murathan mungan
-
söylemesi çok zevkli isimlerden birinin sahibidir.(bkz: tristan tzara)
-
kendi çapında şiir yazmaya çabalayan şahsımın bu konudaki özgüveninin ve hevesinin içine tüküren üstatlardan. (diğerleri; cemal süreya , edip cansever , nazım hikmet.) adamlar yazmış zaten, bunlardan iyi yazamadıkça neden yazsın ki insan? boşa vakit kaybetmeyip, oturup onları okumak en doğrusu oluyor bu durumda.
en beğendiğim şair olmasına karşın son zamanlarda pek takip etmediğimi farkettim geçenlerde. yolumun üstündeki bir kitapçıya girip eldivenler ve hikayeler isimli öykü kitabıyla, ikinci hayvan isimli şiir kitabını aldım. önce şiir kitabından başladım tabi okumaya. uzun zamandır aç kalan ya da çok özlediği birine kavuşan bir insan gibi iştahla saldırdım şiirlere. hiç sayfa sırasını umursamadan, rastgele okumaya başladım.ancak murathan mungan ' ın sade fakat bütün anlamların ağırlığını taşıyabilen dizeleriyle karşılaşamıyordum bir türlü. murathan mungan'a özgü, her biri aslında tek başına birçokşey anlatabilen fakat inanılmaz bir ustalıkla bağlantılandırılarak bütünsel olarak da başka birşeyi anlatabilen dizeler...yoktu.
anlatımı da keyif vermiyordu pek. tadında kullanıldığında beyine bir çentik atan imgeler okuru şiirin bütünselliğinden koparacak kadar müsrif kullanılmış, dizeler arasındaki bağlantılandırma ustalığı da zayıflamıştı sanki. üstat ya beni aşan derinliklere dalmıştı ya da şiirinin şifresini kaybetmişti artık ve yavaş yavaş dibe vuruyordu. ben yine de ilkine inanmak istiyordum. bir okuru olarak şairin gelişimine ayak uyduramamış, gerisinde kalmıştım. şimdi de anlamıyordum işte!..
sevmediği bir müzikte danseden birinin isteksizliğiyle ağır ağır okurken şiirleri hiç umulmayan bir yerde sevgiliyle karşılaşmış gibi "o" dizeyle gözgöze geldim. yıldırım çarpmış gibi uzun bir müddet alamadım gözlerimi. tekrar tekrar okudum. bütün bir kitap sanki o dizeden ibaretti. o dizenin kitaptaki her şiirle bağlantısı vardı ve bütün kitabın şifresiydi o dize.
bazı yalnızlıklar haysiyettir demişti üstat. bazı kalabalıkların onursuzluk olması gibi.." bazı yalnızlıklar haysiyettir." üç gündür hala o dize dönüp-duruyor beynimde.
demek ki ne şiirinin şifresini kaybetmişti ne de dibe vurmuştu. meğerse okyanusun derinliklerinden inci çıkarıyormuş üstat. -
yüzündeki zaman
söylüyor ayrıldığımızı
biliyorum, sözcükler sonradan gelir
anıların direnme gücü erteler kaçınılmaz olanı
çok zaman önceydi bütün bunlar
şimdi ne zaman iç çeksem uçurum kanı
biliyorum, kimse derman olamaz düğümlenmiş koynuna
biliyorum, yaragibi işliyor her ayrıntı
biliyorum, çapraz ateş altında
alçıya alınmış günler, saydam saatler
hiçbirşey yetmiyor zamanı aşmaya
biliyorum, denize baksam seni anlarım
oysa bilmiyorsun, bir zamanlar ben de aşıktım ona.
" timsah sokağı şiirleri.." * -
hep altı çizilecek cümleler kuran adam...
-
-
oldukça samimi bir insandır gerçek hayatta. bir mail üzerinden harika jestler yapabilir. candır, canandır.
-
yıllar önce taksim'de bir kitabevinde aylak aylak dolaşırken karşıma çıkmış olan şairdir. fonda çalmakta olan söz vermiş şarkılar'dan anlamam gerekirdi oysa, o gün orada bir imza günü olduğunu. hemen kırk oda'yı kaptım, çekinerek yanına gittim, o da şöyle bir yüzüme baktı ve imzaladı; "deniz'e odalar, hikayeler, hayatlar olsun"
-
"sen gözlerimin önünde içindeki beni harcarken;
ben bir an bile seni unutmaya meyletmedim...
sen bildiğim gibi kalmadın ama
ben unuttuğun gibiyim hala..." -
şiirin, bize bu evrende kimsenin yalnız olmadığını söylemek için var olduğunu duyumsatan şairdir. "gelecek" adlı son şiir kitabı metis tarafından yayımlandı. şiirler "geçit veren şiirler, içimin atları, de ki üçüncü eşik, kumdan düğümler, söz kayıpları, kendindeki kitap" olmak üzere alt bölümlere ayrılmış. kitap şu şiirle başlıyor:
"dünya
yabancı bir maddeden yapılmıştır dünya,
biz içinde yaşasak da"
"yara ve sis" adlı şiirle doruklara tırmanışın resmini çiziyor şair. şiirlerin dergilerdeki yayım tarihleri ile ilgili bilgiler kitabın sonunda veriliyor. mungan'ın takipçileri bu şiirlerin hiç değilse bir bölümünü buradan anımsar. ancak bu şiirlerin düzenlemesi, bir aradalığı bambaşka tat bırakıyor okuyanda. murathan mungan'ı dillere pelesenk olmuş şiirlerinden tanıyanları biraz yoracaktır; ama elbette buna değer. şiirlerinin altında imzası var; olsun, onlar artık bizim olmuştur. -
kimdi giden kimdi kalan
aslında giden değil
kalandır terkeden
giden de
bu yüzden gitmiştir zaten
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap