• şehrini bilmiyorum ama havaalanı hakkında çok ilginç şeyler öğrendiğim korsan yuvası.

    genel bilgi; pilotların dünyadaki her meydana inişinde, kalkışında, yerde taksi yaparken kullandıkları chartlar vardır. alçalma chartları, ils, vor, ndb yaklaşması, ground chart, parking chart vs. bunların yardımıyla yapılır o meydana yaklaşma ve iniş.

    bu mogadişu denilen meydanda hiçbir seyrüsefer yardımcısı yok, varsa bile gayrifaal. faal olsa bile chartlar yok. tamamen görerek yaklaşma yapıyorsunuz. meydan okyanus kıyısında, bir tarafa okyanus üzerinden, diğer tarafa şehir üzerinden yaklaşılıyor.

    biz giderken kaptanın bana yaptığı brifing şu şekildeydi. "gideriz abi, şehrin üzerinden minimum 15.000 feet'te geçeriz, bu manyaklar roket moket, mermi atıyor, okyanusa açılırız, döner pisti karşılar ineriz. okyanus tarafında taş bile yağsa oradan ineceğiz. okyanus üzerinde de geç alçalmaya başlarız, bunlar kafaları güzel teknelere atlayıp uçaklara atış talimi yapıyorlar". abartmıyorum, adamlar ciddi rahatsız.

    sağ salim inişi gerçekleştiriyorsunuz, park ediyorsunuz. olaylar başlıyor. şimdi, dünyanın çoğu yerinde uçakların bulunduğu apron diye tabir edilen mekanlarda öyle herkes dolaşamaz. görevli olmanız ve yaka kartınız bulunması lazım. yani oraya girebiliyor olmanız gerekli. aga bu mogadişu apronuna duyan gelmiş. bildiğin ortada kafasına göre yürüyen, dolaşan adamlar var. ufak uçaklar var kafasına göre taksi yapıyor, ortada duruyor bırakıyor uçağı gidiyor. normalde uçakların yakınında sigara falan kati suretle yasak, adamlar ağızda sigara, yakıt alan uçakların yanında dolaşıyor.

    biz indikten bi 15-20 dk sonra bir uçak indi, çift motorlu, pervaneli, biraz uzağa park etti. meydandan böyle abartmıyorum, 50 kişi falan koşmaya başladı uçağa doğru. balya balya uyuşturucu çıkarıyorlar, sırtlayıp gidiyorlar. bizim uçağın güvenliğinden sorumlu terminatörler vardı orada, eski sat komandasu falan, adam bana "buraya günde 5 kere falan gelir bu uçaklar, gelmese iç savaş çıkar burada" diyor.

    çalışmaya gitmeyi düşünenler, aga yer mi kalmadı dünyada?
  • insanların tesadüf eseri ölmediği, bilakis tesadüf eseri yaşamlarını sürdürdükleri zavallı şehir.

    trafik:

    mogadişu'da şehir içi ulaşım tuk tuk ya da bajaj dedikleri triportörler, hususi otomobiller ve ticari taksiler ile sağlanır. motosiklet ve otobüs nadirdir.

    iç savaş çıktığından beri şehirde belediye işlerinin hiçbiri yerine getirilemediğinden yolları yıllarca harap kalmıştır. neyse ki tika şehrin yaklaşık 40 km.'lik (daha fazla da olabilir) ana arterlerini iki gidiş iki geliş olmak üzere beton refüj ve kaldırımlarla birlikte inşa etmiş; trafik işaretlerini ve aydınlatma lambalarını da yerleştirmiştir.

    şehirde trafik lambası bulunmadığı gibi hiçbir trafik kuralı da câri değildir. trafik sağ gidiş, sol geliş şeklinde düzenlenmiş olsa da sürücüler keyifleri ne yandan isterse o yandan giderler. bazı araçların direksiyonları sağda bazılarının ki soldadır.

    mogadişu trafiğinde korna ikaz için değil ancak bunun dışında her şey için çalınır. işin garibi, korna çalmak lazım geldiği zaman onu kullanmazlar. mesela km 4'te (merkezî bir semttir) iki gidiş iki geliş refüjle ayrılmış caddede sağ şeride araba park etmiş, sol şeritte ise aracın şoförü biriyle muhabbet etmek için durmuştu. peşinde kuyruk olan araçlar korna çalmak yerine refüjün üstünden karşıya geçiyor ve yollarına devam ediyordu.

    türkiye'de olsa at hırsızı olduğuna kalıbınızı basacağınız tipler mogadişu'da trafik polisliği yapar. bu satırların yazarının işittiğine göre rüşvet alır, şayet vermemekte ısrar edilir ise silah çekebilirlermiş.

    şehirde büyük küçük çok sayıda trafik kazası olur. genellikle polis çağrılmaz. ya hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam ya da kavga ederler, bazen aralarında anlaşıp hasarı karşıladıkları da olur. şahit olduğum bir kazada askerî araç (askerî araç dediysem, her yanı dökülen, el kadar vuruksuz yeri bulunmayan kasasında altı asker ve bir makineli tüfek bulunan kamyonet) sürücüsü göz göre göre karşıdan gelen arabanın sol köşesine vurdu, farı kırdı ve sol çamurluğu dağıttı. her iki araç da birkaç dakika hareketsiz kaldıktan sonra kazaya uğrayan aracın şoförü inip askerî aracın şoförüne (el kol hareketlerinden anladığım kadarıyla) serzenişte bulundu. hemen kasadaki asker inip adamı ite kaka arabasına bindirdiler. adam onca zararın üzerine bir de hakarete uğradı.

    yukarıda yazılanlardan gayet açık anlaşılacağı üzere mogadişu'da trafik hiç bitmeyen bir hengâmedir. hem bu sebepten hem de kontrol noktalarındaki asker ve polislere dert anlatmanın imkânsızlığından yabancılar şehirde arabaları genellikle kendileri kullanmaz, mutlaka yerli bir şoför tutarlar.

    mogadişu'da arabaların çoğu türkiye'de hurda dediğimiz araçlara rahmet okutur. kazasız; eziği, vuruğu olmayan araç görmek zordur. fennî muayene ve egzoz emisyon ölçümünden bahsetmiyorum bile.

    şehirde kazasız bir araç görmüşseniz muhtemelen yabancı şirket ya da misyon aracıdır. yabancıların hemen tamamı toyota hilux ya da toyoto cruise gibi zırhlı araçlara binerler. hilux'un arkasında mutlaka 3-4 tane ak-47'li özel güvenlik görevlisi bulundurulur. zırhlı araçların çoğu patlama esnasında konserve gibi dağılsa da tüfek, tabanca kurşununa karşı koruma sağlar.

    şehirde çok sayıda kontrol noktası bulunur; fakat bunların amacı trafiği kontrol etmek değil, bombalı araç ve terörist yakalamaktır. bu kontrol noktalarında yollar türkiye'de otopark girişlerinde olduğu gibi inip kalkan demir borular ile kesilir. borunun bir ucunda beton ağırlık olup diğer ucunda bir urgan bağlıdır. görevli urganı saldığında yol açılır, çektiğinde kapanır. bazen yarım saat yolun açılması beklenir. bazı zaman da alınan istihbarat üzerine yollar bütün gün kapalı kalabilir.

    mogadişu'da lpg'li araçlar yaygın değildir. binek otomobiller genellikle benzinlidir. mayıs 2018 itibariyle benzinin litresi yaklaşık 50 senttir. (işte mogadişu'ye yerleşmek için geçerli bir sebep) bir iki türkten benzin ve mazotun türkiye'ye göre daha kaliteli olduğunu duymuştum.
  • en kötü devletin bile devletsizlikten daha iyi olduğunu bana gösteren şehir. yıkıntı binalar ile dolu ama doğası o kadar güzel ki tesis ve güvenlik olsa tatil için miami'ye tercih ederim. tek bir trafik lambası yok. yollar devasa çukurlarla dolu. hemen her erkek sürekli khat çiğniyor. kadınların ise kullanması yasak. sokaktaki insanlar bizden daha güleryüzlü ve mutlu görünüyorlar. bunu khata mı yoksa hayattan beklentilerinin düşüklüğüne mi bağlasam bilemedim. erkeklerin 4 eşli olması neredeyse elzem olduğundan tek kadınla evli olanlara bekar gözüyle bakıyorlar.
    aralık ortasında az köpekbalıklısından bir sahilde denize girdik, muhteşem sahilde futbol oynadık. yüksek kondisyonlu, ama organize olamayan disiplinsiz afrika futboluna şahit oldum. birçok yerini gezdiğim ama ünlü bakara pazarına cesaret edip gidemediğim şehir. uzun zamandır hiçbir beyaz orayı göremememiştir sanırım.
  • aden abdulle, adlı bir havaalanı var burada, ve sanırım yapımında türkiye'nin de katkıları var zira havaalanı girişinde türk bayrağı gördüm, ayrıca thy'nin handling firması, turkish ground services (tgs) burada vize personeli olmamasından dolayı her tarifeli seferde bir vize personelini gidecek uçakla göndermektedir.
  • bir zamanlar afrika'daki en güzel kentlerden biri olduğu söylenen, hint okyanusu kıyısındaki küçük, harcanmış, yaralı şehir.
  • havalanina yapilan saldiri sonucu 2 afrika birligi askeri ve de birkac sivil olmus. saldiriyi gerceklestirenler iki aracla ana girise yonelmisler, araclardan biri direkt patlamis, digerinden ise iki kisi inmis ve bu kisiler kosarken kendilerini havaya ucurmuslar. saldiriyi al shabaab orgutu gerceklestirmis.

    orgutun sozcusu seyh ali mohamud rage, saldiridan kutsal bir operasyon olarak bahsetmis.

    http://www.alertnet.org/…ews/newsdesk/lde6880yx.htm
  • bombalı saldırı olmuş ve aralarında türk mühendislerin de bulunduğu 50 kişi yaşamını yitirmiş.

    kaynak: https://www.google.com.tr/…ayan-saldiri-2553681-amp
  • terör artık bu şehirden yavaş yavaş çekilmeye başladı. nasıl yani demeyin, 2010 öncesinde şehir merkezi terör örgütünün yönetimindeyken artık sadece şehir dışından bombalı araç amaçlı şehre girebiliyorlar. merkezi yönetim 2014 sonu itibariyle şehir merkezi kontrolünü ele geçirdi.
  • (bkz: bakara)
hesabın var mı? giriş yap