• 4 dilden kitap çevirecek derecede anladığı iddia edilen gazeteye haber olmuş çevirmen veya belki de sanal bir kişilik...

    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/3355573.asp?m=1
  • "... iskele yayıncılık'ın elli beş klasiğinin büyük marketlerde sepetler içinde satıldığını görüyorum, ucuza, yok pahasına, üst üste atılmış biçimde, sokak pazarı görüntüsünde. belki bir satış ve pazarlama zekâsı, kitabı okurun ayağına kadar düşürme çabası vardır bunda da.
    üstelik bu başarının ardında birkaç çevirmen var ki, onların bugüne dek bilinmemesini yayıncılar için bir körlük bile sayabiliriz. çok önemli bir çevirmen olduğu anlaşılan mustafa bahar'ın iskele yayıncılık'ın elli beş kitabından yirmi beşini çevirdiğini söylesem, şaşırır mısınız? bu çevirmenle bugüne dek kimse ilgilenmediğine göre, şimdi de şaşırtıcı bulunacağını sanmam.

    flaubert, nietzsche ya da dostoyevski'nin yapıtlarını ingilizceden çevirdiğini düşünemeyeceğimize göre, mustafa bahar ingilizce, fransızca, almanca ve rusçanın dördünü birden klasikleri çevirebilecek kertede biliyor demektir. bu durumu biraz daha düşünmenizi öneririm; çünkü mustafa bahar yirmi beş klasiği art arda çevirirken tamamladığı çevirilerin bir tekinin bile önceden yayımlanmasını istememiş de, tümünün birden temmuz 2005'te, bir ay içinde yayımlanmasını istemişse, buradaki alçakgönüllülüğe de bakar mısınız? yirmi beş kitap, dört büyük dilden on bin sayfalık çeviri, ama on yılda çevrilebilecek bu benzersiz külliyatın tek bir ayda yayımlanmasını bekleyebilecek sertlikte bir sabır taşı..."

    semih gümüş

    http://www.radikal.com.tr/….php?ek=ktp&haberno=4399
  • iskele yayınlarında basılan böyle buyurdu zerdüşt'ü çevirmeye çalışmış, lakin kelimenin tam anlamıyla içine etmiştir.

    imşa hatalarından anlaım bozukluklarına, oradan da büyük harfle başlamamaya kadar birçok hataya ev sahipliği yapan bir çeviri yapmış, kitap keyfimin içine etmiştir.

    iskele yayınlarından da, beyefendinin çevirilerinden de uzak durun.
  • tam böyle buyurdu zerdüşt çevirisine başlamıştım, 20 sayfa sonra bırakmak zorunda kaldım. yazım ve imla hataları, öznesi yüklemi belli olmayan garip cümleler, anlatım bozuklukları... hani üniversite sınavlarında türkçe yazım bilgisi soruları olur ya cümledeki hatayı bulmanızı ister, bu saçma sapan çeviriyle çok iyi hazırlanabilirsiniz o tür sorulara.

    çevirinin gerçekten konusunda uzman olmayan kişiler tarafından yapıldığında tam bir felakete dönüşebileceğinin canlı kanıtıdır bu adamın çevirmeye çalıştığı "böyle buyurdu zerdüşt". daha önceki entrylerde de belirtildiği gibi iskele yayınevinden uzak durun. kitabın ucuza kaçılmışı kendini belli ediyor, canını yakıyor insanın.
  • yani arkadaş, üzüldüğüm şey şu. az çok kitap okuyan insanlar zaten bir klasiğin hangi yayınevlerinden okunması gerektiğini bilir. benim için iş bankası, can ve yapı kredi yayınları tek tercihtir.

    ancak okuma alışkanlığı olmayan biri, heves edip kitap okumaya başlayacak. hangi yayınevi çevirisi iyidir, hangisi değildir bilmiyor ve ilk gördüğünü (belki de en ucuz olanı) alıyor. diyor ki "can yayınlarında 20 lira, iskele yayınlarında 5 lira. aynı kitap sonuçta? ne farkı var?"

    sonra adam okuduğunu anlamıyor, keyif alamıyor ve "kitap okumak bana göre değilmiş" deyip artık okumuyor.

    işte böyle çevirmenlerin ve yayınevlerinin yol açtığı şey bu. yaptıkları etik değil kesinlikle. sen hem rusça, hem almanca, hem ingilizce, hem fransızca çeviri yapacaksın. çevirdiğin kitaplar arasında felsefe kitapları bile olacak?

    yani, bilemiyorum. ayıp yani.
  • varlığı muamma olan, dört farklı dilde 35 kitap çeviren üretken bir çevirmen :d 1 ayda 55 klasiği çevirip yayınladılar (bkz: iskele yayıncılık)
hesabın var mı? giriş yap