• avrupa'da elektronik bankacilik sistemi tas devrinin bir yil oncesine aittir. kredi kartimdan yaptigim harcama sistemde 4-5 gun sonra gozukur. nerelere otomatik odeme yaptigim belli degildir. talimati oyle pat diye durduramazsiniz.

    ote yandan, bir ustteki giride arkadas, turk bankalarinin musteriyi iyi siktiginden bahsetmis, avrupa bankalarinin hic sikmedigini saniyor. ben her yil 204 euro ( tl hesabi 1350 lira) yillik hesap ve kart parasi oduyorum. yani turk bankalarinin siki bamya gibi kalir avrupa bankalari yaninda.
  • elektronik / mobil bankacılık türkiye'de gerçekten çok ileridedir. bunun sebebi yukarıda sayılanlardan daha çok bankaların doksanlarda hayvan gibi para kazanmış olmalarından kaynaklanır.

    o zaman; o kadar çok kazanmışlar ki; parayı nereye koyacaklarını şaşırıp it'ye yatırım yapmışlar. özellikle pamukbank, yapıkredi ve garanti bankası.

    daha sonra teknolojinin işletme maliyetlerini çok düşürdüğünü farkedip devam ettirmişler ve bir kültüre dönüşmüş.

    tabi bu kültürün oluşmasında vatandaşın aceleci ve sabırsızlığı da etkili olmuştur.

    ek: bu bilginin kaynağı meteksan ın eski ortaklarından biridir. meteksan'ı, meteksan yapan doksanlardaki bankalardır.
  • yurtdışında çok uluslu bir bankada (30 ülkede bankamız var) perakende bankacılıkta çalışan bir yönetici olarak söyleyebilirim ki mobil bankacılıkta yani digital kanallarda türkiye endonezya hindistan gibi ülkeler avrupa'dan çok çok daha ileridedir.

    buradaki temel unsurlardan bazıları ülkelerdeki nufus sayısı, ülkenin coğrafi yapısı vb dir çünkü mobil bankacılık perakende yani bireysel müşteriye hitap eder.

    tahmin ettiğinizin aksine güvenlik altyapısı da çok gelişmiştir, gelişmemiş olan son kullanıcının teknolojiyi kullanma yetkinliği ülkemizde.

    tokatlanma sebebimiz ne yazık ki mobil bankacılık değil, telefonda bizi arayıp sifremizi isteyene şifrenizi verebilecek kadar saf olmamız, mobil bankacılık şifrenizi kağıda yazıp şifrenizi telefon kılıfında saklayacak kadar cahil olmamız, telefona abuk subuk kırılmış uygulamalar yüklemeye çalışmamız vb diye gider
  • sadece mobil bankacilik degil, hizmet sektoru, finansal sektorler, odeme altyapilari vb bircok mobil ve web tabanli islemlerde, kurumsal applerde turkiye dunyada ilk 3-5 icerisinde yer alir.

    bunun orneklerini bircok farkli sektorde rastladim.

    ornek 1 : kargo firmasi, yurtdisindan ortak oluyorlar yil 2005, yurtdisi ortak avrupanin en buyugu, turk firmasi in kullandigini kendi gelistirdigi yazilimi 14 avrupa ulkesine entegre edilmesini istiyor.
    ornek 2: banka, yurtdisindan satin aliniyor, turkerin kendi yazdiklari bankacilik programini kendi ulkesine istiyor.
    ornek 3: yemek karti firmasi, yabanci firma turkiyede bir firmaya ortak oluyor. turkiyedeki teknolojiden 15 yil geride, kendisine ve 17 ulkeye turkiyedeki tum uygulamalari entegre etmeye calisiyor.

    az ekmeklerini yemedik :)

    benim gordugu kadariyla, avrupa genc nufusunun olmamasi nedeniyle mobil piyasasinda cok geri lerde.. sadece bir sektor degil, bircok konuda fersah fersah geride..
  • türkiye’deki bankacılık sistemi (güvenlik paketleri vs. dahil) dünyanın baya önünde seyreder vaziyette zaten. bunu bilmek için türk bankalarındaki güvenlik sistemlerini araştırmanız yeterli.
  • kesinlikle türkiye bankacılığın her konusunda daha iyidir. evet ilk defa avrupa'yı kötülüyorum. bir de aq bitmeyen bürokrasisi. türkiye daha rahat bu iki konuda da.
  • 14 sene banka bilişiminde çeşitli görevlerde çalışıp sektör değiştirmiş bir bilgisayar mühendisi olarak ben de bir kelam edeyim;

    türk bankalarının regulasyonları, mobil ve internet bankacılıkları, ürün yelpazeleri vb avrupa ve amerikan bankacılığının fersah fersah ötesindedir.

