• 17 milyar dolarlık “evet”

    1980’li yılların sonlarında sermaye bulmak için çalışmalara başlayan murat vargı, önceliği koç holding’e verdi. bu karardan sonra koç grubu’yla görüşüldü. koç “bu iş olmaz” dedi. başvurulan ikinci grup, sabancı holding’in de yanıtı daha doğrusu yanılgısı koç’tan farklı değildi. 10 yıl sonra kaçan fırsatı sakıp sabancı o kendine özgü uslubuyla şöyle özetledi: “içimiz yanıyor ağam... içimiz.”

    güneş kazdağlı

    aslında her şey 1988 yılında wall street journal ve financial times’da yayınlanan haberlerle başladı. bu iki haber 12 yıl sonra mehmet emin karamehmet’in new york borsası’nda açılış gonguna vuruşunun ilk adımıydı. ama bundan ne karamehmet’in ne de bu iki gazetede yer alanların haberi vardı.

    1980’ler türkiye’nin dışa açıldığı ve ihracatın patladığı ilk yıllardı. ama bu büyüme çok hızlı gerçekleşince şirketler bu büyüklüğe hazırlıksız yakalanmışlardı. bu sıkıntılı dönem 1980’lerin sonuna doğru dış ticaret sermaye şirketlerinin yapısının değişmesine yol açtı.

    dönemin parlak şirketlerinden penta dış ticaret de bu gelişmelerden nasibini aldı ve küçüldü. penta dış ticaret küçülmüştü ancak bu şirketin bir yan kuruluşu olan penta tekstil 3 ortağıyla yoluna devam ediyordu. bu üç ortak murat vargı, muzaffer akpınar ve tevfik yazıcıoğlu’ydu.

    işte tam o dönemlerde finacial times’da murat vargı’yla, wall street journal’da da muzaffer akpınar’la yapılan penta tekstil’in çalışmalarına ilişkin röportajlar yayınlandı. yazıların özünde genç türk girişimcilerinin başarıları anlatılıyordu. bu iki gazetede çıkan röportajlar hemen etkisini gösterdi. isveçli bir gsm girişimcisi kısa bir süre sonra hem murat vargı’ya hem de muzaffer akpınar’a bir yazı yazdı ve gsm işinden söz etti. murat vargı kaderlerini değiştirecek bu mektubu ciddiye aldı ve isveç’e gitti. ilk görüşmeleri yaptı. her şey iyiydi. ancak tek bir sorun vardı; para. vargı ve çevresindekiler işin büyüyeceğine inanıyorlar ama buna sermaye koyacak birini bulma konusunda zorlanıyorlardı. murat vargı tam bu noktada kritik bir karar verdi: önce türkiye”nin en büyük iki grubuna gidilecekti.

    vargı önceliği koç holding’e verdi. bu karardan sonra koç grubu’yla görüşüldü. koç “bu iş olmaz” dedi. başvurulan ikinci grup, sabancı holding’in de yanıtı daha doğrusu yanılgısı koç’tan farklı değildi. 10 yıl sonra kaçan fırsatı sakıp sabancı o kendine özgü uslubuyla şöyle özetledi: “içimiz yanıyor ağam... içimiz.”

    bu iki görüşme murat vargı’yı hayal kırıklığına uğrattı ama yıldırmadı. o parçaları birleştirme ve sonuca gitme özelliğini burada da gösterdi. bıkmadan usanmadan görüşmelerini sürdürdü. murat vargı ve penta tekstil’e istediği cevap nihayet çukurova grubu’ndan geldi. grubun genç ve dışa açık patronu mehmet emin karamehmet ‘evet’ dedi. bu ‘evet’in değerinin 25 milyar dolar olduğu sonradan anlaşıldı. ‘evet’in anlamı ortaya çıktığında da türkiye’de herşey değişmiş, teknoloji hayatın her alanına damgasını vurmaya başlamıştı.

    bu ‘evet’ten sonrası hepimizin bildiği bir hikaye. murat vargı proje kendisine ulaştıktan tam 6 yıl sonra karamehmet’i ‘evet’ deme noktasına getirdi ve 6 yıl sonra turkcell kuruldu.

    1994 yılında turkcell kurulduğunda abone sayısı 40 bin, çalışan sayısı ise sadece 80’di.

    proje sahibi ve sermaye grubu bir araya gelmiş ve şirketi hayalden gerçeğe dönüştürmüştü. artık bu noktadan sonra iş profesyonellere kalmıştı. onlar da işin hakkını verdi. şirket kurulduktan hemen sonra işin profesyoneli olarak devreye cüneyt türktan girdi. cüneyt türktan o dönem pepsi cola’nın türkiye bölgesi finans direktörüydü. türktan, bu görevi bıraktı ve turkcell’e genel müdür oldu. 6 yılda turkcell’in bu noktaya gelmesinde önemli isimlerden biri olan türktan o dönemi bthaber’e 1 yıl önce şöyle anlatmıştı;

    “turkcell’e geçerken birçok yerden tepki aldım. herkes niye uluslararası bir şirketi bırakıp turkcell’e geçtiğimi merak ediyordu. benim düşüncem ise, böyle yeni kurulmuş bir şirketin niye uluslararası boyutlara taşınamayacağı idi. benim turkcell’e geliş sebebim turkcell’i yeniden toparlamak, düzenlemekti. beni buraya çeken de yeni teknoloji olması ve insanların tüketime yönelik eğilimlerinin artmasıydı. türkiye bir tüketim piyasasıydı ve potansiyeli hissettim.”

    1994 yılının şubat ayında kurulan turkcell 1998 yılında 25 yıllık gsm işletme lisansını aldı. turkcell’de önemli bir dönüm noktası da bu lisans devrinde yaşandı. artık turkcell’i durdurmak mümkün değildi.

    şimdi türkiye’nin en değerli şirketi haline gelen turkcell halka açıldı. türkiye’de imkb'nin toplam 93 milyar dolar olan piyasa değerini 111 milyar dolara çıkardı ve new york borsası’na ilk kota olan türk şirketi ünvanını kazandı.

    http://www.bthaber.net/277/menu_haber_02.htm
  • türkcellin % 6.07 si bu şahsa aitmiş. afiyet olsun
  • 5 nisan kararlari sonrasinda batan bir tekstilci iken kendi projesi olan turkcell sayesinde karamehmet ile ortak olan isadami.
  • forbes e göre 1 milyar dolarlık bir serveti olan iş adamı.
    kurduğu/çalıştığı şirketler oldukça ünlü olsa da kendisi nedense yeterince "ünlü" değildir.
    kendi tercihi sanırım.
  • turkcelli ilk olarak askerlik arkadasi olan husnu ozyegine teklif etmis ama olumlu cevap alamamis ve husnu ozyegin araciligla mehmet emin karamehmet ile gorusup turkcell projesini hayata gecirmis yatirimci.
    http://vimeo.com/25542860
    http://www.forbes.com/lists/2006/10/sywb.html
  • kendisi ted ankara koleji mezunudur...
  • kvknin "v"sini olusturan sahis.
  • ekonomist dergisinin hazırladığı en zengin 100 aile ve kişisi sıralamasında türkiye'nin 44.zengini.
  • milyarlarca dolarlık servete rağmen tanınmama sorunsalını fenerbahçe başkanı olarak giderecek olan, iddialara göre aziz yıldırım'ın veliahtı.
  • hubvc kurucu ortağı girişimci.
hesabın var mı? giriş yap