mona lisa'nın abartılmış bir sanat eseri olması

• ayakta bile alkışlayacağım eleştiri.
  
  (bkz: birinin bunu söylemesi gerekiyordu)
• (bkz: oraya garip bir şey çizmişler)
  (bkz: resmen ucube)
• vay be ne cevher sanat eleştirmenlerimiz varmış dedirten iddia. ayrıca bu sayede tabloları büyüklüğüne göre değerlendirenleri de görmüş olduk. buna göre levent metro istasyonundaki fayans cinileri kaldırıp louvre'a göndermemiz gerekiyor herhalde. bu başlık altına yazanlar ya gerçekten cahil ya da esaslı trol.
  
  mona lisa tablosu gioconda ailesi tarafından leonardo da vinci'ye ısmarlanmış olsa da leonado da vinci'nin tabloyu hiçbir zaman teslim etmediği ve ölümüne kadar yanında tutarak çeşitli değişikliklerle daha da mükemmele ulaşmaya çalıştığı söylenir. ayrıca bu tablo sfumato tekniği kullanılarak (yani kenar çizgileri yapmadan kenarlarda renkler biribirine karıştırılarak) daha canlı bir görünüm yakalanan ilk tablolardandır. kadının göz ve ağız çevresinde bunu görmek mümkündür. dönemin ve sonrasının diğer portreleriyle karşılaştırıldığında olay daha da net görülebilir.
  
  ayrıca leonardo da vinci arka plana oldukça karışık ve net renklerin hakim olduğu bir manzarayı havadan perspektifle koyarak mona lisa'nın sakin duruşunu ve yüz ifadesini de ön plana ve üste çıkarmıştır.
  
  he mona lisa'nın popülerliğinin boku çıkmamış mıdır? hem de ağır çıkmıştır. ancak yine de bilinmeyen şeylerin arkasından böyle atıp tutmamak lazımdır.
  
  dur dur bak aklıma ne geldi sözlük: mona lisa'nın öyle kaşsız kirpiksiz çikin görünen bir kadın olması dönemin kadınları arasındaki güzellik anlayışından gelmektedir. dönemin asil veya üst tabaka kadınları özellikle yüzdeki tüm tüyleri basitlik göstergesi olarak düşünüp saçın önleri da dahil olmak üzere alırlardı. koskoca leonardo da vinci'nin her boku çatır çatır çizip iki kaşı kirpiği beceremeyeceğini düşünmüyoruz değil mi?
  
  he bi de mona lisa çizilirken kullanılan piramit tekniği (hatunun duruşuna dikkat ederseniz, ellerin önce çıkarılarak vücudun piramit şeklinde çizildiğini ve böylece hayvan gibi perspektif yakalandığını görürsünüz) daha sonra gelen michelangelo da dahil bir çok ressam tarafından benimsenmiş bir tekniktir.
  
  heh şimdi atış serbest...
• ben bu konularda biraz cahilim yahu. mesela bir sanat eserinin ne anlatmak istediğini birisi bana açıklamazsa anlamıyorum. mal mal bakıyorum böyle.
  
  açıkladıklarında ise oha diyorum. yapan sanatçı neler düşünerek, hayal ederek yapmış diyerek çıkıyorum. sonra bir daha aklıma gelmiyor. aklıma gelen tek şey akşam ne içeceğim ve yiyeceğim oluyor. hayat işte.
• bu arkadaslarimizin da suphe ettigi uzere tablonun asil degeri resmedilen kisinin karakteri uzerine gelismistir. ayrica da vinci'nin kadini cok guzel ve gulusunden baslayarak canli bir sekilde cizdigi de su goturmez bir hakikattir. bu resmin louvre'da kursun gecirmez camlarin ardinda saklanmasi da onu kutsallik mertebesine yukseltmistir. bu mantigi elestiren duchamp'in pisuvar'i gibi bir eser de muzeye konuldugunda hakli olarak ilgi cekecektir.
  
  her seye ragmen, mona lisa'yi tek basina degerlendiremeyiz. o, da vinci'nin hayatindaki tablolardan biridir, eger bir butun icerisinde dusunursek, da vinci'nin heykelleri, frescolari, tavan suslemeleri arasinda bir inci gorevi gormektedir. ayni resmi ayni tarihte baska hic bir eseri olmayan birisi yapmis olsaydi, roma'daki yuzlerce muzenin birinde asili olacakti ve hic kimse bu kadar onemsemeyecekti. ayni sey picasso'nun guernica tablosu icin de gecerlidir. guernica guzel bir tablo degildir, onu muhim kilan o tarihsellik icindeki sergiledigi durus ve verdigi mesajdir.
  
  samuel beckett'in godot'uyu beklerken oyunu vardir, bilenler bilir. farz-i misal bu oyun hic yazilmadi ve yirmi yasinda bir oyun yazari hocasina donem odevi olarak bunu teslim etti, direk sifir. bugun dahi bu gecerlidir. cogu sanat eserini yaratan icinde bulundugu tarihsel diyalektiktir. fransa cantabrion magaralarindaki bizon cizimlerine simdi bakip "bu ne laaa yarragim gibi resim cizmisler utanmadan gombrich de kitabinin basina bunu koymus, bunu benim oglan da yapar" demek 3000 veya daha once yaratilmis bir esere gotunle bakmak demektir.
  
  overrated meselesine gelirsek, katilmiyorum, da vinci'nin kendisi kadar onemli bir adam (en azindan biizm memleketten) daha gelmemistir. mona lisa bir de altin oran teorimi acisindan onemli bulunuyor, konuya cok hakim degil simdi atmasyona girmeyeyim ama olayin bir de boyle bir yani var. haci populer kulturun ve sanat tarihinin bas taci olmus artik, degistiremen kolay kolay.
• abartıldığı halde "balon" olmaması ile şaşırtmış durumdur.
  allah allah sözlüğe bi' şeyler oluyor galiba.
  
  (bkz: x abartılmış balon bir y'dir)
• katıldığım önerme. louvre'un her yerinde mona lisanın yerini gösteren oklar olması kadar sinir bozucu bi şey yok, bi ton eser varken 100 kişinin el kadar resimin fotoğrafını çekmek için birbirini ezmesi akla mantığa zarar.
  
  ha demiyorum ki kötü, ne haddime ben kimim ki?! ama bu kadar kayırmak da haksızlık sanki.
• (bkz: vurmayın kadın öldü)
• enteresan bir fikirdir ve eğer içi dolu bir eleştiriyse belli bir oranda katılabilirim bile. fakat, mona lisa ve da vinci ne kadar abartılmış olurlarsa olsunlar, bu abartı bu fikri üreten süt danalarının kendi abidik gubidik fikirlerini abarttıkları kadar değildir. google çıktığından beri herkes filozof herkes köşe yazarı herkes eleştirmen amk. daha neler görüp duyacağız bakalım.
• abartı sayılmaz, altında leonardo da vinci'nin imzası olması bile yeterlidir