• nah haklıdır diyerek karşı çıktığım önerme.

    kim uydurdu lan bunu vakti zamanında? ilk kim söylemiş bana bi söyleyin onu.
    mezarında dört dönesice müşteri her zaman haklıdır diye diye siktin belamızı. nah haklıdır!

    way arkadaş ömrü hayatımda çekmedim bu müşterilerden çektiğim kadar. şubeye geliyorlar, bizle kavga ediyorlar, birbirleriyle kavga ediyorlar, devamlı bağırıyorlar. işlerine gelmeyen bir şeyde şikayet etmekle, dava açmakla bizi tehdit ediyorlar. hiç bir zaman hiç bir şeyden memnun olmuyorlar. asla ama asla hoşgörü yok, her zaman mağdurlar, her zaman haklılar.

    kanser edecekler beni, buraya yazıyorum hasta olacağım bunların yüzünden.

    yahu kardeşim, hiç mi insanlık görmediniz? hiç mi edep adap bilmezsiniz.

    misal bu gün sabahın köründe atm'de nakit avans ve eşit taksitli nakit avans tuşları neden yan yana diye bana çemkiren abla, sen hiç mi insanlık görmedin? neymiş taksitli nakit avans çekeceğine taksitsiz çekmiş, bin lira çat diye girmiş. o iki tuş neden yan yanaymış! herşey çok saçmaymış, sistem berbatmış, biz berbatmışız, lanet olsunmuş.

    asıl sen berbatsın! asıl iğrenç olan sensin!
    bu kadar salak, bu kadar mantıksız bir şey için ne hakla bana bağırabilirsin?? bu kadar saçmalayabildiğin için asıl sen utanmalısın!

    çekmiş parayı, kullanmış, üstünden 1 ay geçmiş gelmiş bana işlemi iptal et diyor.

    açıklıyorum, anlatıyorum adam akıllı, evet diyorum bi aksilik olmuş, gözünüzden kaçmış. ama anlamıyor, dinlemiyor. o tavırlarına rağmen bir şeyler yapılabilir mi diye arıyorum sağı solu, yine yaranamıyorum, yine iğrencim, yine müşteri her zaman haklı.

    müşteri her zaman haklı ya da her zaman haksız gibi bir durum söz konusu olamaz. olsa olsa müşteri hiç bir zaman haklı değildir şeklinde bir şey olabilir asdfgjkldasş

    şaka bi tarafa umarım şu müşteri her zaman haklıdır kelamı azalarak biter ve sevgili yurdum insanı lütfen, rica ediyorum biraz mantık, biraz insanlık...

    (bkz: bankacı olmak)
  • bunu ilk söyleyen kişi muhtemelen hayatında hiç mağazada çalışmamıştır. çalışsa böyle demez. gelsin zara'ya iki gün takılsın. görür müşteriyi de ebesini de.
  • bazıları için evet. hatta sonsuza dek o müşterinin haklılığı vardır, kimse ağzını açamaz. bazıları için kesinlikle yanlış önerme.

    6-7 sene önce kadar bir müşterimiz vardı ankara dolaylarından. adam arayıp iflas ettiğini söylemiş bizde peki diyerek sineye çekeceğimizi belirtmiştik. bu arkadaşımız gitti bir işe girdi aylık 20-30-100 eline ne geçtiyse borcunu 2 senede kapattı. daha sonra bize yeniden şirket kuracağını ve batacağını söyledi. gülerek olur, her türlü desteği veririz sen iste yeter dedik. verdik. ödemeleri aksamıyor, gününden önce para gönderiyor hatta almadığı ürünün* parasını peşin ödüyor ve "param sizde kalsın" diyor. şimdi böyle bir müşterinin haksız olma durumu var mı?

    diğer yandan başka bir müşterimize 6 ay önce peşin diye sattığımız bir ürün için geçen ay 6 aylık çek geldi. siker misin sabaha mı bırakırsın sorunsalı*** ve şuan iskonto pazarlığı yapıyor kimse yüzüne bakmıyor. haklı olma durumu var mı?

    dolayısıyla ne ekersen onu biçersin.
  • yanlış bir önermedir. para veriyor diye mekanı satın aldıklarını düşünen müşteriler ise hiç haklı değildir. misal uzun yol lokantasında yediği bir yemeğin içinden ahçıbaşının göğüs kılı çıktı diye mekanı dağıtmaya kalkışan müşteriler bilirim ben. halbuki ayır kenarıya kılı yeme. çağır garsonu değiştirsin servisini. ya da kalk git kasaya izah et efendi gibi, almasınlar parasını. en fazla bir daha gelmezsin olan o olur. ne o cam kapı çerçeve olayı, daha biz özür bile dilenmeden.
  • yol actigi sorunlardan dolayi bir kac yasayla bu goruse sinirlama getirilmistir:

    1) bir musteri baska bir musterinin haksizligina yol acacak bir eylemde bulunamaz
    2) bir musteri kendisinin haksizligina yol acacak bir eylemde bulunamaz
    3) bir musteri isyeri tarafindan haksiz cikarilmasina sebep olacak bir eylemde bulunamaz

    daha sonra 0. yasa olan "musteri kendi ya da baska bir musterinin haksizligina sebep yol acacak sekilde hareketsiz kalamaz" getirilmis tembel musterilerle ilgili problem de cozulmustur.
  • alt metninde,"la oğlum he deyin gitsin, nasıl olsa havada karada elliycez biz bu müşteriyi" algısı yatan tacir sayıklaması.
  • çalışanın söylemesi gereken sözdür. müşteri olan kişi kafasında "müşteri her zaman haklıdır" diye gidiyorsa yapmayacağı hıyarlık yoktur. bırakın çalışan düşünsün bunu, "haksız da olsa alttan alınmalı, gönlü hoş edilmeli" desin, çok iyi hizmet versin. yoksa insanların büyük bir kısmı çok feci saçmalayabiliyor. insan müşteri konumuna girdiği anda hatasız kul olmuyor ki. müşteri de eleman da hıyarlık eder, arasak ikisinin de sık yaptığı denyoluklarla ilgili bir sürü başlık buluruz. müşterilerde "ben tanım gereği her zaman haklıyım, o zaman istediğimi yaparım haksız olmam" şeklinde acaip bir mantık da olabiliyor, "parasıyla değil mi kardeşim" mantığı da. karşısındakinin belli bir düzeyin üstünde tepki veremeyeceğini bildiğinden kompleksini çalışan üzerinde de deneyebiliyor.
  • (bkz: müşteri her zaman haklı değildir)
    müşteri adam gibi müşteriliğini bildikten sonra her zaman haklıdır. ama bu haklılığıyla orospu çocukluğu yapıyorsa ki bu memlekette yığınla var, haklı değildir.

    (bkz: uçak bileti alıp, şirketi satın aldığını sanan yolcular)
  • insanların nezaket denilen şeyin ne olduğunu henüz unutmadıkları geçmiş zamanlara ait bir önermedir. o zaman için doğru olduğu söylenebilir. bugünse tümüyle yanlıştır.
  • müşteri tarafında iseniz hava hoş satıcı tarafındaysanz bu felsefe doğrultusunda: kısacası sikilmişsiniz demektir.. gerçi hoş, babam bir esnaf olarak müşterilere verdiği cvplar;
    -sana mal yok
    -nerden alırsan al
    -bügün satılık bişe yok
    -başka yere bak...
hesabın var mı? giriş yap