mülhid
-
osmanlı'da bir dönem, devletlu'ların sindirmek istedikleri kişiler için çokça kullandıkları bir iftira sözcüğüdür. hatta bahayi'ye de şu beyiti yazdırır bu:
"bize mülhid diyenün kendüde îman olsa
dahl iden dinimize bari müselman olsa"* -
mülhid: tanrısız.
-
"on bin mülhid yoldaşı börklüce mustafa'nın
düşman ormanına on bin balta gibi daldı.
...
yenildiler,
yenenler yenilenlerin dikişsiz, ak gömleğinde sildiler kılıçlarının kanını.
ve hep beraber söylenen bir türkü gibi
hep beraber kardeş elleriyle işlenen toprak
edirne sarayında damızlanmış atların eşildi nallarıyla." -
ayet-i kerime ve hadis-i şeriflere yanlış anlamlar vererek dinden çıkan, imanı bozuk olan...
-
-
(bkz: dehri)
-
"on bin mülhid yoldaşı börklüce mustafa'nın, düşman ormanına on bin balta gibi daldı".
(bkz: şeyh bedrettin destanı)
(bkz: nazım hikmet) -
dinin zahiri hükümlerini reddeden kimselerdir. onlara göre zahiri hükümler dini metinlerin derin anlamlarını kavrayamayan kimseler içindir. dini hükümlerin batın anlamlarını kavrayan kişilerin zahir hükümlerle amel etmesine gerek olmadığını savunurlar. abdülgani nablusi, böyle düşünen mülhidlerin bu iddialarına karşın dünyevi menfaatlerini gözettiklerini, zararlıyı faydalıdan ayırdıklarını yani alemdeki şeylerin zahirine göre davrandıklarını ancak din konusunda batınla amel etmeyi seçtikleri için yanılgıya düştüklerini söyler.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap