• alevi inancinin bir bolumu..

    dikkat ettiniz mi? bugunlerde sessiz sedasiz bir oruc tutuluyor. ayni sinirlar icerisinde yasayan iki farkli inanc. ve akil almaz bir tezat. oyle boyle degil.

    milyonlarca oruclu insan var ve bu insanlar inanclari geregi iftarda şaşalı sofralardan uzak, et falan yemiyor. yoksulun halindan anlamak icin oruc tuttugunu soyleyip, aksama da ihtisamli sofralara oturmuyor.

    ama bir propaganda yok, davul yok, tum kanallari istila eden tv programlari yok, bagiran yok, cadir yok, parti, belediye, reklam, siyaset hoyratligi/cirkinligi, istismari, iftar kosusturmasi, telasi yok.

    tutmuyorsun diye kufur veya sopa yiyenlerin feryadi da yok.
    bir kisinin sana 'oruclu musun?' diye sormasi bile yok.

    ah aleviler..
    bu ulkenin aydinlik yuzleri..
    yillarca ezilmisligine ragmen, yine de iclerinde bir gram kotu dusunce olmayan insanlar..
  • alevilerin et yemeden, su içmeden tuttuğu 12 günlük orucun içinde bulunduğu ay. ramazan ayında daha ilk günden yemek başlıklarına girilen entry sonrası ''allah belanızı versin'' diye mesaj gönderen sözlük yazarları acaba hiç ''allah belanızı versin'' temalı bir mesaj almış mıdır. her şeyi geçtim acaba haberleri bile olmuş mudur, muharrem ayından.
  • milletin yatak odasına kadar giren haberlere yer veren medya bugün her nedense alevi canlarımın muharrem ayının ilk gününden bahsetmeyerek demokrasi paketinden ne kadar faydalandığımızı gösteriyor.

    bütün alevi canlarımın oruçları kabul olsun.
  • nedendir bilinmez bazı şahsiyetler (bkz: rte) ramazan ayını kutlarken tüm islam aleminin ramazan ayını kutluyor da, muharrem ayını kutlarken alevilerin muharrem ayını kutluyor. anlam veremeyeceğiniz konu burada şu olabilir mesela;
    aleviler müslüman mı, değil mi?
    rte bilmese de ben diyeyim öğrenin :) aleviler de müslüman. muharrem ayı islam alemine kutlu mutlu olsun.

    not: bu entry muharrem ayı ndan sonraki safer ayında girilmiştir.
  • mübarek ay.

    muharrem ayı vesilesiyle önce kerbelada şehit yiğitleri rahmetle anıyorum. bilenler ruhlarına fatiha okusun, bilmeyenler, inanmayanlar sevgiyle ansın.
    hz. ali kendisi ve ailesi hz. peygamberin ashabı; islamın, müslümanların güzel insanlarıdır.
    dinler tarihi, en batıdan en doğuya acıların tarihidir aynı zamanda. yüz yılların gerisinden günümüze insanlığın kalbi bu acıları andıkça kanar. dinler, tabirimle "tatlı adama" ulaşmanın tariki. dinlerin kendisi tarik olmakla, kendi içinde farklı tariklere sahiptir. hepsi yüceler yücesine bağlı olmakla, onu ulaşmanın gayretiyle birleşirler. bu hakikat dinlerin enternasyonal karakteridir. geçmiş, gerek dini bağlamında gerek barındırdığı muazzam tarihle hepimizin ortak geçmişidir. acılarımızı analım, anarken yaralarımızı kanatmayalım.
    bu gün red ettiğimiz hakikat, uhrevi değil dünyevi. bütün insanlık alemi, emeğini gasp eden devasa teşkilata karşı saflarını sıklaştırmalıdır. geçmiş acılar üzerinden cedel, geleceğimizi aydınlatmaz; takatimizi azaltır. inanan, inanmayan; inancı ve inançsızlığını içinde kıskançlıkla korurken, kendini esir eden zincirlerden kurtarmanın ortak yolunu aramak tek gayemiz olmalıdır.
  • bazi seyler satafatli olurken, bazi seylerin de derinden, sessizce ilerledigini gosteren ibadet ayi.
    toplumda mezhep savaslarinin, islamiyet’in peygamber oldukten sonra ilk zamanlarindaki ic savaslarin fazla sorgulanmamasina hep takilmisimdir. o donemde yazilmis/cizilmis/soylenmis her sey kati suretle itirazsiz kabul ediliyor. peygamberin en yakinlari islamiyet adina oldurulurken bir kitap disinda soylenen ve yazilan seylere cok takilmamak lazim. dogrulugunu tespit etmek imkansiza yakindir.
    neyse belki konudan koptum, zalimlerin aci cekmesi dileyerek muharrem ayini aniyorum.
  • bugünlerde sessiz sedasız bir oruç tutuluyor.
    davul yok, bağıran yok, çadır yok; parti, belediye, reklam, siyaset hoyratlığı, istismar, iftar koşuşturması,"yetişemeyeceğim" telaşı yok.
    sen benim yanımda su içtin, yemek yedin diye saldırmak, dayak atmak yok.
  • aleviler sessiz sedasız, siyasi amaç gütmeden, kimsenin gözüne sokmadan, çıkar beklemeden, milleti kutuplaştırmadan, reklam yapmadan, kimseden bir beklentiye girmeden oruçlarını tutuyorlar.
    muharrem orucunuz kabul olsun canlar. hızır yoldaşınız olsun.
  • hicrî takvime göre yılın birinci ayı olarak kabul edilen aydır.
    bu ayda peygamberimizin torunu hz. hüseyin ve 72 yareni canice katledilmiştir.

    bu yüzden muharrem "tebrik" edilmez, "idrak" edilir. zira coşku veya sevincin değil, içsel muhasebenin ve nebevî hüzne vefanın ayıdır muharrem.

    hatırlayalım! "hüseyin bendendir, ben de hüseyin'denim" buyurmuştu âlemlere rahmet efendimiz (sav). "seven sevdiğiyle birliktedir" demişti keza.

    sevenin sevdiğiyle hüzünlenip, onunla mutlandığını yaşayarak öğretmişti. tarih şahittir nitekim. kuşu öldüğü için üzülen bir kızcağızın az sonra bu acısını unutacak olmasını dahi sorun etmeden evine kadar giderek ona taziye vermişti.

    evet! şimdi o güzel ahlâkın sahibinin (sav) acılı demindeyiz. kerbelâ kokulu mah-ı muharrem geldi, âl-i muhammed sevdalılarının matem demi. fahr-i kainat efendimiz (sav) gibi biz de sesleniyoruz.

    "seninleyiz ya hüseyin! sendeniz. allah'ın salat ve selamı doğduğun gün, şehit edildiğin gün, hesap için hepimizin diriltileceği gün senin ve sevdiklerinin üzerine olsun!"

    bu vesileyle 1444. hicrî yılımız nebevî vefaya, edebe, şuura ve o güzel ahlâkı ihyaya vesile olsun inşallah!
  • muharrem, ehl-i beyt (a.s) şiileri ve taraftarlarının keder ve üzüntü ayıdır.
    imam rıza’dan (a.s) şöyle rivayet edilmiştir:

    “muharrem ayı girince hiç kimse babamın güldüğünü göremez, keder ve üzüntü yüzünden eksik olmazdı; aşura gününe kadar hep böyle olurdu. aşura günü ise babamın musibet, hüzün ve ağlama günüydü; o gün babam, ‘bugün hüseyin’in (a.s) şahadet günüdür’ diyordu.”
hesabın var mı? giriş yap