• insanin hayatinda hic ama hicbir sey olmadigi zaman,farkinda olmadan yapmaya basladigi sey.sanki agir agir,derin derin uyuyordur kendisinin bile bilmedigi,hesabini tutamadigi kadar uzun zamandir.kendinin farkinda degildir aslinda,boyle farkinda olmadan da devam edebilir hayatina ama birden,her gun gorup de hic onemsemedigi bir sey,-gelecekle,isle,askla,dostlukla ilgili-birden onu uyandirir uykusundan.once bir seylerin olmasini diler,herhangi bir sey,hayatin herhangi bir alaninda.farkinda olmadan bunu her gun aklindan gecirmeye baslar,hicbir sey olmadikca sinirlenir.boyle bir sey olsun diye bekler sadece,kendisi hicbir sey yapmadan oylece durur.oysa mucizeler olmaz,ya da mucizeler bir insanin basina ancak bir kez gelir ve sonra onu unutur. hic gelmeyecek olani beklemektir mucizeyi beklemek ve ne oldugunu bilmedigin bir seyi beklemektir,kalbine garip bi burukluk verir bekledikce ve beklemekten vazgecemedikce.
  • insanın saflığını, masumiyetini yitirmediğinin göstergesi.
  • bir ihtiyaçtır.umutsuzluğunuzla doğru orantılıdır. ne kadar umutsuzsanız mücize beklentiniz o kadar büyür.
  • derin bir inancın eseridir. kalpte taşınan gizli madalyondur. kimse görmez. kimse bilmez. oysa ki yalnızlık yalnızlık değildir mucize beklerken. inancıyla bütündür insan. inancıyla eş, inancıyla kardeştir. inanırım. her dakika yalnızlığım beklenen mucizelerle süslenir. tatlı düşlerle kalabalıklaşır içim... dedim ya düştür. ama inanç içinde ve bırakılmaz düşlerdir. bırakmak isteyemem. oyuncaklarla oynamadan büyümeyi reddeden bir çocuk gibi mucizelere inanmaktan bir gün bile vazgeçemem.
  • aşk anlamında ise eğer bıraktığım şey... devamlı çevremdeki insanların başına gelip beni umutlandıran, demek var böyle birşey dedirten, bekleyişe sürükleyen ama hiçbir zaman gelmediği için umudumu kestiğim mevzu.

    yahu arkadaşların çok enteresan aşk hikayeleri var. vapurda tanıştığı çocukla 3 ay içinde evlenen bi arkadaşım var misal. üstelik o çocukla tanışmadan önce hayatında kimse olmadığından, bu gidişle de olamayacağından yakınıyordu. vapurda karşısına çıkan adama ne demeli? oldukça iyi bir okuldan mezun, amerika'da master yapmış, iyi bir şirkette yönetici konumunda olan birisi. böyle hikayeler ancak sophie kinsella türü yeni nesil amerikan romantik komedi yazarlarının kitaplarında olur yahu. ama noldu, evlendiler, mutlular ve bu durumu mucize olarak nitelendiriyorlar. vay a.q.

    bir diğeri yine başka bir arkadaş. internette boş boş takılırken kızın biri buna mesaj mı ne atıyor facebooktan. bu da geyik olsun diye görüşüyor. gel zaman git zaman bi tanışalım bari seviyesine geliyorlar ki kız da yurtdışında yaşıyor. kız geliyor türkiye'ye, tanışıyorlar, pat nişan takıyorlar, cart evleniyorlar... arkadaşın ailesi bildiğin zengin, kız ise 6 dil bilen bir mühendis... hani belli çevreleri olan, internetten aşk arayacak kadar sefil olmayan insanlar. kısacası ellerini sallasalar ellisi. ve onlar da bu durumu mucize olarak nitelendiriyor. zira bunlar da kendi deyimlerine göre aşktan ümidi kesmiş.

    bu ve bunun gibi hikayeler hep... ya bi kişi de klişe bişey anlatsın, ne bileyim arkadaş ortamında tanıştık desin, üniversiteden beraberdik desin, anamgil düğünde görmüş beğenmiş desin... yok... herkesin aşk hayatı amerikan romantik komedi filmi amk. mucizeler, pat diye ortaya çıkan adamlar, romantik ötesi hikayeler... bize gelince fıs. sen gelme lan ayı diyor bana şu mucize denilen olay. sıçıyım dibine!
  • boş yere boşu boşuna beklemektir. siz mucize diye beklerken hayat durmaz devam eder. size de boş yere beklerken kaçırdıklarınızı yakalamak için ekstradan enerji harcamak düşer. "be happy with what you already have,work hard for what you want "....
  • (bkz: gerçek aşk)
  • mucize farkedebilmek ile yer değiştirmesi gereken bir bekleyiş..

    beklenirse gelir mi..?

    gelebilir elbette..

    ama çıkıp onu aramak, her an yanımdan geçenleri yakalamaya gayret etmek daha efektif.. hani evde otururken "yahu balık olsa da yesek" diye beklemek anlamlı mıdır..? eh.. neden olmasın.. bir dost "hadi şunları kızartalım" diyerek elinde bir torba balıkla girebilir her an kapıdan.. imkansız değil.. ama zor..

    gidip çarşıda balık aramak, satın almak ya da en güzeli olta alıp tutmak daha anlamlı..

    mucize beklemek yerine o mucizeyi aramak ve belki mucizenin bizatihi kendisi olmak..

    balığı sepete ellerinle koymak gibi..
  • bazen devam edebilmemizi sağlayan tek şeydir.
  • beklemeyin, beklerken asla gelmez. mucize diye bir şey yok diye düşünmeye başladığınız zaman çıkagelir.

    yani, umarım gelir..
hesabın var mı? giriş yap