    bunun temel nedeni türk bankacılığında teknolojiye geçişin amerikanın 5-10 sene sonrasından gelmesidir.

    amerikalıların 80-90 lı yıllarda yaptıkları bilişim yatırımlarını ve bu alanda aldıkları mimari kararları kökten değiştirmek çok zor ve masraflıdır.

    türkiye olarak bir nevi tam zamanında yapmışız bankacılıkta bilişim dönüşümünü.

    başka bir örneğe bakalım;

    alman demiryolu şirketleri halen windows 3.1 kullanıyor ve windows 3.1 admin arıyor.

    legacy olan bu sistemleri upgrade etmek için inanılmaz rakamlar ve zamanlar harcanması gerekiyor.

    o dönemde teknoloji upgrade edilebileceği düşünülerek tasarlanmıyor, uzun süre çalışması için tasarlanıyordu.

    ben 17 sene uptime'ı olan bir sunos gördüm ve kullandım, bu dönemin bakış açısında normal bir durumdu.

    oysa bu işe windows nt sonrasından başlasalar idi bugün güncel yada güncele yakın bir altyapı sahibi olacaklardı.

    edit: bankacılık altyapısı ile mobil bankacılık arayüzlerinin görselini birbirine karıştırmamak gerekli.
    x ülkesinde mobil bankacılık arayüzünün göze güzel geliyor olması, ux tasarımının iyi olması mümkündür.
    bu x ülkenin bankacılık sektörünün teknik olarak türkiyeden üstün veya türkiyeye eşit altyapıyı kullandıkları anlamına gelmemektedir. yani görüntüye değil makinenin içine bakmak gerek.
  • özellikle amerika birleşik devletleri'nin baya baya ilerisindeyiz bu konuda. bazen cidden baş ağrıtabilen durumdur.
  • öncelikle başlık düzeltilsin. (bkz: mobil bankacılıkta)

    sadece mobil bankacılıkta değil, tüm bankacılık uygulamalarında dünya'nın en önde gelen ülkelerinden birisiyiz.

    bu vesile ile eski bir anımı anlatmak isterim. türkiye'ye yabancıların bankacılık anlamında oldukça iştahlı olduğu dönemler. 2007-2008 yılları. çalıştığım bankanın satışta olduğu ve yeni sahiplerini beklediği dönem. muhtemelen el sıkışılmış ve artık çeşitli temsilciler ile ülkemizdeki dinamikleri anlamaya çalışıyorlar.
    bilenler bilecektir. belki de dünya'da çek karşılığı kredi veren tek ülke biziz. müşterimiz elinde belki de 100 adetten fazla çek ile şubeye girer. çekleri bize teslim eder. karşılığında kredi kullanacaktır. ben çekleri teslim aldım. çekleri operasyona götürdüm ve çeklerin teminat girişlerinden sonra kredi işlemleri için sistem girişlerini başlattım. o sırada şube de bulunan yabancı yetkili bana gelen çekler ile acele acele ne yaptığımı sordu. gelen çekler karşılığında kredi geçeceğimi söyledim. kadın bunu nasıl yaptığımızı bir türlü anlamamıştı. ve kendisinde ki yetkiye dayanarak o günden sonra banka da mantığını anlayana kadar çek karşılığı kredi işlemini yasaklamıştı. ciddi ciddi 2 gün bankada çek karşılığı kredi işlemi durdu.

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)

    avrupalının bakış açısında çek bir ödeme aracı olup türkiye'de vadelendirme ve teminat aracı boyutuna geçtiğini bir türlü anlayamıyorlar.

