• --- spoiler ---

    simdi, bu noktadan sonra, cesitli alimler, cesitli meallerde ve tefsirlerde degisik yorumlar yaparak yildizlarin, hele hele kitabin indigi donemde tanim olarak dahi bilinmeyen "meteorlar"in cinlerin uzaklastirmak icin kullanildigini iddia edebilirler. sen de okudugun mealden bunu anlamis olabilirsin. ama kitap bunu soylemiyor. sadece ates alevi diyor. bunlarin tumu birer yorumdur ya da kisaca ifade etme seklidir ki metnin asli icin baglayici unsur degildir. ayni yukarindaki "revasiye" orneginde oldugu gibi. nitekim, bu ayetlerin oncelerinde ve zaten, sonralarinda gelen ifadelere baktigimizda daha saglikli bir kaniya sahip oluyoruz. simdi, bu noktada, meteorların cinlere atılıyor olması demenin nereye dusutugunu, durun, iki dakika dusunun yahu. cok mu zor? insan, biraz da kendi dusunce surecleri uzerinde dusunmemeli midir ki?

    --- spoiler ---
    (bkz: #32713234)

    (bkz: meteorların cinlere atılıyor olması)
    (bkz: yıldızların şeytanları taşlamak için yaratılması)
  • kuran-ı kerim'in bazı özellikleri vardır. zaten kuran'da da geçer. bazı ayetlerin zamanı geldiğinde anlamı sarih olur. mesela biz göğü yüce bir kudretle var ettik ve onu sürekli genişleticiyiz (uzayın genişlemesi), geceyi, gündüzü, güneş'i ve ay'ı yaratan o'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (enbiya suresi, 33),dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. (neml suresi, 88) (kıtaların hareket etmesi)...

    şimdi bunlarda kuran'ın indirildiği zaman anlaşılamadı doğal olarak.

    ikinci yanlışta mecazların ve deyimlerin gerçekmiş gibi düşünülmesi. örneğin adem 1000'den 50 eksik yaşadı demek aslında onun 950 yıl veya ay yaşadığı değil, çok sıkıntılar çektiği anlamındaki bir deyimdir.

    salt okunuş anlamları yerine bunların açıklamalarının da olduğu bir kuran okumak daha mantıklıdır.
  • kuran'daki gerçekliğe aykırı fantastik ayetlerden bir tanesi. kitabı yazanlar yıldızların güneş gibi gök cisimlerinden olduklarını bilmedikleri için onları şeytanlara atılacak taşlar olarak tanımlamışlardır. yok şöyle yorumlanması gerek de böyle yorumlanması gerek de diyenler var. hepsi fasa fiso. tipik orta çağdaki bir insanın zihniyetini taşıyan bir ayet işte. kıvırmanın anlamı yok.

    geceyi, gündüzü, güneş'i ve ay'ı yaratan o'dur; her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor. (enbiya suresi, 33)
    bu ayeti yazmış yukarıdaki arkadaş. bu ayetin neresi mucize? ortaçağda yaşayan sıradan bir insan da göğe baktığı zaman güneşle ayın yer değiştirdiğini görebilir ki. önemli olan dünyanın hareketinden bahsedebilmek ki dünyanın hareketinden bahseden tek bir ayet bile yoktur kuran'da.

    dağları görürsün de, donmuş sanırsın; oysa onlar bulutların sürüklenmesi gibi sürüklenirler. (neml suresi, 88)
    bu ayet de mucize olarak kabul edilemez. çünkü bu ayet kıyamet vaktini anlatır. bunu bir önceki ayetten anlıyoruz:
    ve sur’a üfürüldüğü gün, allah’ın dilediği kimseler hariç, semalarda ve yeryüzünde olanlar dehşete kapıldı (kapılırlar). ve herkes boyunları bükük olarak ona (allah’a) geldiler (gelirler).(neml suresi, 87)

    yoksa normalde kuran'a göre dağlar sabittir.
    yeryüzünü de yaydık ve orada sabit dağlar yerleştirdik. orada her türden iç açıcı çift bitkiler bitirdik.(kaf suresi, 7)

    zariyet suresindeki genişleme olayı ise biraz tartışmalı ama onda da mucizevi bir şey olduğunu düşünmek için hiçbir neden yok. zamanında yazmıştım.
  • ateşten yaratıldığı söylenen şeytanı ateşle tehdit eden ayettir.

    şeytan şüphesiz ateşte yanacaktır, ah ne güzel yanacaktır, hala mı inanmıyorlar ???
  • (bkz: 12 temmuz 2022 james webb uzay teleskobu fotoğrafı) fotoğrafı görünce aklıma gelen ayet .
  • siyasi tefsir ne der? siyasetin klasiği olan müjedeleme ve korkutarak safları sıklaştırma hikmeti barizdir.

    "göğü kandıllerle bezedık" bır olumlama, halkın dikkatini çekme. kuçaklayıcı bir ifade.
    "bunları şeytanlara atış taneleri yaptık" korkutma, safları sıklaştırıcı bir ifade.
  • daha da detaylı bır sıyası analiz şöyle olur:
    şeytan hesap kitap yaparken anlık yaratmanın gerçekleğini ıskalar. aklın soyutluk arayışına karşı insanı gerçeklik minderine çekmek isteyen tanrı idealizmi biraz şeytan işi olarak gösterir, kanlı canı ademe vurgu yapar.

    malum astroloji yıldızlardan bilgi derleyip hesap kitapla müşterilerine sunuyordu ve o insanlar da safflık ve çaresizlikten inanıyorlardı. arap bilincinin allahı, anlık yaratılış gerçekliğine vurgu yapmak için yıldızlara bakıp hesap kitapla gelecek tahmini yapanlara karşı bir tutum takınıyor, yıldız veya gezegenleri onlara atılmalık taş diye hikayeleştiriyor.

    anlık yaratılışa bakmak yerli ve milli olurken, babil-yunan-sümer geleneklerinin oluşturduğu bilgi üzerinden devam eden hesaplama işi haliyle şeytan oluyor.
hesabın var mı? giriş yap