566 entry daha
  • hayatımın sekiz yılını paylaştığım mavi şekerim, oğlum, pucci'm. eve pencereden girip sığındığında zaten yetişkin bir kuştu. sonrasında birlikte yaşlandık. öldüğünde oldukça yaşlıydı ama parkta toprağa verdiğimizin gecesinde hüngür hüngür ağlayarak evde bir tek tüyü kalsın bari diye yerlerde tüyünü aradım. kaybettiğim ilk hayvandı (gerçi son olsa da fark etmiyor), ben ise koskoca bir yetişkindim ama ardından bir yıl ağladım.

    şimdi kedilerimiz var, yoksa bir muhabbete daha gönlümde yer var. ama pucci'yi sekiz yıl bekar yaşatmış olmak zaten içimde bir ukte. çift alırsam da nüfus sorunu var.
  • kendilerine küçük enişte dediğim kuş türü. bu kadar agresif bu kadar atarlı başka bir kuş yok herhalde. elini uzatırsın gak der, çekersin guk der yaklaşırsın kafana sıçar. artık tutmuyoruz küçük enişteyi kafasına göre takılsın.
  • bir tanecik kuşum, gerçekten insan şu hayvana alışınca diğer hayvanlar ne bileyim, pek sevemiyorsun, böyle eline geliyor, kafana geliyor, geliyor işte kirpiklerini kaşlarını seviyor, öpüyor, güzel sözler söylüyor, bazen de bıcır bıcır kendi kendine konuşuyor, kapıdan çıkarken üzülüp vığğk diye garip sesler çıkartıyor böyle beslenmesi de inanılmaz kolay. evimizin neşesi, bitanem. adı da boncuk değil fıstık..
1550 entry daha
hesabın var mı? giriş yap