• ortalama her 2 3 gece de bir açıp dinlerken hayatı sorguladığım bütün duyguları yaşadığım muazzam eser
  • yağmurlu havada bir bahçede dinlendiğinde antidepresan etkisi gösteren sonat.
  • tanrısal tınılar barındıran şaheser.

    sanki senin gözlerin için yazılmış bir eserdi bu sevgilim. duygusuzluğun, korumacılığın, kaçışın nasıl bir körlük olduğunu, karanlığında boğulduğunu bilemeden, dünya'ya karanlıktan bakan gözlerin için.

    seni hayatımda bir kez gördüm. karşımda oturan, bugüne kadar hiç görmediğim bir kadındı. çok kadın gördüm, tanıdım, sevdim, öptüm, dokundum. ama senin gibi bana ben gibi bakanı, içinde benim korkularımı, hayattan kopuş anlarımı barındıran bir kadın görmemiştim.

    ne zaman duygularımı dile getirsem, bütün ihtişamımı, dengemi kaybedip bir çocuğa dönüştüğümün farkındayım. hissetmediğim şeyler çıkmaz ağzımdan. beni çekici kılan herşey, kontrolümde ve gücümde gizli.

    sana karşı güçlü kalamadım sevgilim. sana karşı çocuk olmayı, unuttuğum, heyecanını anımsayamadığım o duyguları tekrar yaşadığım için ölesiye mutluydum. sana sahip olmaktan çok daha güzeldi sana aşık olmak.

    sen şimdi hayatımda yoksun. gözlerin, gözlerimi her kapatışımda bana bakıyor, fiziksel olarak yanımda olmasan bile, senin hayalinle uyuyor, seninle uyanıyorum.

    biliyorum bu hisler geçecek ama geçmemesi, bir ömür sürmesi için herşeyimi feda ederdim. hayata bağlı olmak, nefes almak bence bu demek.

    yüzlerce hissiz, bağlı olunmayan ilişki sonrası, senin şu an başkasının elini tutuyor olma ihtimalin bile yüreğimi kahrediyorken, ben seni asla bir daha göremeyeceğimi kabul etmiş, yokluğuna kadeh kaldırıyor, şerefine içiyorum.

    belki başka bir dünya'da, yine aşık olmak istediğimde, mutluluğun rahatça yaşanabildiği bir yerde tekrar karşıma çıkarsın.

    yüreğimdeki yangını yine eski yöntemlerimle söndürecek, bir daha asla diyerek yeminler edecek, bütün ömrümü bir kez daha heyecanlanabilmek için geçireceğim.

    ne yaşanırsa yaşansın, kaç beden, kaç ruh test edilirse edilsin, aşk geliyor, kapını çalıyor. sen korkup, arkanı dönüp kaçmaya karar vermezsen.
  • beethoven'ın insanın ruhunda dehlizler açan eseri.

    ay, bana her zaman en ilginç gök cismi gibi gelmiştir. o kadar yakın, o kadar uzak. uzansak dokunabilecekmişiz gibi ama değil de.

    ayın denize vuran ışığı çok başka bir beyazlık yaratıyor o karanlığın içinde. beyaz normalde bana herhangi bir rengin olmadığı yerde duran bir renk gibi geliyor ama bunun tek istisnası denize vuran ay ışığı.

    bu eser benim için çok anlamlı.
  • bir gün hayatımı sonlandıracak olsam, bir yerde çalmasa da kafamda çalacak muhteşem eser.

    hüzünlüdür, ne zaman dinlesem ağlatır. akşam da olsa sabah da...

    bitişi hatırlatır bana mesela. güzel şeylerin, kötü şeylerin, bir şeylerin...

    yolculuğu hatırlatır bana, uzun yolculuğu, son yolculuğu...
  • geceleri dinlemeyi çok sevdiğim beethoven eseridir. üzerimden tüm günün yorgunluğunu aldığını ve geriye zihnimde dinginlik oluşturduğunu hissettirir. dinlemek isteyenler için kısa versiyonun linkini de koyalım: https://www.youtube.com/watch?v=5-mt5zey6cu
  • iki senedir cok siddetli tinnitus ataklariyla bogusuyorum.. kulagimda iki camasir makinesi calisiyo.. insanlarin dudaklarini okumayi ogrendim sayesinde.. zaman acimasiz bisi..

    zamanla, bütün cekilmis acilar degersizlesiyo.. mesela olum.. trajedi olmaktan, istatistik olmaya donusuyo.. kim demisti onu? evet orospu cocugu bi ingiliz ;)

    simdi size beethovenin esasinda sagir oldugunu anlatmicam.. herkes en gec ortaokulda ogrenmistir bunu.. duymustur, kaale almamistir.. cunku cok azimiz sagir..

    sagirligin kenarindan donmus, o da sadece bugunluk ( yarina allah kerim) biri olarak sunu soyliyeyim, sagir olan kisini muzik yapmasi mucizedir..

    adama hakkini verdik bak.. yuzyillardir dillerde.. beethoven gelip gonul koyma bize sonra!

    isin sakasi bi yana, beethoven dinlerken ayaga kalkiyorum.. icimde bisiler oynuyo.. moonligt sonatayi dinlerken mesela, ekgmi cekseler kalp krizi gecirdigimin kaniti olabilir.. gogsumde yanma basliyo, sol kola sicriyo, hafif batma hissiyle belimdeki son buluyo..

    oyle aci ve ruhu olan bi eser ki.. olur da olursem, ki olumsuz oldugumu dusunuyorum, ilerde beni dusunenler arka fona bu sonati acsinlar.. itunun geceleri olurdu zamaninda persembe miydi? bedavaydi. akmnin otoparkinin muthis manzarasinda zamanin en iyi arkadasimla (simdi adini unuttum kizin pf ) oturur bi bira icer, sonra klasik muzik dinlemeye gecerdim.. kirmizi halisi vardi salonlarin o zaman..

    biliyo musunuz gencler? hayat 90larda güzeldi.. cok uzuluyorum sizin icin..
  • piyanist : hazır piyano başındayken var mı istek parça ?
    whitesinek : ay ışığı sonatı çalma imkanınız var mı peki ?
    piyanist : ortam için çok güzel bir seçim , tabi ki çalarım.

    part 1 : dın dın dın ,dın dın dın (meşhur part 1 adagio sostenuto )

    whitesinek : pardon 3. part presto agitato çalma imkanınız var mı ?

    piyanist : ama yaaa , pissin sen ...

    bonus : https://www.youtube.com/watch?v=4591dche_se
  • çalınması veya dinlenmesi durumunda aşırı duygu patlaması yaşatan bir eserdir.
  • hikayesini uzun bir aradan sonra tekrar okuduğumda çeşitli duygulara sevk eden.
    gözlerimi dolduran müthiş bir piyano sonatıdır.
hesabın var mı? giriş yap