• daha yeni geride biraktigimiz yüzyilin baslarinda ortaya atilmis bir kavram olup siyasi literatürde muzdan baska bir geliri olmayan ve zaten tepeden indirilmis demokrasileri darbelerle, diktatörlerle yalama olmus latin amerika ülkelerini tanimlamak için kullanilir.
    rusya'dan tutun da, son seçimlerdeki performansiyla abd'ye, ve söylemeye gerek bile yok ki türkiye'ye kadar pek çok ülke için asagilayici bir sekilde kullanilir bu konsept.
    (bkz: banana republic)
  • en yüksek kadame idarecilerinin en iyi konuştukları yabancı dilin çat pat ana dilleri olduğu
    yönetim kademelerinin başında özellikle o işlerden anlamayan, o işlerle alakalı mutlaka bir hüküm giymiş olan ve hakettiğinden değil de birinin eşi-dostu olduğu için o görevde bulunan insanları barındıran
    ne kadar terörist eteği öpen, şeriatçı, gerici, vizyonsuz, kültürsüz, kötü niyetli insan varsa bir şekilde yönetime dahil edilen
    ülkesi üzerinde söz hakkı olmayan tek halkın kendi öz halkı olduğu
    yönetmeyen ama başkalarınca yönetilen
    askeri idarenin iki silah attırıp eğitimini tamamladığı askerlerini çatışmaların göbeğine, mayınların ortasına gönderdiği ve hergün öldüren-öldürülen-intihar eden onlarcasını gizlediği
    "polis imdat"ının "imdat!!! polis!!" olduğu
    kolluk kuvvetlerinin halkını dövmekten ve sindirmekten arta kalan boş zamanlarını her çeşit suçu işlemeye ayırdığı
    özgürlük, eşitlik ve adalet gibi ilkelerin sadece sözlüklerde görülebildiği
    sözde adalet'i sağlayan kurumlarındaki hakimlerin, savcıların ve avukatların verdiği kararlarda haklının değil de parası ya da çevresi daha sağlam olanın hakkını koruduğu
    sevmenin suç, sevişmenin ayıp, el ele tutuşmanın devlet yetkililerince uyarılıp kişilerin tutuklanmasını gerektirecek bir eylem olarak görüldüğü
    konuşan ama konuşturmayan; konuşması gereken insanlara değil de dönüp kendi insanına anca boş boş konuşan
    ilk ve orta okullarında tebeşirden çok kan, öğle yemeğinden çok uyuşturucu, dersten çok beyin yıkama faaliyetleri barındıran
    üniversitelerinde alınan derslerin verilmesinden çok alınan coplara dişlerin verilmesi gibi bir alış-veriş'in olduğu
    dünyada cehennem hayatını yaşamayı tercih edenlerin kaldığı ve diğer kafası çalışanların kaçtığı
    çalışma hayatında hiçbir hakkın bulunmadığı, karşılığının ödenmediği
    insanların açlıktan süründüğü
    insanlar açlıktan sürünürken sürekli piyasaya soktukları yeşil parayı bahane ederek ekonominin muhteşem olduğunu söyleyen ama toplumun genelinde açlık-işsizlik-yoksulluk-hırsızlık-isyan'ın alıp başını yürüdüğünü algılayamayan 5 vakti yoğun insanların tümünün yönetiminde bulunduğu ve engin ilkokul 3 terk bilgilerini -anca- konuşturduğu
    insanların ani bir rahatsızlıkla evlerinde değil de yavaş yavaş kapısından döndürüldükleri hastanelerde, tedavi edilmeden öldüğü
    yaşlanmayı başaranlardan, genlerinde kaplumbağa geni taşıyanların emekli olup açlıktan öldüğü
    ölümleri sonrası geride kalanların yüklü mezar ve defin masrafları, merhumun borçları gibi sıkıntılarla baş başa kaldığı

    cumhuriyetlerini tanımlayan bunun gibi kısa yazılardaki maddelerin sonsuzlukla sınırlı olduğu

    cumhuriyettir...

    dışardan bakana korku filmi gibidir. içinde yaşayan ise asla koyun rolündeki figüran olduğunu farkedemez... ışık yayması gerektiği halde etrafını git gide daha da karartanın gölgesinde, karanlığın peşinde, kendi ışıklarını da kaybederler...
  • vatandaşı olduğum ülke.
    vakti zamanında parti kapatma davalarıyla da epey gündemi meşguldü bu ülkenin.

