• kendi benligini denetlemek uzere ic alemine bakma, icgozlem.
  • büyük veli cüneydi bağdadi k.s., kalbindeki sevgiliye nasıl yöneldiğini şöyle anlatır:

    “murakabe konusunda, bir kedinin durumundan büyük ders aldım. bir defasında fare kovalayan bir kedi gördüm. fare bir deliğe kaçtı. kedi deliğin önünde onu yakalamak üzere vaziyet aldı. bütün varlığı ile pür dikkat deliğe yönelmişti. öyle ki o anda bir kılı bile kıpırdamıyordu. başka hiçbir şeyle ilgilenmiyordu. ben de hayretle ona bakıyordum. bu halde iken allah tarafından içime şöyle bir nida geldi: ‘ey himmeti düşük kulum. sen beni aradığını söylüyorsun. ben senin maksadın olarak bir fareden daha düşük değilim. öyleyse sen de beni aramada ve rızamı istemede şu kediden daha az istekli ve gayretsiz olma!’ bu uyarıdan sonra bana bir gayret geldi, ciddi olarak murakabeye başladım, kalbime yöneldim. her yerde, her işte zikre sarılıp yüce allah’ın rızasını aradım.” (reşahat)

    kedi

    fâre uğrunda kedi

    saatlerce dikildi

    bu ne güzel bir cezbe

    murâkabe üslûbu

    pür dikkat ve tedirgin

    kılı kırk yaran bilgin

    ona açıktır izbe

    muhâsebe üslûbu

    minderde memnun mesut

    mırıltıya eş sükût

    onu çekiyor dibe

    mu-sâhabe üslûbu

    1986

    salih mirzabeyoğlu
  • azizim bruce lee'nin bununla ilgili müthiş bir sözü vardı:

    "you can never invite the wind, but you must leave the window open"

    yetkin bir hattata çektirilip, daima göz hizasında bulunacak yerlere asmalı..

    sadece murakabe ile ilgili değil, hayal edebileceğiniz hemen her konuda sahip olduğunuz bir fikri tumturaklı sözlerle parlatıp yaldızlayabilir, şişirip kabartabilirsiniz..

    fakat yukarıya alıntıladığım sözdeki türden bir irtifa ve dahi sonsuz derinlik, böyle basit bir dille neredeyse ilkokul seviyesinde anlatıldığında başım dönüyor benim.. kontrolümü kaybediyorum..
  • dervişin kimsenin bulunmadığı bir yerde abdestli olarak kıbleye karşı dizlerinin üzerinde oturarak, gözlerini kapaması ve gönlünden dünya işlerinden geçmişi, geleceği, her şeyi çıkarmasına, allah'ın ve elçisinin ve velilerin feyzini beklemesine denir. gönül beklemek, gönül haline varmak da denir.
  • denetim, kontrol...

    kelimenin türkiye'de akıllarda yer eden tek kullanımı; vergi ödemeye teşvik kampayasında zekilasya-metnapunar paradilerinden geçen "hağ bir de murakabe kalemi" diyaloğudur.
  • beynimizdeki binlerce serkeş düşüncenin sürekli arı kovanı gibi uğuldayarak bizi varoluşa katılmaktan alıkoyduğunu ve perdelediğini bilen derviş, murakabe ile bu gürültüyü durdurur veya hafifletir. işte o zaman feyz inmeye başlar.

    aşağıdaki linkte mesele çok güzel izah edilmiş, ingilizce bilenler kaçırmasın:

    http://www.youtube.com/watch?v=eoa_u1mhgig
  • her yiğidin harcı değildir..

    tüm şeylerden azade kesilip odaklandığında gördüklerinden sarımsak görmüş vampir gibi kaçan çok insan tanıyorum.. bu insanlar değil karanlığa, en hafif loşluğa bile tahammül edemezler; ortam bir an için bile sessizleşirse huzursuzlanırlar.. bu gariplerin devamlı kendilerini meşgul edecek gürültülü parazitlere ve şiddetli ışığa ihtiyaçları vardır ki kendilerindeki ile yüzleşmesinler..

    kendini kandırma ve -mış gibi yapma konusunda ben gibi usta olan kişiler müstesna; hakiki murakıp biraz zor bulunur..
  • üç kısımdır:
    (bkz: murakabe-i maiyyet)

    (bkz: murakabe-i akrebiyyet)

    (bkz: murakabe-i muhabbet)
  • başkaca tükenmez faydaları düşündürür.

    a) gümbür gümbür zikreden kalple bilinçaltının kapısına dayanmak, açığa çıkan feyz kuvvetlerini bu kapının eşiğinden nur bombası olarak içeri sızdırmak/savurmak.

    b) madde bazında bir noktadan başka bir noktaya yapılabileceği düşünülen moleküler transportasyon işleminin, salik tarafından korteksten bilinç altına yaptığı meleküler baskınasyon.

    m-l-k !(?)

    not: meditasyonda anakumanda halen ego güdümünde olduğu için ortaya çıkan durulukta geçici etkisiz sahte bir taklitten ibarettir. bir zaman sonra etki sönükleşir, iş vakit öldürmeye döner.
    murakabe ve rabıtada kişi komutan kamuflajına bürünmez.orada başkomutanın (s.a.v) neferi olarak nöbet tutar, cihada çıkar. her seferde feyz download olur. sonra onu ibadetlerinde, taatlerinde, ilminde yakıt/rızk olarak kullanır. hayır olarak infak eder.
  • murakabe yapan kişiler için (bkz: murakıp)
hesabın var mı? giriş yap