• kullanmasını bilmekle falan alakası yok. dümdüz yolda giderken adamın teki kapıyı açıp sakat kalmamıza neden oluyor.
  • şu trollük yapmakdıklarını gerçekleri dile getirdiklerini iddia eden arkadaşlara ve bu başlığın kendisine troll muamelesi yapmadan sayılarla bir konuşmayı denemek gerek.

    aşağıdaki verilerin hepsi tuik 2015 ve 2016 verileridir. trollük yapmadan gerçeği dile getirenler açıp bakabilir.

    türkiye istatistik kurumu (tüik), 2016 ocak ayına ilişkin motorlu kara taşıtları istatistikleri'ne göre trafiğe kayıtlı toplam araç sayısı:

    20 milyon 98 bin 994

    motorsiklet sayısı:

    2 milyon 938 bin 364

    motorsiklet sayısı toplam araç sayısının yaklaşık yüzde 14,6 sıdır.

    karayolları trafik kaza istatistikleri 2015'e göre:

    ölümlü yaralanmalı kazaya karışan araç sayısı 290 bin 72

    ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan motorsiklet sayısı, ölümlü yaralanmalı trafik kazasına karışan toplam araç sayısının yüzde 16'sıdır.

    şimdi gerçekleri ifade eden arkaşım sen tam olarak neden bahsediyorsun? hangi gerçeği anlatıyorsun? ortada çok elim bir kaza haberi varken ülke olarak yapılması gereken şey bir aracı sıfır bilgi ile kötülemeye kalkmak değil genel olarak ülkedeki kaza oranını indirmeye çalışmak olmalı.

    bir kaç sözde şu 'abi arabayla çarpıyorsun bir şey olmuyor, halbu ki motorla aynı kaza olsa ölürdüm'cülere.

    elinizde araba yerine motor kullandığı için ölümle veya yaralanma ile sonuçlanacak bir kazadan kurtulan motorcu sayısı ya da araba kullandığı için ölüm veya yaralanmadan dönen sürücü sayısı gibi bir istatistik var mı???

    yok!

    sorun motor değil kardeşim sorun sensin. sen ve senin gibi düşünen motorsiklet veya başka araç sürücüleri.

    kazaları azaltma yolu motora binmemek değil, eğitim ve bilinçlenme ile olur. yoksa yazdığınız başlıkların altına doldurduğunuz saçmalıklar kusura bakmayın farkında olmasınız da trollüğün ağa babasıdır.

    herkese kazasız belasız yolculuklar. her ne kullanıyorsanız kullanın.

    edit: bir cok arkadas wikipedia daki amerikan ve uk istatistiklerini paylasmis. acikcasi benim yukarida verdigim istatistikten cok daha duzgun ve mantikli. bu istatistiklere gore mil basina kaza orani motorsikletlerde arabaya gore 35 kat fazla olarak hesaplanmis. turkiye de benzer bir istatistik yapilmiyor. bu bile trafigi ne kadar umursamadigimizin bir gostergesi. her sene meydana gelen yuzbinlerce kaza icin dogru duzgun bir istatistik bile tutmuyoruz. bana bu bilgiyi atan arkadaslara tesekkur ederim. fakat soylemimin arkasindayim. onerme problemi basite indirip tum sucu motorsikletlilerin uzerine atmaktan motor kullanicilarini otomatik olarak olume meydan okuyan isyankar insanlar olarak gostermekten baska bir ise yaramiyor. problemin cozumune zerre yaklastirmiyor. kimse yola olmek icin cikmiyor. sorunu paylasip motorsiklet kullanicilari ve arac kullanicilari olarak bilinclenmekten ve daha saglam kurallar ve kanunlar beklemekten baska care yok.
  • doğrusu :