    amına kodumunun partisi adında bir parti var, ki halen iktidar olan bir parti muz cumhuriyetinde. ülkede kısaca amkopart olarak anılan bu partinin taşıdığı misyon ılımlı kıyım!!.
    fakat bu partinin kıyım çalışmaları neticesi, onlar için çok da iyi olmadı. amkopart hakkında kapatma davası açıldı. ne hikmetse partinin en büyük kapatılmama gerekçesi olarak; kapatılması durumunda halkın galeyana gelip taşkınlıktır, efendime söyliyeyim, halkın demoralize olacağıdır, sonracığıma isyana teşvik olacağıdır - çoğunluk ya şimdi bunlar - gibisinden kaygıları göstermişlerdir. tabi bu esnada bu amına kodumunun partisinin yavşakları - bilmiyorsanız söyliyeyim türkiyedeki bürokratın karşılığı muz cumhuriyetinde yavşaktır - hemen parti kapatmanın anti-demokratik bir eylem olduğundan falan dem vurdular bilmem ne...
    fakat parti kapatmalarının anti-demokratik bir tutum olduğundan dem vuran amkopart yavşakları işin ibresi başkalarına dönünce ibreyle beraber ters istikamette çark ettiler. kendi partilerine açılan kapatma davasında kendilerine sağlanan imtiyaz - hatırlatmak isterim; halkın galeyana gelme riskidir, demoralize olmasıdır gibi bahaneler - diğer partilere gösterilmemiş ve muz cumhuriyetinin sik gibi bir hale - muz cumhuriyetinde kargaşa ortamına sik denir- girmesine neden olmuştur.
    bütün imtiyazları kendine sokan amkopartisi iktidarına iktidar katmış muz cumhuriyeti halkının da ebesinin amını sikmiştir.
    tabi münferit olaylar bunlar, bilirsiniz ki sadece muz cumhuriyeti gibi ülkelerde yaşanır. sen göz göre göre ülkenin içine sıçarsın ama kimse sana kalkıpta "be amına kodumunun partisi, kendine tanıdığın imtiyazları başkalarına da tanısana. götün yemez - gücün yetmez- değil mi?" demez... bir muz cumhuriyeti klasiğidir bu...

    topnuzun amına koyayım. (bir şeye açıklık getireyim "amına koymak" muz cumhuriyetine sağlık esenlik mahiyetinde kullanılır)
  • ekonomisi tek bir tarım ürününe dayanan, fakirlik ve yolsuzluğun alıp başını yürüdüğü ülkelere verilen ad. esas muz cumhuriyeti honduras'tır.

    (bkz: honduras/#8543593)
  • (bkz: united fruit)
  • bana ne republic...
  • (bkz: monkey island)
  • bu ülkelerde muzlar olgunlaşıp yere düşer, kimse toplamaz
  • türkiye şu an tam bir muz cumhuriyeti.
  • her gün nerede patlama olacağı merakla beklenen;

    iç savaşın her bölgede hüküm sürdüğü;

    başkasının ülkesini karıştırayım derken kendisi bin parçaya bölünen;

    ekonomik krizin en şiddetli bir biçimde hissedildiği;

    doğaya, hayvana, kadına 3 kuruşluk değerin verilmediği;

    diktatörler ordusu tarafından yönetilen ve toprakları karış karış talan edilen;

    yeşillerin, mavilerin griye boyandığı;

    mahkemelerin bir kişinin ağzına baktığı;

    hakkını aramak için bireysel silahlanmadan başka çıkar yolun olmadığı;

    baskıcı, otoriter, ya bizdensin ya hapse girersin zihniyetinin göstere göstere kaktırıldığı;

    gazetecilerin, düşünürlerin, konuşurların hepsinin birer birer susturulduğu;

    bilim adamlarının, entelektüellerin aşağılandığı, yok sayıldığı;

    başka ülkelerde vatandaşıyım demenin tek başına utanç kaynağı olduğu;

    sokakları ve caddeleri dilencilerin, yankesicilerin, tecavüzcülerin insafına bırakılmış;

    dünyanın eli yüzü düzgün hiçbir ülkesi tarafından ciddiye alınmayan;

    bir cehennemin takma adıdır. bu ülkede yaşayanlar için diyebileceğim tek şey: yazık la kimin çocuğuysa.
hesabın var mı? giriş yap