi silah veriliyor. silah ya da bi asa. çünkü hasardan çok maui'i istediği şeye dönüştürüyor. maui'nin tek amacıysa hayatın başında tattığı o acıyı dindirmek için insanların kahramanı olmak, dibindeki ihitiyaç: sevgi. sevilmek için okyanusun dibinden adalar çıkarıyor, deniz yılanlarını öldürüp toprağa dikiyor ve hindistan ağaçları yapıyor! hepsi, insanlar için.. ama sonunda hatayı yapıyor ve yaratıcı gücü kalbinde olan tanrıçanın kalbini söküyor. olanlar oluyor tabii. insanlara yaratma gücünü bahşetmek için yaptıysa da olmuyor üstüne üstlük artık, toprak besin vermiyor, balıklar yok oluyor, kısacası yaptığı ters tepiyor. moana'yla birlikte yeniden kahraman olma umuduyla çıktıkları yolculukta maui kahramanlığın "oltalı ya da oltasız" olmakla değil yürekli olmakla ilgili olduğunu öğreniyor.
    --- spoiler ---

    kısacası; canımsın!

    düzeltme için jeangrey'e teşekkürler..
hesabın var mı? giriş yap