mutlaka
-
-
-
-
arif damar, nam-ı diğer arif barikat şiiridir.
kış gelip çattı...
sarıkamış dağları kar altında,
aşılması daha güç.
ve çekip gitmek ümidi olduğundan
bundan evvel içim rahattı.
ben sıcak bir memleketten geldim,
yatağım pamuktan,
içime yünlü giyemem;
"zatürree" olursun diyorlar,
öyle bir şey olursa ne yaparım;
benim arkadaşlarım ve sevgilim var.
bakma böyle ayrı düştük
darısı düşman başına.
kulakların çınlasın çilli yarim,
sen bana aldırma,
kendine iyi bak,
kırağı çalmazmış acı patlıcanı,
beni nelere alıştırmadı
bu bekar hayatı.
dün gece çeşmelerde sular dondu,
akan sular da donacak yakında,
sözde kışın çok zevkli olurmuş
kayak
ve petrovka
bana da öğretecek arkadaşlar.
rüzgara karşı dağdan inerken,
aşağılarda sen varmışsın gibi
gelecek bana,
gülerek ve dalgın ineceğim.
halbuki dikkatsizliğe gelmez,
bir taşa çarpıp düştüğüm vakit
görenler üzülecek,
bense için için sevineceğim.
çünkü mutlaka başucumdasın ...
1946, kars -
-
bi tanıdığım bunu onaylayıcı mutlaka veya "evet ama" kalıplarımda kullanacağında "mutlaka ki" biçiminde kullanırdı. bu kullanış ona özgü bir damgaydı. bir de hızlı konuştuğundan pilaki dermiş gibi "mutlakaki" derdi.
diyet yapan kadının mutfağında mutlaka: yememek takımı. dikenli tas, delik tencere, zehirli kaşık gibi..
(bkz: behemehal)
(bkz: illa ki)
(bkz: her halükarda)
(bkz: muhakkak) -
sayfa 39-40.
bakara 248 yirmi ikinci kelime.
le.
'muhakkak' değil.
bakara 246-248, 249-252. -
alan adı olarak alınmamış kelime. mesela mutlaka.com alınmamış.
-
-
budur: |a|
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap