• asaf hâlet'in* molla câmi üzerine harika bir incelemesi mevcut. hayatı, eserleri ve eserlerinden parçalar. ilk baskı kanaat kitabevi. piyasada hece yayınlarının gayet özenli baskısı bulunabilir.

    incelemede dikkatimi en çok celbeden hususlardan biri, asaf hâlet'in tasavvuf ıstılahına ait sözcükleri fransızca karşılıklarıyla beraber açıklaması olmuştu. özel bir kitap hülasa.
  • kalpten çıkan söz kalbe tesir eder.
  • iranın 15. asırda yetişmiş büyük mutasavvıf, mütefekkir, alim ve şairi. asıl adı mevlana nureddin abdurrahman b. nizameddin'dir. birçok manzum ve mensur eserleri vardır.
    mevlana hakkında söylediği "mevlana bir peygamber değildir ama kitabı var." sözü ile mevlana'nın büyüklüğüne dikkat çekmiştir.
  • horasan'ın cam şehrinde doğmuş, mutasavvıf alim ve sufi şair.

    üstad, timur devleti dönemindeki şii - sünni kavgalarından o kadar bunalmıştır ki aşağıdaki şiiri yazmıştır:

    "ey mug-beççe ez mihr bedih câm-i meyem
    k'âmed zi nezâ-yi sunnî u şî'a qayem
    gûyend ki câmiyâ çi mezheb-dârî
    sad şukr ki seg-i sunnî u har-i şî'a niyem"

    türkçesi:

    ey zamane sahibi şarab kadehimi ver,
    zira sünni ve şii kavgasından mideme bulantı geldi,
    bana hangi mezheptensin diye soruyorlar,
    yüzlerce şükür ki sünni köpeği ve şii eşeği değilim.

    (prof. dr. ismail aka, timur devleti, sayfa 135 - 136)

    ~

    türk adını her duyduğunda acı ile kıvranan, geçmişin büyük türk şair, hükümdar ve komutanlarına türklük dışı etnik/coğrafi kökenler uyduran kürtçü yalanları bitmiyor, tükenmiyor arkadaş.

    dünya tarihine geçmiş olduğu üzere karakoyunlu cihan şah, akkoyunlu uzun hasan, germiyanoğlu yakup bey ve hüseyin baykara özbeöz türk hükümdarlarıdır.

    akkoyunlu ve karakoyunlular ise oğuz türklerinin kurup yönettiği devletlerdir.

    tarihi gerçekleri eğip bükerek, etnik kökenlerini belirtmeyerek, türk hükümdarlarını salt "iran ve ortadoğu hükümdarı" olarak tanımlamak ancak acılı bir kürtçü nihilizmi ile mümkün olabilir.

    güneşin balçıkla sıvanması mümkün olmadığı gibi tarihi gerçeklerin zagros yalanları ile değiştirilmesi de olası değildir.

    türk tarihine benzer kadim bir geçmişe sahip olmamak, imrenip özenmek de ayıp da değil.

    ayıp olan türk tarihine göz dikip küçümsemektir. 5 bin yıllık sahte tarih yazımları ile uyduruk kadim bir geçmiş yaratmaya çalışmaktır.

    kürtleri, kürt geçmişini yüceltmenin yolu türkleri ve türk tarihi küçümsemek değildir.

    ki tarihi gerçekleri uydurma bir aşiret tarih yazımı ile değiştireceğini ve alçaltacağını sanan biri, türk imgesini değil sadece kendisini küçültür. kıskançlık, yetersizlik ve değersizlik duygusunu aleme ifşa eder.

    (bkz: alfred adler)
  • "yâ resûlallah! çi bâşed çün seg-i ashab-ı kehf?
    dâhil-i cennet şevem der zümre-i ashab-ı tû,
    o reved der cennet, men der cehennem key revast?
    o seg-i ashab-ı kehf, men seg-i ashab-ı tû"

    ya resulallah! ne olaydı ashab-ı kehf’in köpeği gibi,
    senin ashabının arasında ben de cennete gitseydim!
    o köpeğin cennete, benim cehenneme gitmem reva mıdır?
    o ashab-ı kehf’in köpeği ise, ben de senin ashabının köpeğiyim!
  • 15.yy'da iran'da yaşamış şair.
    asıl adı molla yahut mevlâna abdurrahman nureddin camî'dir. camî mahlasını alması konusunda iki rivayet vardır. biri kendisinin şeyh ahmed cam'a bağlı olmasından dolayı öteki ise doğduğu kasabanın adı sebebiyle bu mahlası aldığıdır.
    camî'dir 90 dan fazla eseri var ancak ben en bilinenlerinden birisi olan baharistan adlı eserinden kısa bir bölüm paylaşacağım.

    "bilmiş ol ki yurt korunmasında dindarlık veyahut dinsizlik değil adalet ile insaf işe yarar. dünyanın düzeni için dinsiz adalet dindar padişahın zulmünden daha iyidir."

    ne güzel bir söz değil mi?
  • "sevgiden daha yakın bir yakınlık yok, düşmanlıktan daha uzak bir uzaklık da yoktur."
  • şiirlerinde sadece molla mahlasını kullanır.
  • molla cami'yi halil inalcık'ın nasıl tanımladığını duysanız ağlardınız bence:

    "abdurrahman câmî (1414-1492), tüm islâm hükümdarlarının davette yarıştıkları islâm dünyasının voltaire’i idi."

    inalcık'ın abarttığını düşünüyorsanız kesenin ağzını biraz daha açayım. fatih sultan mehmet 5000 (beşbin!!!) altın armağan göndererek molla cami'yi istanbul’a davet etmiş ama davete icabet, zaman-mekân uyumsuzluğu ve fatih'in ölümü nedeniyle bir türlü gerçekleşememiş.

    fatih'in oğlu beyazıt'ın molla cami'ye olan sevgi ve saygısı ise ona hitaben kaleme alınmış “nûru’l-hak ve hakîkat”, “nakşbend-i i’tikâd” gibi mültefit ifadelerle dolu mektuplardan ve cami'nin kendisine gönderdiği eserlerin karşılığında verdiği 1000 florin altından anlaşılıyor.

    gerçi fatihmiş, beyazıtmış falan, molla cami alışkın bu ilgiye. karakoyunlu cihan şah, akkoyunlu uzun hasan, yâkub bey, hüseyin baykara gibi nice iran ve ortadoğu hükümdarı var kankaları arasında.
  • abdurrahman bin nizameddin ahmed nureddini cami tarafından,ibn-i hacibin kafiye adlı arapca gramer kitabına yazilan ''fevaidi ziyaiye'' adlı serhin halk arasındaki meshur ismi.klasik arapca egitiminde kafiyeden sonra okutulur...
hesabın var mı? giriş yap