mustafa kemal
-
bakiniz, takip ediniz, izinden gidiniz ve ideallerini koruyunuz.
mustafa kemal ataturk. -
beş bin küsür sayfa arasından özet çıkarılarak yazıldığı iddia edilen 500 sayfalık biyografi türündeki kitap.
evet, mustafa kemal atatürk'ün biyografisi. kitaba şöyle bir baktığınızda, öncelikle dış kapak çok başarılı ve sade. şeklin, içerikten daha çok sattırmasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum tamamen. lakin kitabın kapağını açtığınız ilk andan itibaren; biraz sorgulayabilenler için ciddi bir kaç sıkıntı baş gösteriyor.
öncelikle, ben bunun bir biyografi olduğunu anladığımda hemen en son sayfayı açtım ve kaynakçasına bakmak istedim. lakin, kaynakça yok! hem de biyografi türündeki bir kitapta. 5000 sayfanın özeti olduğu iddia edilen bu kitabın; içinde geçen herhangi bir hikayeyi doğrulatmak için araştırmaya kalksam doğrulatacak bir kaynak bulamayacağım, çünkü yılmaz bey bize böyle bir kaynak göstermeye tenezzül etmemiş.
bu kitabı alıp, bir çırpıda okuduğunu ve beğendiğini söyleyenler tahmin ediyorum ki ilk defa biyografi türünde bir kitap okumuşlar. zira, biyografi türünde yazılmış bir eserin en önemli özelliği kolay okunurluğu değil, güvenilir olmasıdır.
kitabın daha ilk sayfasını* açıyorsunuz;
--- spoiler ---
zübeyde sadece mevsimi hatırlıyordu.
''erbain soğukları devam ederken doğurdum'' diyordu.
aklında kaldığına göre ''23 kanunuevvel''di.
.
.
23 kanunuevvel, bugünkü takvimle 4 ocak'tı.
4 ocak 1881, salı'ydı.
--- spoiler ---
şimdi ben mesela, çok basit bir görsel ile yılmaz özdil'in ortaya attığı 4 ocak 1881 tezini çürüteceğim; bu durumda bu kitabın geri kalanında yazılmış olanların güvenilirliği ne olacak? (ulan iyice köşe yazısına döndü entry*)
şu görsele tıklarsanız; afet inan hanımefendinin bizzihati olarak yazdığı anılarında mustafa kemal'in kendi doğum günü konusundaki bilgi seviyesini ve hükmünü görebilirsiniz. mustafa kemal dahi sadece annesinden bir bahar ayında doğduğunu duymuşken yılmaz özdil hangi kaynaktan 23 kanunuevvel tarihini almıştır? bunu açıklamak zorundadır.
kitabı okumaya devam ettikçe; zaten çok fazla bilmediğim veya duymadığım hikayelere rastlamadım. hakkını yemeyeyim; james bond, halep ve şam'da yaşanan bir kaç hadise*, kaybolan şahsi eşyaları gibi bilmediğim şeyler de vardı elbet.
yine mesela böyle bir biyografi için tarihler en önemli bilgilerden biriyken;
1912 1922 savaş ve etnik temizlik isimli kitap, yılmaz özdil'in kitabında '1919-1922 savaş ve etnik temizlik' şeklinde geçiyor. 7 yıllık bir yanılgı var. üzerine düştüm ve biraz araştırdım. bu kitabın türkçe çevirisi yokken; pek sevgili yılmaz özdil, nasıl oldu da bu kitaptaki hikayelere kendi kitabında yer verebildi diye düşündüm?
karşılaştığım manzara bence daha korkunçtu. yılmaz özdil'in kitabında* bu kitabı * kaynak göstererek yazdığı satırlar şu internet sitesindeki yazının az çok değiştirilmiş haliydi. yani orada yazılanlar, kitabı kendi imkanlarıyla türkçe'ye çeviren* bir blog yazarının haberinden alınma. sevgili yılmaz özdil, bu biyografiyi 5000 sayfadan özet çıkartırken işte bu kadar da titiz çalışmış.
