35 entry daha
  • naylon lastiklerim ile bugün yakalandığım yağmur sonrası deneyimlediğim, asfalta 'yakın çekim' yapabilme fırsatı sunan hal. hayır, tostçu erol 'un paketçisi değilim.

    öncelikle; ekipmansız bırak motosikleti, bisiklete bile binmeyin bu ülkede.

    yaşadığım düşüşü eksik olan bir ekipmanımı satın almaya gidip, dönerken yaşamış olmam ayrı bir trajikomik oldu aslında. gidip eksik olan kışlık eldivenlerimi de tamamlamamış olsaydım, hemen orada, yerde kayarken avucumun yarısını parçalayacaktım muhtemelen. yine aynı zamanda bilinçli davranıp ceketimi giymemiş olsaydım dirseğimi de bırakacaktım orada. zaten ayağa kalkıp, kaza etkisini kafadan atıp, yaralanmadığınızı algıladığınız zaman ekipmanın önemini bir kez daha anlıyorsunuz. önemli olan önemini önceden de anlamış olmak, soyulmuş tavuğa dönüp acıdan kıvranmadan önce. geç olmadan yani. korunabildiğiniz kadar korunun arkadaşlar. "yeav senin motur zaten gaç cc bu hadar şeye ne gerek var yea, boşa masraf" gibi çomar söylemlerine kulak asmayın. gerçi böyle tiplere de genelde bir bok olmuyor ben de bunu anlamıyorum. heriflerin çürümüş ruhları kutsanmış gibi amk. neyse. adrenalin pompası sonrasındaki yorgunlukla harmanlanmış dinginliğimi korumak istiyorum. ekipman konusunda deney yapmak isterseniz bisiklete binip, çok az pedal çevirip, kendinizi bilerek düşürün, yaranız iki haftaya iyileşir. aldığınız ders ise ömrünüzü uzatır muhtemelen.
    motosiklete binmeyeli uzun zaman geçmişti. üzerinde ilk hissettiğim hissiyatı hala çok seviyorum. düştükten sonra eve gelip coming back to life dinlerken kendimle hesaplaştım biraz, daha ciddisi de olabilirdi. olabilir de. her dakika o riskin içinde olmak, çok tuhaf bir zevk katıyor bu işe. olabildiğince önlemini de almak en akıllıca yapılacak şey ama. rüzgarı yemeyi sevdiğim kadar böbreğimi de kaybetmek istemiyorum veya romatizma olup yamulmak istemiyorum. bu yüzden tüm çabam. tamam kabul biraz uğraşlı iş onu çıkar, bunu tak falan ama olsun.

    bu konunun ilk entrysindeki şeyi direkt olarak yaşamak yine değişik hissettirdi. daha önce ilk motosiklet deneyimimde bakmıştım buraya yazılanlara. çok sonra işler ciddiye binince kendi motorumla düşüp, aynısını yaşamış olmak ve tekrar okumak tuhaf bir his kattı. o yüzden buraya ben de eklemek istedim aslında. sözlüğün sevdiğim yanlarından ayrıca bu durum.

    o bir iki saniyede olanlar aklımdan çıkmıyor. düşüş bende ufak bir kızarıklık, motorumdaysa hasar bırakmadığı için olsa gerek ki gülümseyerek hatırlayabiliyorum o anı. (motorun eski sahibinden kalan koruma barları sağ olsun sürtünmeyle epey zımparalanıp, beni büyük masraftan kurtardılar...)

    yanlış giden bir şeyler olacağını algılamak, teknik bilgiler ışığındaki son çırpınışlar ve müdahaleler, onlar da tutmayınca "ananı zikim lastik gibi, hede hödö", ardından hissedilen minicik sessizlik, zbamss. tebrikler! adeta bir sinek gibi yere yapıştınız. ayrıca "yılın en iyi bok taklidi" ödülü!

    yere ilk temastan sonra arkadaki arabaya "çok yakın mıydı ki lan" diye bakmak, tüm trafiktekilerin farlarının kask camındaki damlalara vurup flulaşmasıyla birlikte yerde tavşan gibi kalmak, asfaltta cayır cuyur kayıp giden motosikleti izlemek, sonra ayağa kalkıp öylece orada olmak.

    kritik anlar sonrası salgılanan hormonlar sayesinde olsa gerek ki normalde kalkmayan eşşek ölüsü gibi motoru da tek hamlede kaldırmış bulundum. pek bir araştırmacı olan bir dostumla durumu paylaştığımda onun hatırlatmasıyla bunun da sonradan farkına varıp vay emenike gerçekmiş diye düşündüm. daha önce okuduğum bir bilgiydi. ben de diyordum ki neden birden yorgunluk çöktü lan bana falan, bunun sebebi de buydu muhtemelen. "low battery", güç kalkanları devrede mi? -devrede devrede.

    en güzel hissettirense oradan geçen bir kuryenin arkasındaki araçlara rağmen hemen durup "dostum iyi misin" diye yanıma gelmesi oldu. kendisi de sıklıkla bu duruma maruz kalıyordur muhtemelen.*

    benim düşüş anım da bu oldu işte. ıslak zemine daha da dikkat etmek, lastik konusunu daha da ciddiye almak ve yalnızca kuru zemine göre davranmamak gerekli. siz tümünü doğru yapsanız bile diğer etkenler bazı şeylerin yanlış ilerlemesine neden olabiliyor.

    son olarak; ekipmansız bırak motosikleti, bisiklete bile binmeyin bu ülkede.
56 entry daha
hesabın var mı? giriş yap