• miyazaki ekolünden giden bir hikayeye sahip hiroyuki okiura animesi. güzel, naif.
  • iki anime manyağı arkadaşımla uzun süre gülmemi sağlayan film. şimdi ben anime izleyen biri değilim. hayatımda iki anime izledim biri paprika diğeri de bu. tabi isimlerini falan bilmiyorum. animeyi anlatma çabam onların tahmin etme girişimleri. 300 taneden fazla anime izlemiş arkadaşlarımın en sonunda bunu izlememiş çıkması falan gerçekten komikti. benim kültürüm olmadığı için şimdi ne desem boş ama ben bunu çok beğenmiştim. çok hoşuma gitmişti.

    salaryman kintaro
    hayır değil

    hotarubi no mori e
    yok değil

    kiki's delivery servis?
    yok değil bu da

    totoro ya işte
    ya değil olsa hatırlarım baktım görsel değil

    akira kesin
    yok lan onda dünya savaşı var
    değil baktım ona da

    bence sen iyi bak baya spirited away bu anlattığın
    ya baktım değil görsellere

    ya bir sahnesi var işte kızın anası hasta motora atlayıp köye gidecek ama deli yağmur var. dayısı ile beraber yola çıkıyorlar sonra canavarlar köprü oluyor yıkılan köprü yerine. daha nasıl anlatayım ya

    yani anime serilerinin arada böle film gibi ovaları çıkar onlardan birini izlemiş olma ihtimalin

    ne bilim ya :d

    a: uçak var mı filmde
    b:değil ama buldum galiba valla
    c:neymiş neymiş çok merak ettim
    a: bu işte ya kim bunlar bunlardı http://i.imgur.com/a6aiwm3.jpg
    c:momo en no tegami
    b:güzel mi izlim skadjadasd
    a:senin izlemediğini izlemek de çok ironik oldu
    c:ironik değil anime izlemeyen sen anca bulursun böyle bişeyi zaten asjdsahda
  • geceleri üst kattan gelen misket yuvarlanma sesinin youkai'lere bağlandığı "slice of life" türündeki anime. uluslararası bir sorunu ele almışlar herhalde. yalnızca bizde olmuyormuş.

    baba öldükten sonra, halkın büyük bölümünün tarımla uğraştığı bir adaya taşınan momo ve momo'nun annesi ikuko'nun, yeni bir yaşama adapte olmaya çalışmaları, bölümler halinde anlatılmış. yalnızlık ve izolasyon sürecinin yaşam yeri, olsa olsa, karadan kopuk halde süzülen, irili ufaklı adalarla örtüşebilirdi. ölüm, ikuko ve momo'yu sadece şehir yaşamından değil, birbirlerinden de koparmış. ikuko, sessiz sakin emekli adasına yerleşmesine rağmen, sürekli bir telaş halinde. film boyunca momo'ya, kolilerin boşaltılması gerektiğini söyleyip dışarı çıkıyor. geçmiş yaşamından kopmak için geldiği adaya uyum sağlayamıyor. hayır, sağlamak istemiyor.

    momo ise, korkak, kırılgan; babası ölmeden önce onunla tartıştığı için suçluluk duygusunu içinde yaşayan, küçük bir çocuk. çekingenliği nedeniyle, adadaki çocuklarla iletişim kuramıyor. annesiyle olan iletişimi de sınırlı. karşısına çıkan üç youkai, momo'yu korkularından arındırıyor. yüksekten, sudan, yalnızlıktan ve daha birçok şeyden korkan momo, youkai'lerin de yardımıyla güçlü, korkusuz, cesur biri oluveriyor. youkai'lerin onu değiştirdiği gibi, momo da youkai'lerin umarsız, bencil yapılarını değiştiriyor.

    filmin, pastel renkleri, dinginliği ve çizimleri çok hoşuma gitti. "gelişmiş ülkelerde nasıl tarım yapılır 101" dersi gibiydi bir de.
  • ilk başta ilginç görünse de ortalamanın altında olan anime filmi.

    --- spoiler ---

    birinin aslında sevdiği birine "senden nefret ediyorum" demesi ve hemen ardından o kişinin ölmesi ya da başına kötü bir şey gelmesi klasiği hiç de duygusal değil. kavga edip de barışamadan ölme olayı yazarın kolaya kaçmasıdır. bu duygu sömürüsünü kim bilir kaç kere gördüm valla yeter artık benim gibi en ufak şeye zırlayan sulugöz birine bile hiç dokunaklı gelmiyorsa bu film cidden olmamıştır. 50 dakka boyunca 3 ruh goygoy yapsın, kızı rahatsız etsin, bütün film fayda değil zarar vermelerini izleyelim sonra sen tut biz senin koruyucunuz de. o sondaki şey dışında hiçbir yardımları olmadı ki hatta korumayı bırak kızı tehlikeye attılar o yaban domuzlarına falan kovalattırarak.

    motosikletli sahnede onları tayfundan koruyan şey çok saçmaydı nerden aklına geldi olum bu yaratık dedim adam rüyasında falan görmüş heralde.

    köprüyü geçip oraya vardıklarında birden annesini hastanede göstermelerine de anlam veremedim. kadını yanlarında götürmediler ki nasıl oluyor o öyle? doktoru kadına getirecekler sandım hastanede olduğuna göre o da olmamış. hastaneyi mi kadına getirdiler aq. bu arada "her zaman sizi izliyorum" saçmalığı da hiç duygusal değil. sevdiklerinin ölünce tanrı gibi bir şeye dönüştüğü ve yukardan yardım falan gönderip her hareketini izlediği düşüncesi tatlı değil tam tersine korkutucu. biri sürekli beni izlese ben rahat edemem ki insan ürperir ondan aq

    --- spoiler ---
  • acikli, yer yer komik, 8 lik animedir. su japonlarin cocuk kafasi tasvirlerine hastayim, yani cocuklarin, ergenlerin dusunme sekilleri vb konulardaki detay tespitleri vs.

    guzeldi. arkaplan cizimleri fazlasiyla iyiydi. tamam, ajite ettigi durumlar var ancak, aileden birinin olumu uzerine anlatilan hikayede bu zaten kacinilmaz. yani konunun ic parcalayan kisimlarini, duygu somurusu kateorisine sokamadim bu anlamda.

    yaratklarin karakter tasarimlarindan hazetmesem de, sonucta garip ve urkunc olmalari konu ile tutarli. yani animede siritmayacak kadar urkunc, minikler izlerse diye de, veletleri tirstirmayacak kadar karikaturize bir tat yakalanmis. (diye element uydurayim dedim, yoksa kotuydu karakter tasarimi, savunulacak tarafi yok)

    ancak su animeyi izleyecek olanlardan, yakin zamanda birini kaybetmis olan varsa, baya dagilabilir izlerken. aklinizda buluna!
hesabın var mı? giriş yap