    örnekleri çoğaltmak tabii ki mümkün ama çok üşeniyorum. buraya kadar okuyan varsa teşekkürler. ben olsam okumazdım amına koyim.*
  • baslik dalgalanmis ve insanlarin hakli oldugu noktalar oldugu gibi yanlis noktalar da cokca var. 'mobil bankacilik' nedir iyi tanimlamak gerekiyor oncesinde. ama turkiyenin genel olarak fintech konusunda avrupa'dan onde sayilabilecegi dogru kabul edilebilir.

    bu yine de 'mobil bankacilik' veya 'genel olarak bankacilik' ile karistirilmamali. ornegin birisi baslikta avrupada x bankasinin bankamatigini bulamamaktan yakinmis, ancak 21. yuzyilda hala banka temelli bankamatik kullanimi kotu, ustelik nakit para ihtiyaci aramak daha da kotu. turkiyede bitaksi/uber kullanmiyorsaniz taksiye bindiginizde nakit paraniz yoksa cuvalliyorsunuz. bu hizmetlerin de sadece istanbulda var oldugunu hatirlatalim.

    mobil bankaciliktan kastiniz eger odeme metoduysa turkiye bu konuda cok da ileri degil. siz turkiye kullanim aliskanliklari acisindan degerlendiriyorsunuz ve turkiyede odeme sistemleri altyapisi (hem regulasyonlar yuzunden, hem de bankalarin fonlanma bicimleri ve kullanim aliskanliklari yuzunden) kredi karti ile yuruyor. kredi karti altyapisi da adi uzerinde "kredi" temelli, dolayisiyla siz banka hesabinizda paraniz olsa bile, ucak bileti alirken kredi kartinizdan alip "olmayan paranizi harcayip" sonra onu oduyorsunuz. odeme mekanizmamizin alt yapisini "kredi veren bir kart" ile iliskilendirince ciddi guvenlik onlemleri almak zorunda oluyorsunuz. turkiyenin bu konuda ileri sayilabilmesinin sebeplerinden birisi bu. sadece bu degil ama sizin kullanim aslikanliklariniza uydugu icin bu size ileri, advanced geliyor.

    ornegin basliga sebep olan haberda isvec denilmis. isvec hakikaten insanlarin kredi kartini neredeyse hic kullanmadigi, hele nakit kullaniminin 0'a yakin oldugu bir ulke. cogunlukla swish kullaniliyor ve bir yere (bar, dondurmaci, restoran fark etmez) gidip "nakit geciyor mu?" diye sormak gunumuzde hakikaten normal bir soru. stockholm biraz turistik oldugu icin nakit gecerliligi soz konusu olabiliyor ama yaklasik 3 ayda bir västerås'a gidiyorum ve neredeyse hic bir zaman nakit para harcayamiyorum. sebebi isletmenin cogunlukla kabul etmemesi. aslinda harcamayi tercih ediyorum ama gecmeyince kredi karti ile odemek zorunda kaliyorum, kredi kartim da swedish kron icin once dolar kuru cevirisi yapiyor ve kur farklari guzel hoplatiyor, boyle olunca yakinlarimin swish hesaplarini kullanmak daha mantikli oluyor.

    e peki nedir bu swish? bildigin bir uygulama, banka hesabiniza bagli. ancak siz swish kullanirken satici (orn. dondurmaci) diyor ki 'lutfen not kismina sunu yazin'. sonra siz o not ile birlikte uygun miktari gonderiyorsunuz ve bildigin saticiya telefonunuzdaki ekrani gosteriyorsunuz. yani validation resmen parayi gonderen kisinin telefonundaki bir ekran goruntusune bakiyor. turkiye, hindistan, bulgaristan, romanya gibi ulkelerde hayatta tutmayacak bir model, cunku ciddi guven iliskisine dayaniyor. ama haberdeki taksiciye sorsan "turkiye'de insanlar yardimci olur, guvenir birbirine". oyle degil mevzu.

    turkiyede odeme sistemlerinin geliskin sayilabilmesinin baska garip nedenleri de var. fintech sektorune yakin olanlar bilirler, turkiyede en cok ulkeyle crossborder odeme altyapisi sunan banka is bankasi'dir. dunyada da bir hayli ondedir. gecenlerde katildigimiz bir toplantida bu birimin muduru bulent kutacun bunu nasil basardiklarini anlatiyordu ve iki temel sebebi var. birincisi turk hava yollari. inanmazsiniz ama turk hava yollarinin dunyanin en cok noktasina ucan havayolu olmasi, odeme sistemlerinde ciddi challenge'lara sebep oluyor. adamlar brezilya'ya da ucuyor, arjantin'e de, isvec'e de, hollada'ya da. boyle olunca oradaki butun yerellerin odeme aliskanliklarina uyum saglaman gerekiyor. o zaman gidiyor is bankasina "bu ulkelerin odeme sistemlerine calis" diyor. brezilya'da sizin hayatta duymadiginiz boleto kullaniyor, arjantin rapipago kullaniyor, isvec swish kullaniyor, hollanda ideal kullaniyor. bunlarin tamami o kadar farkli aliskanliklar ve toplum dinamiklerine dayaniyor ki, ornegin brezilyadaki boleto bancario resmen fiziksel kupon gibi kagitlarla eczanelerden, postanelerden odeme yapabileceginiz bir altyapi.

    yine is bankasinin bu tip "garip" odeme sistemlerine entegre olabilmesi turkiye'ye gelenlerin vize alirken odeme yapma ihtiyaclarindan kaynaklaniyor. siz abd'ye gideceginiz zaman abd vizesi almalisiniz ve bunun icin gidip konsolosluga us dolar'i odemeli, bir ton da belge gostermelisiniz. ancak turkiyeye gelen turistler https://www.evisa.gov.tr/ adresinden kendi odeme aliskanliklarina gore vize alabiliyor. siteye girip bakin, normalde gormeye alisik olmayacaginiz odeme bicimleri var. yine is bankasi yapiyor bunu.

    bu tabii ki bir know-how gelistiriyor ve cross-border odemelerde bu know-how'in kullanilabilmesi, bankalarda da bu alanda rekabet doguruyor. turkiyede eticaret yapan bir siteniz varsa, is bankasi, garanti bankasi, yapi kredi gibi bankalarla calisip cin'le bir cinlinin aliskanliklarina gore, rusya'yla bir rusun aliskanliklarina gore ticaret yapabiliyorsunuz. ancak air france da brezilyaya (sanirim) ucuyor, yine de fransa'da eticaret yapiyor olsaydiniz bu ulkelerin size fransizlarin odeme aliskanliklari ile odeme yapmasini beklerdiniz.

    ote yandan regulasyonlarla ilgili gariplikler de var. ornegin turkiyede e-fatura entegrasyonu yeni ve acili bir durumda. kredi karti pos cihazlari uretimi ve bunlarin elektronik ortamda tutulmasi konusu da oyle. hala gelirler idaresi baskanligi, bddk gibi kurumlar online odeme ile ilgili islemlerde verinin turkiye sinirlari disina cikmamasi icin yasalar koyuyor. bu durum odeme sistemcilerin amazon web services, google cloud gibi ekonomik ve teknolojik, olceklenebilir, yuksek uptime'li, evrensel teknolojilerden faydalanamamasina sebep oluyor. hadi diyelim kritik sistemlerini sadece turkiyedeki verimerkezlerinde tutsunlar, bu sefer kullandiklari third-party hizmetler sikintiya ugruyor, cunku bu hizmetlerin %90'i farkli ulkelerdeki cloud altyapilarinda bariniyor. bu surec oyle zincirleme buyuyor ki, su anda turkiyede apple pay, google pay gibi oldukca yaygin ve pratik odeme seceneklerinin sunulamamasina kadar gidiyor.

    yani bankalarimiz "mecburen" bir takim challenge'larla karsi karsiya kaliyor ve bir cok acidan bunlar son kullaniciya turkiye bankalarinin mobil/internet bankaciliginda geliskin oldugu iluzyonunu yaratiyor ama o daha ziyade sizin kullanim aliskanliklarinizla ilgili. topyekun bakildiginda turkiye fintech ekosistemi gercekten de hollanda'dan kat be kat daha iyi, ama sizin temin ederim hollandalilarin bankacilik ve odeme secenekleri bizimkisinden daha fazla.

    daha da kritigini soyleyeyim: almanyada bir tren garinda tuvalet icin 50 cent'i kredi kartinizla odeyebilirsiniz, ama turkiyede bakkallar/benzin istasyonlari bir paket sigarayi bile kredi kartiyla odemekten kacinirlar. elinizdeki tek dijital odeme yonteminin banka kredilerine dayandirilmasinin yan etkileri bunlar. bankamdaki parayi cekmek icin kendi bankamin bankamatigini bulamadikca tuvalete bile gidemeyeceksem, sicarim oyle mobil bankaciliga? bu durum basli baslina fintech konusunda yetkin bankalarin hala son kullaniciya rahat bir deneyim saglayamadigi, ve turkiye tuketicisinin kullanim aliskanliklarinin dijitallestirmeye ayak uyduramadiginin gostergesidir.

    edit: bkm degil tabii yasayi koyan, bddk. hizla yazinca sacmalamisiz o noktayi, eksiseyler'e de oyle girmis, duzeltilse iyi olabilir bkm'yi zan altinda birakmayalim.
hesabın var mı? giriş yap