    motosiklet " bu ülkede " ölüme davetiyedir

    olan uyarı. bu yollarda , bu sürücülerle , bu düşünce yapısına sahip insanlarla motosiklet kullanmak cidden ölüme davetiyedir. motosiklet sürücüsü ne kadar bilinçli olursa olsun arabanın kapısını trafiğin ortasında sağa sola bakna gereği bile duymadan açan insanların yaşadığı ülkede motosiklet kullanmak bir tür " rus ruleti " oynamaktır.
  • 15 yıldır büyük bir dikkatle motosiklet kullanan,bunu hayat tarzı olarak benimsemiş çocukluk arkadaşımın,kaza yaparak şağ kolundaki sinirlerin parçalanıp ömrünün sonuna kadar felç kaldığını öğrendim.başımdan aşağı kaynar sular döküldü.halbuki bu hayat tarzından vazgeçmesini çok söylemiştik.çok çok üzüldüm,o artık engelli statüsünde ve bizim yaptığımız gündelik işleri bile yaparken çok zorlanacak.tam olmasa bile,kısmi bir muhtaçlık hissedecek.
    arkadaşlar demem o ki,sokturtmayın hevesinize tarzınıza! ölüm var bu işin ucunda ölüm
    kimse bana araba kazarıyla motosiklet kazalarının ölüm oranını kıyaslayıp saçma bir fikir mastürbasyonuna girmeye çalışmasın.motosiklette kaput sensin.az akıllı olun gençsiniz,yazıktır
  • böyle ülkeye her gün küfür ediyorum doymuyorum.

    - bisiklete binme.
    - motosiklete binme.
    - yürüme (yürüyene de ne yapıldığını geçtiğimiz günlerde gördük).

    bu ülkede çoğunluğun yapmadığı bir şeyi yapmanız kat'i surette yasaktır. yani arabaya binin, ama çıkıp da mesela ben mitsubishi colt alacağım diyin görün. vay efendim yedek parçası yok, servisi yok, ikinci eli yok derler. asıl sebep:

    "neden herkesin aldıklarından almıyorsun."

    yani mesela çıkın, istanbul'da sıradan bir sahil yolunda mangal yakmanın dışında bir şey yaparsanız bir ananıza sövmedikleri kalır. yürüyün, koşun, bisiklete binin. bu ülkenin genetiği buna müsaade etmez.

    gelelim sadede, "motosiklet ölüme davetiye imiş". arkadaşlar, günlük hayatta etrafımızda demir bir küple dolanmıyoruz zaten. motorsikletlinin çıktığı trafikte ben her gün bisiklet sürüyorum, yürüyorum, koşuyorum. "arabayla birilerine çarpıyorum sağ kalıyorum" ne demektir, biri bana açıklasın?

    sırf bu mantık yüzünden asıl amacı güvenli ve kurallara uygun sürüş değil, daha büyük araç olan insanlar türedi. dev gibi jipleri, sığamadığınız caddelerin üzerinde insanların üzerine sürüyorsunuz. tek motivasyonunuz da işte "bana nasıl olsa bir şey olmaz". böyle sığırca, böyle çomarca bir anlayışla, "nasıl olsa ben sağlamdayım" ön kabulüyle sürüyorsunuz o içinde bulunduğunuz demiri.

    sırf o yüzden, size faydası yok diye sinyal vermiyor, size sıçramıyor diye su birikintilerinden tam gaz geçiyor, size ait değil diye sokak hayvanlarını ezip kaçıyorsunuz. önümüzdeki bir gelecekte hepiniz kamyon alsanız, yine aynı kafayla terör estirmeye devam edip "otomobillerin çok tehlikeli olduğunu" iddia edeceksiniz.

    işte aslen bizde savaş açılması gereken kafa da bu ortadoğulu, çomar, "ben kendimi kurtarayım da gerisi önemli değil" kafasıdır. "köşeyi dönmek", "yolunu bulmak", "tokatlamak" bizim milli değerlerimizdir. yeşilçam sinemasının bile hatrı sayılır bir kısmını bu "köşeyi dönen adam"a övgü filmleri oluşturur.
  • motor kullanan biri olarak katıldığım önerme.

    motor kullanmak tehlikelidir baylar, bayanlar. ben tek tabancayim, hanım yok, çoluk yok, çocuk yok. bakmakla yükümlü olduğum kimse yok. ölürsem öldüğümle kalırım. sorumlu olduğunuz kişiler varsa 2 kez düşünün. ben ailesi olan insanı artçı bile almiyorum.

    motorda şase sizsiniz, darbeyi siz alırsınız ve ölebilirsiniz. full ekipman binmek şart. kask, eldiven, sırt, omuz, dirsek ve diz korumaları muhakkak olmalı. arizona kertenkelesi gibi motora biner hele de düşerseniz asfalt sizi rende gibi doğrar, bir hayal edin rendelenen peynir olduğunuzu.

    motordayken her daim hangi gerizekalı nasil bir mallik yapacak diye gözleriniz tesla sensörleri gibi 360 derece etrafi kontrol etmeli. motorculari görmezler, araba gibi birşey değil bu, küçücük alet ve çok hızlı, gazı fazla açarsan öndekinin altina girebilirsin. çakarlı lamba kullanmak faydalıdır motorda, görünürlüğü ciddi arttırır.

    barkın (altin elbiseli adam) bile motor kazasında öldü. bu adam motorun şahıydi, piriydi, bize motorculugu sevdiren bu adamdı. barkınin motor kazanında öldüğü yerde senin benim esamem bile okunmaz.

    vazgeçer miyim, hayır geçmem. oyle de lanet bir zehirdir bu, bir kez zerk oldu mu ruha atamazsin dışarı. o hissi başka birşey vermez.

    son söz, en iyi motorcu uzun yaşayan motorcudur. dikkatli olun, uzun yaşayın, daha çok sürün.

    road to the hell
  • çocuğunuza son bir hediye almak istiyorsaniz ona motorsiklet alın diye amerikan sözü de vardir...
  • ölüme davetiye ağır bir laf ama şu bir gerçek olası bir kazanın ölümle sonuçlanma ihtimali diğer taşıtlara göre yüksektir.

    yakın zamanda bozuk yolu farkedip sert fren yapınca arkamdan gelen motorlu arkadaş baam diye arka tamponuma patladı. sonuç. bende ve aracımda hiç bir şey yok. hemde hiç. fakat motorsiklet büyük hasar aldı. kullanan arkadaşında güvenlik ekipmanları olduğu için yara berelerle atlattı. düşün yine bir tarafları hasar gördü.

    ve kendi ağzıyla " motordan kendimi atmasam ölmüştüm veya bir tarafım kırılırdı" dedi.

    hadi devamınıda anlatayım. ilk başta herkes normalken olay yerinden geçen motorlular yardım için durdular. sonra bunlar bir araya gelince bir gaza gelip. benim "cana kastettiğimi" söylemeye başladılar. ani fren yapamazmışım o yolda.

    polis geldi. şikayetçi olucaklarını söylediler. bende gönül rahatlığıyla " aklınızda soru işareti kalmasın buyrun şikayetçi olun ne gerekiyorsa yapalım içiniz rahatlar" diye gayet rahat karşıladım.

    polis sordu: "üzerine mi kırdı"
    -hayır
    "agresif bir hareketle önüne mi atladı"
    -hayır
    "peki ne yaptı?"
    - ani fren yaptı
    " sana kaza yaptırma amacıyla mı?"
    - evet
    dedi herif. haydaa ben dellendim. ulan senle ne alıp veremediğim var sana kaza yaptırmak istiyeyim dedim. aldığım cevap:

    " ben sağa sola girip çıkıyordum trafikte gıcık olmuş olabilirsin"

    bu cevap üstüne memur arkadaş:
    "istersen şikayetçi ol ama bu şekilde ifade verirsen çok beklediğin sonucu alamazsın" dedi.

    bunun üzerine olayı uzatmama kararı aldı motorcu ekip ama benim ayarım kaçtı. normalde bir tampon çiziği için tutanak falan tutmayacakken. tutturdum tutanağı gönderdim yetkili servise. trafik sigortasının primini öderken beni hatırlar diye düşünüyorum.
  • farklı farklı bir sürü başlıkta tartışılıp duruyor. yok motosikletli suçlu, yok yaya suçlu, yok araba suçlu... artık anlayın şunu. leş gibi bir ülkede yaşıyoruz. ölmek bedava. kimsenin önceliği kurallara uymak değil. insanlar bir yerden bir yere nasıl gittiğini değil sadece gitmiş olmayı önemsiyor. ölüme davetiye çıkartan tek şey zihniyet. suçlu aramak yerine çözüm aramaya başladığımız zaman belki bir şeyler değişir.
  • motosiklet değil ama motosikleti türkiye'de kullanıldığı gibi kullanmak ölüme davetiyedir.

    hep dönen o cahillik, o çomarlık muhabbeti bu milletin iliklerine kadar işlemiş bir şey. bunun sağcısı-solcusu, erkeği-kadını, heteroseksüeli-homoseksüeli, araba kullananı-motorcusu yok, ülkenin büyük bir çoğunluğu hakikaten medeniyetsizliğin, kural tanımazlığın, cahil cesaretinin dibine vurmuş vaziyette.

    konu motorcular, oradan bahsedeyim. motorcular trafikte bir araba kadar saygı görmek istiyorlar, bu konuda tamamen haklılar. lakin idrak edemedikleri şey şu, kendilerini en iyi koruyabilecek olan yine kendileri. sen fırsat buldukça aralardan geçmeye çalışarak, emniyet şeridi, iki araç arası demeden sıvışmaya çalışırken arabaların ne yapmasını bekliyorsun? hakikaten, söyler misin? ben bir araba sahibi olarak senden uzak duruyorsam bu insan yaşamına duyduğum saygıdandır, lakin sen o saygıyı kendine göstermiyorsun, o nasıl olacak?

    arkadaşlar, gerizekalıya anlatır gibi mi anlatalım? araba için de bu aynı şey. bazı araçların diğerlerinden daha güvenli olduğu tabii ki aşikar, lakin ortalama bir araba 1100 kilogram desek nereden baksanız aşırı kilolu 10 kişi eder. 1100 kilogramlık bir metal yığınındasınız, insan olarak yine kişiden kişiye farklılık gösterse de süper kahraman olmadığınıza göre çok kısıtlı refleks ve algı becerilerine sahipsiniz. bu neyin "bana bir şey olmaz!" tribidir yahu? hani hep laf ediliyor ya "avrupa'da/batıda insan hayatı değerli azizim, burada değil" diye, avrupa'da/batıda insan hayatı değerli çünkü bireyler kendi hayatlarına önem veriyor herkesten önce. herkes kendi hayatına gereken önemi gösterse emin olun çok hızlı ve ani bir ivme kaydedeceğiz, ama anlatamıyoruz.

    sevgili motorcu kardeş. insanın kendisi için "ben şöyleyim, böyleyim" demesinin inandırıcı olmadığını biliyorum, lakin sana kendimi ispatlamamın başka bir yolu yok malesef, yazdıklarımda samimi olduğuma inanarak oku lütfen. benim için gerçekten senin benden önce gitmenin, benden daha hızlı ya da daha havalı görünmenin hiçbir önemi yok. sen riskli bir hareket yaptığında ben mümkün olduğunca kenara çekilirim, hiç sorun değil, lakin bu ülkede böyle düşünen insanların ne kadar az olduğunu düşün. üstelik bazen kenara çekilecek yerim de olmayabilir, ya da insanlık hali bir anlık dalgınlığıma gelebilir, fark edemeyebilirim. ben 8 yıldır aktif olarak trafikteyim, 100.000 kilometrenin üzerinde yol yaptım ama beni 1 aydır araba kullanan bir acemi kabul etmenden gocunmam, çünkü ben herkesin öyle olduğunu düşünerek çıkıyorum trafiğe. en kötüsünün olduğunu düşün, sen aradan geçmeye çalışırken bir şeyler ters gitti ve kaza yaptık. üzerinde seni koruyan bir ceket, bir kask var sadece. bende ise darbe daha bana gelmeden emecek yüzlerce kilo metal var. yazık değil mi canına? sen süpersin, tamam, motoru harika kullanıyorsun, ama ben değilim, öyle kabul edelim, gocunmam. bir sakatlık yaşasan, hayatını kaybetsen değer mi buna? emin ol sadece mal kaybına neden olan ufak kazalarda bile "ben haklıydım, sen haksızdın" demenin hiçbir önemi yok. hiç yoksa zaman kaybın oluyor, geriliyorsun, canın sıkılıyor ve değmiyor. yazdıklarımla ilgili bir sorunun, sıkıntın varsa da küfretmeden, hakaret etmeden mesaj at, konuşalım. hayatta hiçbir şey bir candan daha değerli değil.
hesabın var mı? giriş yap