her neyse daha fazla uzatmak istemiyorum. şunları da söylemem gerekli; bu kitap özetin özetidir. özetin özetinden mustafa kemal ile ilgili fikir sahibi olacaksanız, belki hiç* yoktan iyidir ama sağlıklı değildir. ciddi anlamda, onu merak eden, fikirlerini ve kişiliğini öğrenmek isteyen biriyseniz; üçüncü kişiden dinlemek yerine doğrudan mustafa kemal'le birlikte yaşamış ve hatıralarını ilk ağızdan yazmış kişilerin kitaplarını almalı ve okumalısınız. böylelikle aklınızda atatürk tüccarlığı mı yapılıyor şeklinde bir soru işareti de kalmaz. zira, onu ilk ağızdan anlatan hiç kimse artık yaşamıyor ve kitaplarının satılmasından maddi bir kazançları da yok.
şevket süreyya aydemir'in tek adam, falih rıfkı'nın çankaya veya atatürk'ün bana anlattıkları, ruşen eşref ünaydın'dan anafartalar kumandanı mustafa kemal ile mülakat ya da afet inan'ın atatürk hakkında hatıralar ve belgeler kitaplarını okuyabilir, doğrudan birinci ağızdan onun hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
not: yukarıda atatürk'ün doğum tarihi ile ilgili görsel, afet inan'ın atatürk hakkında hatıralar ve belgeler kitabından alınmıştır.
edit: söylendiği üzere not eklendi, anlatım bozukluğu düzeltildi.
kitap bittikten sonra gelen edit: çok fazla abartılı hikaye, ve bu abartılı hikayelerde çok fazla bilinmesi mümkün olmayan detay var. kaynakça olmadığı için daha önce de yazdığım gibi hikayeleri alındığı kaynaktan teyit etme şansımız yok. bu sebeple; güvenilirliği olmayan bir kitaptır. okumanız tavsiye edilmez.
eğer daha önce okuduğum kaynakları bulabilirsem bir sonraki edit, yukarıda doğum günü mevzusunda olduğu gibi kitap içerisinde not aldığım diğer bir kaç yalan yanlış bilginin ispatlanması üzerine olacak. -
attila ilhan'in bir siiri. daha unlu olmadan once yazmistir:
dağ başını efkâr almış
gümüş dere durmaz ağlar
gözyaşından kana kesmiş gözlerim
ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar
ağlar ağlar cihan ağlar
mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür
altmış üç ilimiz altmış üç yetim
yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer
her geçen seni bizden parça parça götürür
mustafa'm mustafa kemal'im
diz dövdüm
gözlerim şavkı aktı sakarya'nın suyuna
sakarya'nın suları nâmın söyleşir
hemşehrim sakarya öksüz sakarya
ankara'dan uçan kuşlar
kemal'im der günler günü çağrışır
kahrolur bulutlara karışır
gök bulut yaşmak bulut
uca dağlar dev boyunlu morca dağlar
divan durmuş bekleşir
mustafa'm mustafa kemal'im
nasıl böyle varıp geldin hoşgeldin
çıngı kaymış yalazlanmış gözlerin
şol yüzünde güneş südü sıcaklık
ellerinden öperim mustafa kemal
senin dalın yaprağın biz senin fidanların
biz bunları yapmadık
sen elbette bilirsin bilirsin mustafa kemal
elsiz ayaksız bir yeşil yılan
yaptıklarını yıkıyorlar mustafa kemal
hani bir vakitler kubilay'ı kestiler
çün buyurdun kesenleri astılar
sen uyudun asılanlar dirildi
mustafa'm mustafa kemal'im
karalar kuşanmış karadeniz akmam diyor
dokunmayın ağlamaktan bıkmam diyor
bu gece kıyamet gecesi bu vapur bandırma vapuru
yattığı yer nur olsun mustafa kemal
ben ölümden korkmam diyor
korkmam diyen dilleri toz oldu toprak oldu
değirmen döndü dolandı yıllar oldu
bir kusur işledik bağışlar mı kimbilir
o bize öğretmedi kazan kaldırmasını
günahı vebali öğretenin boynuna
erdirip oldurana ana avrat sövmesini
yüreğim kırıldı kanım kurudu
var git karadeniz var git başımdan
mızıka çalındı düğün mü sandın
bir yol koyup gideni gelir mi sandın
mustafa'm mustafa kemal'im
ankara'nın taşına bak
tut ki baktım uzar gider efkârım
çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım
gözlerimin yaşına bak
ankara kalesi'nde rasattepe'de
bir akça şahan gezer dolanır
yaşın yaşın mezarını aranır
şu dünyanın işine bak
mustafa'm mustafa kemal'im -
bu isimden korkan insanlar var arkadaş, anlamış değilim bi türlü. otobüste kulak misafiri olduğum iki kişi belediye başkanlığına aday koyacak bir yakınlarından bahsederken " abi adam iyi hoş da adı mustafa kemal olmaz ki" tarzı bişiler dediler.
bu kadar korkmayın yahu! o sizin gibi gaddar ve merhametsiz değil. -
yılmaz özdil adlı kişinin yazdığı kitap olanı bu ülkeden bir halt olmayacağının sayısız kanıtından biri. sen kalk tarihi öneme sahip bir insan hakkında 500 sayfalık bir biyografi yaz, ama tek bir kaynak gösterme, sonra bu yazdığın şeyi utanmadan "atatürk'ü hiç böyle tanımadınız" diye pazarla ve kendine atatürkçü diyenler seni övgülere boğsun. neresinden baksan rezillik. şu kitabı öven, okunması gerektiğini söyleyen insanın bilgiyle, araştırmayla, gerçeklerle, tarihle ilgisi olma ihtimali yoktur. maalesef, bu ülkede cehaletin şuncusu buncusu yok, ülkece kapkara cahiliz. sadece bugünkülere değil, her türlü kötülüğe layığız. beter olalım.
-
hiçbir arap ismini sevmem bu ikisi hariç dediğim isimler.
-
doğacak oğlumun adıdır.allah atası gibi şerefiyle yaşamayı nasip etsin.
-
seneler önce şevket süreyya aydemir'in gerçek biyografi eseri tek adam'ı okuduğum ve yozdil'i zerre sevmediğim için göz ardı ettiğim kitap. açın tek adam'ı okuyun gençler. atatürk'ün bir süre sonra devrim yolunda nasıl yalnız kaldığını, iç savaşını okuyun.
hatta üzerine de ikinci adam'ı okuyun ve özellikle 2. dünya savaşı sırasında ismet inönü'nün olağanüstü zekasına şapka çıkarın. -
atatürk'le beraber kullanılmadığında daha gerçek bir şahıstan bahsediyor gibi hissediyorum. atatürk demeye gocunduğumdan değil. yine de sanki birileri "atatürk niye demiyo atatürk değil de mustafa kemal diyo dinci mi, komoniz mi acaba" diye düşündüğünden korkup atatürk diyorum galiba diye düşünüp mustafa kemal'de karar kılıyorum. zaten biraz da kendi kendini adlandırma var atatürk soyadında, biraz akp'nin kendine ak parti dedirtmeye kasmasına benziyor atatürk dayatması. mustafa kemal paşa adamın orjinal adıdır, yaptığı tüm efsane işleri yapan gerçek kişinin adı mustafa kemal'dir, severken de, överken de, yeri gelecekse bir gün yererken de ona mustafa kemal demek bana çok daha samimi geliyor... şuradaki hissiyatı biraz anlıyorum katılıyorum ((bkz: #8558336)) ama ben atatürk olduktan sonraki yaptığı ettiği bir çok şeyin (hatta mustafa kemal olarak kurtuluş savaşındaki yaptıklarından daha fazla) bugünümüzü iyi yönde etkilediğini düşünüyorum..
-
atamızın ilk ismi.
nur içinde yatsın ve sayesinde ulus olmuş bu güruh, kemiklerini sızlatacak hareketlerde bulunmasın.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap