• imax kalitesine yakışmayan, senaryosu klişe ama cgi olarak doyurucu(imax için yeterli değil) bir film.
    puan: 6/10
    edit: noktalama işaretleri düzeltildi.
  • peter jackson dediler, ki severim. hugo weaving dediler, severim. fantastik dediler, severim. fragman dediler, iyiydi.

    filme gittim ve meşhur ekşiciliğin gereğini yapmak ve yarısında çıkmak istedim, fakat son saniyeye kadar şans verdim.

    bir film ancak bu kadar klişe olabilir.
    bir film ancak bu kadar hayal kırıklığı yaratabilir.

    şu filmi hasbelkader indirmiş olsam yemin ediyorum giden gblara üzülürdüm.

    sinematografi ve hera hilmarsdóttir güzelliği için 4.5/10 verebildiğim film.
  • philip reeve nin yürüyen kentler isimli romanından uyarlanan filmdir

    hal böyleyken alıntı veya konunun çalıntı olduğunun eleştirilmesi epey yersiz oluyor. filmin uyarlandığı roman eleştirilebilir tabi.
  • --- spoiler ---

    ekşi sözlük bir siki beğenmeme timi tarafından yerden yere vurulan itin götüne sokulup sokulup çıkarılan hatta abartıp tuzlayarak yenilen film. filmin konusu oldukça yaratıcı, makine şehirler fikri devam filmi çekilmeye müsait hatta film bir seri haline gelirse ilerde yan karakterlerden shrikeın hikayesini film bile yapabilirler bu yandan bir yapımcı için oldukça verimli. eğer bir seri haline gelecekse ilk film olarak müthişti ben izlerken geri kalan dünyayı merak ettim ve takibe aldım tek film ise yine gayet başarılı bir film idi. görseller, konu, oyuncular olsun aynı yıl içinde çıkan infinity wardan çok daha iyiydi onda bu kadar klişe eleştirisi görmedim infinity warın kendisi başı sonu klişeydi ancak izlemesi zevkliydi her ne olursa olsun. klişe olduğu konusunda belli yerlerde katılıyorum ama tutupda filmdeki her olayı madde madde yazıp hepsine klişe dersen dur amk derim bütün temel ilişkilere klişe dedin tamam da ne yapsınlar zengin kız zengin oğlan olsa o klişe olmayacak mı amk senin mantığınla yada fakir kız fakir oğlan neyse geçin bu kafaları elbette daha önce kullanılmış belli kalıplar olacak önemli olan onları filme yedirebilmek ki bence pek sırıtmadı son olarak filmin belli yerlerin de lor selamları son savaş sahnesi ise bildiğin miğferdibi birde şu her çok gelişmiş teknolojik zımbırtının isminin başına quantum koymasalar. ne bu quantum amk git en aksiyonsuz iş orda ama zannedersin fizikçiler o süper iletken beyaz duvarlarının olduğu ses geçirmez gösterip elletmez bilgisayarlarında sürekli quantum lazer optik süper üfleyici tüfek geliştiriyorlar.
    --- spoiler ---
  • hiç beğenmedim. bu film damalı eşek olsa damasında "ingiltere sömürgecidir" yazardı herhalde.
  • izlerken lord of the rings two towers ile star wars phantom menace arasindaki benzerlikleri dusunmekten kendimi alamadigim film.

    zaman gecirmek icin guzel post apocalyptic film.

    --- spoiler ---

    yukarida bahsettigim film benzerliklerine gelirsek;

    londra sehrinin duvarli sehre yuruyusu yikmak ve yok etmek istesi bildiginiz saruman’in migfer dibine yurumesi ile ayni. zaten sekil olarak ayni.

    sehir duvar diyince aklima geldi ben boyle hatali sehir plani gormedim. adamlar duvar yapmislar duvarin dibine ev yapmislar ne dibi hatta direkt ustune. abicim salsana araya savunma hatti icin mesafe biraksana oof sinirlerim bozuldu.

    star wars’a gelince tom adli esas cocugun yikma yaldir yaldir gelen sehri durdurmak icin makinanin icine girmesi bombayi dibine yollamasi ve cikmasi. tanidik geldi mi? bildiginiz bebek anakin’in control ship’i yok etme sahnesi.

    two towers ile phantom menace filmini birlestirenlet tenk you sayenizde iki filmi bi arada izledik eyv.

    --- spoiler ---

    o degil de yazdikca ne kadar sevmedigimi fark ettim filmi, huzunlu.
  • fantastik film severim ve peter jackson denince de beklentimi yüksek tutmuştum , nerde aragorn gandalf , nerde hobbit 'deki heyecan , filmden yeni çıktım aklımda ismi kalan tek bir karakter yok , net olmamış .
  • dün akşam imax’te görsel zevk almak için izlediğim film.
    senaryosu burada yazıldığı gibi aşırı klişe ve boş kalmış.
    turkcell platinum ile bir bileti bedavaya getirdiğim için değdi diyebilirim ama ikinci bile de para verseydim üzülürdüm.
    4k düştüğü zaman evde izlenebilirdi

    --- spoiler ---

    2018 yılındayız hâlâ son saniye durdurulan bomba sahnesi koyuyorsunuz amk
    --- spoiler ---
  • sevsem mi sevmesem mi bilemediğim film. peter jackson elinden çıkma olduğu o kadar bariz ki, zaman zaman yüzüklerin efendisi izliyormuşum hissine kapıldım. adamın cgi kullanımında bir çizgisi var, yüzüklerin efendisi, hobbit ve bu filmde hiç değişmedi; ne uzadı, ne kısaldı... yine yeni zelanda çekimleri, yine andy serkis!.. ah, pardon, bu kez serkis yokmuş. gitmeden önce oyunculardan bir tek hugo weaving'in varlığından haberdardım, o nedenle shrike'ı izlerken "garanti andy serkis bu..." diye izledim.

    kitap 1950'lerde, 60'larda yazılmış olsa özgün bulacağım ama ilk 2001 yılında yayınlanmış. h. g. wells'den bugüne bir sürü bilimkurgu yazıldı, distopya kitabı basıldı, filmleri aldı yürüdü. 21. yy başında benzer bir kitap yazıyorsan biraz özgün olur, değil mi? hadi onu geçtim, filmi hazırlarken bari klişelerden kaçının. daha ilk anından sonu belli bir film işte. klişelere boğulmuş durumda. yukarıda bir arkadaş da yazmış, the phantom menace ile benzerliği. filmden çıkarken (imax gösterimiydi) yeterince aksiyon bulamadığından yakınan gençler vardı. distopya dediğin zaman mad max serisine hayran biri olarak; böyle mucizevi dokunuşlarla distopyadan yaşama geçirilen ütopyalara dönüşümleri pek sevmediğimi fark ettim. kentleri yürütmek enteresan bir fikirmiş, hakkını yemeyeyim. bunun dışında hester shaw'un yaşamından kesitler, shrike gibi bir karakterle olan ilişkilerinin yansıtılış biçimi hoştu. tabii bir de görsellik... sonunu bilerek, sırf bunlar için 2 saat geçirmek isterseniz fena değil, hatta bu sıralar iyi bir seçenek bile sayılır.
  • "medeniyetin bir felaketle yok olmasından yüzyıllar sonra hester shaw (hera hilmar) adında gizemli bir genç kadın, artık tekerlekler üstünde dev bir avcı kent olan londra’yı, yoluna çıkan her şeyi yiyip bitirmekten alıkoyabilecek tek kişi olarak ortaya çıkar.

    hester, londra’dan atılan tom natsworthy (robert sheehan) ile üstüne ödül konmuş tehlikeli bir kanun kaçağı olan anna fang (jihae) ile güçlerini birleştirir."

    filmin ayrıntılı yapım notu.
hesabın var mı? giriş yap