• türkiye şartlarında şehir içinde motosiklet'e gerekli özen gösterilmemesine rağmen şehirdışı zevkli bir yolculuğa dönüşebilir.

    1. sürüş zevki için.
    bol aşk yaşamalı ve dinlenmeli geçmiş koskoca yazın ardından ılık bir ağostos akşamında kuzeye giderken arkada bırakılan cırcır böcekleri seslerinin giderek kaybolarak, yerine motorun o homurtulu sesiyle sizi başbaşa bırakması ve sırtınızda sıcacık bir kadın bedenin varlığını göğüsleriyle hissettirerek pamuksu elleriyle sizi kavraması 2 tekerlek üstünde alabileceğiniz en güzel zevklerden biri olurdu sanırım.

    2. yakıt tasarrufu.
    mesela örnek olarak harley-davidson baz alalım. ortalama bir harley-davidson 5,5 lt yakarken eşdeğer kalitede bir araba 10 lt'yi geçer.

    3. kolay park.
    türkiye şartlarındaki sokak aralıkları ve bilinçsiz kullanıcıların gelişigüzel park etmeleri sebebiyle durum malumunuz. motosiklet kullanıcıları şehiriçinde bu konuda daha az strese girer.

    4. dostluk kurmak.
    ortak ilgi alanı motosiklet olan insanlar birbirlerine sosyal anlamda daha yakın dururlar ve etkileşim içine girerek sosyalleşirler. bilgi ve diğer alanlarda birbirlerine yardımcı olurlar. çeşitli aktiviteler düzenlerler ve geziye katılıp kendi aralarında sosyalleşirler.

    5.tarz.
    motosikleti kişiselleştirerek insan kendi tarzını yansıtabilir ve kişiselleştirilmiş araç haline getirdiği motosikletini daha özgün olarak kullanıp kendini iyi hissettirebilir.

    6.düşük karbon gazı salınımı.
    arabalardan çevreye daha duyarlı olduğu bir gerçek.

    7.sıkışık trafikte acil durumlar.
    özellikle istanbul trafiğinde acelesi olanlar tıkanmış yolu yarıp geçemedikleri ve üzerinden uçamadıkları için motosiklet tercih ederek aralardan hızlıca geçip acil olarak yetişmesi gereken yere yetişirler.

    8. tl başına daha çok performans sunması.
    bir hayabusa dan aldığınız performansı ferrari'den alırsınız. ve aradaki fiyat neredeyse uçurumdur.

    9. sıcak yaz günlerinde cabrio havası.
    akşamın son bulan saatlerinde rüzgarla birlikte birleşen yaz kokusu insanı psikolojik olarak terapi niteliğindedir.

    10. macera.
    güney sahilleri, kuzey ormanlıkları, ege kıyıları, göletler, milli parklar. hepsi birer macera hepsi birer anı. görüş alanının kısıtlanmadığı bir sürüş zenkine eşlik eden motor sesi.
  • bazı cort noktalar var;
    - motosikletler en çevre düşmanı araçlardan birisidir maalesef. yük-yakılan yakıt açısından...
    - karbon salınımı açısından da öyle.

    ama nedir.. candır canandır...
  • motor her cinsiyle bit tutkudur motora binen arabaya tenezzül etmez gibi bir şehir efsanesi sözle başlayıp bırakamam kimi zaman hız yapıp adrenaline bogulmak kimi zaman çok yavaş gidip yolun tadını çıkarmak hele birde gittiğiniz yolda bir tepe manzarası varsa kenara çekip bir sigara yakmak birçok sıkıntı derdi alır içinden.viraj alırken motorunla tek vücut olmak o sırada karın bölgesinden gelen muhteşem duygu paha biçilemez.
    ama bir ölüm aracıdır
    hata kabul etmez.
  • şehir trafiğinde zaman tasarrufu
  • dünyanın neresinde olursa olsun iki motosikletli geçerken birbirlerini görüp tanımasalar dahi selamlaşırlar. hatta bu dayanışma öylesine artar ki bir gün motosikletle kazaya karışırsanız ki umarım böyle bir şey olmaz. başka bir motorcu sizi gördüğünde yardım için hemen yanınıza gelecektir. 4 teker bedeni, iki teker ruhu taşır.
  • özgürlük hissi.

    dışarıdan bakınca trafikten sıyrılmak için tercih edilen bir şey gibi görünse de aslında insanın ruhuna dokunan, motive eden, yaşadığını hissettiren bir araç kendisi.

    az evvel g*tüm kaşındı, beylikdüzü-mimarsinan arasında bi gazlayıp geleyim dedim. geceleri o yol hem boş oluyor hem de s rampasından inerken denizi ve şehrin ışıklarını tepeden izleyebiliyorsun.

    her şey iyi güzeldi de galiba mevsimi ve saati biraz yanlış seçtim. çok uzun bir mesafe olmadığından robot gibi giyinmedim çıkarken. şu an kaloriferi yalıyorum ısınmak için ama bi yandan da mutluyum. değişik bir psikoloji..
  • motosiklet, bir kültürdür. bu kültüre sahip olmak isteyen herkese hitap edecek motosiklet türleri vardır. hâliyle; eğer yeterli ekonomik güce sahipsen, kendi yaşam tarzına uygun olanı seçmekte fayda var.
    bana göre en önemli sebeplerden biri de; bir otomobille seyirdeyken yakalayabildiğin güzelliklerin fotoğrafını çekersin ve an'ın tadını tümüyle çıkarmayı sonraya bırakırsın, motosiklet üstündeykense, her güzelliği yakalar ve an'ı yaşarsın..
  • bitmek tükenmek bilmeyen akaryakıt zamları.

    işe araçla gittiğim zaman her ay 300 lira mazot parası veriyorum. aynı yolu motosikletimle yaptığımda ise ayda 85 lira gibi bir para ödüyorum. bu da bana 420 kilometrelik bir menzil sunuyor.

    yakıt olarak inanılmaz ekonomik. 150-250 cc bandı adeta kokluyor. bir de bundan trafiğin stresini çıkarınca çok cazip aslında.
  • bir sebebi yok,uyuşturucu kullanana neden kullandığını sormak gibi bir şey bu.

    ezcümle "bağımlılık".

    honda1000rr spor
hesabın var mı? giriş yap