• kısaca şöyle diyebilirim ki:

    have to: hapşırık/hıçkırık,

    must : ise osuruk gibidir gençler.

    mevzu "have to" ise yapmak zorundasındır. durduramazsın. unstoppable da derler buna gevurlar.

    fakat mevzu "must" ise yalın abimiz'in olmasa da olur şarkısı gibi gelişir olaylar ama tam öyle de degil.

    velhasıl:
    yaşamak için nefes al-malı-sındır yani mevzu bahis have to'dur.

    allah belasını versin bu mustın. anlaması kolay ama anlatması zor bir bok.
    fakat for example:

    sevgilin musclecan, evvelsi gün falanca gül'e mesaj atmış. ve sen bunu görmüşsün. akabinde dayanamayıp sormuşsun sevgili sevdiceğine:

    "sen geçenlerde falancagül'e neden mesaj attın aşkitolatam?"

    sonra adam sana utanmadan kalkıp:

    "what do you mean sevdiceğim?" demiş.
    yani "ne dion sen amuha goyum ???"

    işte.... o kutsal must tam da burada devreye giriyor çünkü sevdiceğimiz durur mu yapıştırıyor cevabı:

    "sen ne demek istediğimi benden daha iyi biliyor ol-malı-sın!!!"

    yani have to asla yalan kabul etmez
    sike sike yapacaksın.

    ama must , "aşkım yapma!" dediğinde daha çok zevke gelen bir lil slut gibidir.
  • must, gereklilik ekinin hafif halidir. yapmak zorundasındır ama karşı çıkabilirsin.

    have to, gereklilik ekinin ağır halidir. yapmak zorundasındır yapmazsan ölürsün. sen yapmazsan herkes ölür! *

    (bkz: bence komik)
  • fark mark yok ikiside zorunluluk anlamı veriyor.farklı anlamda diyen einsteinlara soruyorum madem farkları var neden past halde kullanırken ikisinede de had to kullanıyoruz ? bizim muhteşem ingilisçe öğretmenlerimizin bi tarafından uydurdukları şey.bakın ingilizce demiyorum ingilisçe diyorum ingilizce öğretmenlerine saygım sonsuz.
  • have to genel anlamda mutlak zorunluluk belirtir. must ise kendine göre zorunluluktur. cümleyi kurana göre zorunlusundur. genel manada değil.

    kısaca bu kadarını bilmek bile doğru kullanmak için yeterlidir.
  • have to: i have to go to work.

    çünkü gitmezsen sikerler.

    must: i must leave the work.

    mesai bitmiş hala ofiste takılıyorsun, siktirip gitsene.
  • have to dıştan gelen zorunluluk iken must içten gelen zorunluluktur.
  • must zorunluluktur, have to gerekliliktir.

    you must do it dendiğinde yapmak zorundasın anlamına gelir. you have to do it dendiğinde ise yapman gerekir anlamına gelir. must daha otoriterdir, have to daha nazik otoritedir.

    esas zorunlu olan ise obliged'dır. you are obliged to do it dendiğinde ise karşı çıkma imkanın yoktur, kesinlikle yapılması gereken bir görevdir.

    you better do it veya you'd better do it ise yapsan iyi olur anlamına gelir.
  • shall'dir o. must olsa duramazdın
  • ‘fill in the blanks’ diye başlayan soruların vazgeçilmez konusudur. sınav boyunca sıra arkadaşımla tartışıp uzlaşamadığımız ve herkesin kendi iddia ettiğinde direttiği ingilizce sınavına, lise yıllarıma döndüren başlıktır.
  • #49459245 no'lu yazıda net açıklanmış fark.
hesabın var mı? giriş yap