• zehir var, sifa gelir
    cefadan safa gelir
    velakin hic sanmam ki
    muzeyyen'den vefa gelir

    (saatli maarif takvimi)
  • koşuyolu'nda bir restoran. dün akşam gittik buraya. mekan şirin, güzel. cidden kendinizi ege de hissediyorsunuz. lakin bu sadece ambiyansla sınırlı. öncelikle menü de yer alan mezelerden kabak çiçeği dolması, közlenmiş patlıcan, fava, deniz börülcesi, deniz fasülyesi, müzeyyen salata istedik. kabak çiçeğinin kalmadığı söylendi neyse olabilir dedik ardından fava, patlıcan, müzeyyen salata ve normal kuru börülce salatası geldi. garsona sorduğumda işte börülce burda dendi tamam bakın yanlış anladınız ben deniz börülcesi ve deniz fasülyesi istedim dediğim zaman da kuru börülcenin fasülye olduğu iddia edildi. neyse dedim adam çalıştığı yerde servis edilen mezeleri geçtim daha henüz bitkiyi tanımıyor ve ısrarla içeri sorun size verirler "deniz" börülcesi ve fasülyesi istiyoruz dedim. başka bir garson devreye girdi ve içeri gittiler. 2 dakika sonra deniz fasülyesi de kalmadı diyerek deniz börülcesini getirdiler. mezelere gelecek olursak fava vasat üstü, patlıcan vasat üstü, biz istemeden gelen börülce sert ve lezzetsiz, deniz börülcesi cuma, cumartesi ve pazar'ı dolapta çıkartmış ve pazartesi de bize servis edilmiş durumda. müzeyyen salata dedikleri hazır garnitürün içine süzme yoğurt ve dereotu eklenmiş bir yoğurt mezesiymiş ama bize bunu anlatmaktan aciz bir garsonları olduğundan salata sanıp istemiştik. menüde yazan ürünleri sorduğumuzda genel olarak şöyle bir cevap alıyoruz.

    -girit usulü roka nedir?
    * girit usulü rokaaaa...(faruk eczanesiiiii) böyle roka var çok güzel ortaya

    -müzeyyen salata nedir?
    *müzeyyen salaaataaaa...böyle çok güzel oluyor. tavsiye ederim

    abartmıyorum aynen bu şekilde yaklaşan ve tam olarak aksanı da anlaşılamayan sanki valeyi garson yapıp ucuza kaçmışlar görüntüsü veren bir orjinal elemana sahipler. amacım aşağılamak değil ama böyle bir mekan açıp bu derece eğitimsiz, tecrübesiz, hitaptan yoksun birini işe alırsanız eleştiri de alırsınız!

    neyse gelelim arasıcaklara...biz istemeden 1 adet balık köftesi getirdiler. çok aşırı tuzluydu ama genel olarak lezzeti fena değildi. anayemek olarak çiftlik balıkları ağırlıklı olduğundan sadece arasıcak almaya karar verdik. ahtapot ızgara istedik ancak yine olmadığını öğrendik. o zaman 1 adet deniz mahsülleri güveç istedik. menü de 25 lira olan bu dondurulmuş deniz ürünlerine azıcık salça, az sarımsak, yağ, acı biber ve kültür mantarı ekleyip üstüne de kaşar peynirini basıp önümüze koydular. yine aşırı tuzlu ve aşırı acı olduğundan bir bok anlamadık. ayrıca porsiyon olarak da inanılmaz küçüktü. hani istanbul da yaşıyorum, alanyalıyım ve neredeyse haftada 2,3 gün balık restoranlarına giderim ama hayatımda bu kadar küçük porsiyonda güveç servis edildiğini görmedim. 25 lira da bu lezzette ve porsiyonda bir yemek için inanılmaz fazlaydı. neyse ardından başka bir şey söylemeye lüzum görmedik ve meyve aldık...

    gelelim içeceklere;

    önce 35'lik yeni rakı yeni seri istedim ancak ellerinde 70'lik olduğundan karafa bölelim dedi. tamam dedim ama biz dışarda sigara içerken masada yokken rakı kadehlerimize konmuş, karafa da bölünmüştü bu benim oldukça hassas olduğum bir konu olduğundan zaten en başta moralim bozuldu. ölçüsü değil derdim de hem sağlık açısından ben rakının masamda açılmasını isterim, bandrollü mü, açılmış ürün mü görmek isterim, karaf ölçüsünün masamda ayarlanmasını isterim, kadehime konulan rakı miktarını ben kendim belirlemeliyim. önce rakıyı ardından buzu sonra suyu koyup anason yağının donmasına sebep olan bir garsonun balık restoranında ne işi olduğunu da merak ederim! normalde duble içerim ve bu yazıya kadar denilen ölçüde sabitlemişimdir ancak bu garson arkadaş bardağın yarısından fazlasına rakı koyarak 4 dubleye 35'lik rakıyı sığdırmayı başardı. aslında karafta duranın da 35'lik olmadığı böylece anlaşılmış oldu. 1,2 duble için daha fazla tatsızlık çıkartmak istemedim. kız arkadaşıma da ayıp olacağından 20'lik daha istedim ve bir süre sonra kahve ile hesabı istedik. kahvesi cidden çok güzel tavsiye ederim. kadıköy den açık olarak alıyorlarmış başarılı...

    fiyatları da yazayım giderseniz faydası olsun

    1 patlıcan
    1 yoğurtlu garnitür
    1 üç günlük deniz börülcesi
    1 yanlış gelen börülce
    1 fava
    1 deniz mahsülleri güveç (25 tl)
    2 adet biz istemeden gelen balık köftesi (8 tl)
    1 adet 35'lik rakı (60 tl)
    1 adet 20'lik rakı (40 tl)
    1 adet meyve tabağı (15 tl)

    190 lira

    not: genel olarak beğenmedim hemen yanında bulunan radika adlı mekan buradan kat kat daha iyi. sosyetik güzel vs.. olunca sahibi sanırım adı daha çok duyuluyor. mehmet yaşin'in adının geçtiği bir sitede ismini görüp gitmiştik yine yanıltmadı mehmet yaşin ve vasat altı bir mekanla daha tanışmış olduk. tek güzel yanı ambiyansı gerisi tırt! sosyetik abiler, ablalar, futbolcular vs.. nesini beğenip geliyor buraya anlamadım!

    foursquare de mekan hakkında bir kaç yorum (bunları yazıyorum ki görsünler ve kendilerini düzeltsinler)

    d. k.
    servis kotu.ara sicaklardan karidesguvec ck lezzetli.mezelerden deniz fasulyesi istedik siz istemeyin.husnu senlendirici ve ekibi burda yemek yiyorsa arada gelinebilir onlarin keyfine ortak olmak icin

    yasemin k.
    mekan güzel ama fiyatlar gerçekten çok gereksiz şekilde pahalı, bilginize

    burcu k.
    servis berbat , personelin suratindan dusen bin parca

    arzu t.
    servis cok kotu mekanin guzel olmasi ki gercekten zevkle dosenmis ama bu bile bu durumu kurtarmiyor ne yazikki :(

    zeze e.
    sürekli o kalmamış bu kalmamış diyorlar bari olanı söyleseydin, olmadı müzeyyen! olmayanlar ekmek, tekirdağ rakısı 70lik, iyi yeni rakı var diyorsunuz 100lukden esnaf modeli 30luk çıkartıyorlar.

    jale
    iki kişi ana yemek yok, 20lik rakı ve bir bira 170 tl hesap biraz çok değil mi sizce de?

    hale t.
    ambiyans guzel ama yemekler icin ayni seyi soylemek zor. kotu kesinlikle degil ama dekorun sirinligi yaninda yemekler sonuk. karides cok kotuydu. peynir tuzlu ama fena degil. lakerda eh.

    hale t.
    maalesef cok buyuk bir hayalkirikligi :( halbuki evimize yakin guzel bir yer var diye cok sevinmistim. garsonumuz bile kusura bakmayin bende mucadelesini veriyorum dedi. daha ne denir ki :((((

    mehmet a.
    bir garson şefi var sipariş alirken iyi bizi kovmadi.. boyle guzel atmosferli bir yer açmişlar ama adam gibi şef koyamamişlar.. fiyatlari, mezeleri, radika 10 basar bu mekana!

    basak o.
    aynı kulvardaki çevredeki mekanlar ve sunulan hizmete göre fiyatlar yüksek, ufak bi trickte yaptılar bilgilerinize..
  • kosuyolu'nda bulunan bu meyhanede menu yok arkadaşlar. mezeler için kalkıp dolaba gitmeniz lazım, içki ya da ara sıcak vs seçmek için de garsona saydırıyorsunuz, elbette ki fiyat bilgisi yok. bunun dışında yemekler ve mezeler lezzetli, hesap istediğinizde de sizi yıpratmadıklarını, her şeyin normal fiyatlarda olduğunu görebiliyorsunuz ama tabii yalnızca hesapta fiyatları görmek, önceden bilmemek insanı geriyor. son olarak, çay servisleri de bulunmuyor.
  • beyoğlu asmalımescit'teki şubeleri için yazıyorum. asla gidilmemesi gereken meyhane.

    eşimle küçük bir haftaiçi rakısı yapalım derken, sürekli gittiğimiz ve müdavimi olduğumuz mekanlar yerine, asmalı'daki bir meyhaneye gidelim istedik. asmalı'da ara ara gittiğimiz mekanın da (sofyalı) dış masaları dolu olduğu için, hemen karşısındaki müzeyyen'e oturduk. çünkü bomboştu ve sakin bir yer seçelim istemiştik.

    koca işletmede bizim haricimizde tek bir masa olmasına rağmen, ilk mezelerimizin gelmesi 20 dakika sürdü. garsonlarda garip bir negatif elektrik var ve bi şey istemeye çekiniyorsunuz.

    derken, mezelerimizi yiyip, sıcak faslına geçtik. aç olmadığımız için ortaya tek porsiyon bir şey söylemek istedik ve şefi çağırdık. kuzu şiş istediğimizi söyledim ve kuzunun iyi olup olmadığını sordum. kendisi bu talebimize "siz bana bırakın ben size güzel bir şey yaptırayım" dedi. teşekkür edip, kuzu istediğimizi söyledim. kendisi yine ısrarcı bir şekilde "güvenin bana, öyle bir şey yaptıracağım ki, beğenmemeniz mümkün değil" gibi kapalıçarşı ağzına girdi. rahatsız olduğumuzu belli eder tonda, peki fakat 1 porsiyonu geçmesin dedik, çünkü aç değiliz yani.

    siparişimiz geldi. domates ve biberle haşlanmış, saç kavurma gibi bir şey geldi önümüze. içinde 4-5 parça et. eşim tadına bakıp bıraktı çünkü yiyemedi. ben de bi tadına baktım, kuzu değildi et. muhtemelen içeride kalan ve son kullanma tarihi geçmek üzere olan tüm etleri harmanlayıp, kötü tadı da almamamız için domates ve biberle karıştırdılar. sorun çıkmaması adına bir şey demedim.

    ve evet, hesabı istedik. 840 tl hesap geldi. sekizyüz kırk! 35'lik beylerbeyi göbek, 1 porsiyon çok kötü et, ki bizim istediğimiz de değil, zorla bize iteledikleri bir et, yanında 3 parça meze ve 1 salataya 840 tl istediler :))) şefi çağırdım yanıma, hesabı açıklamasını isteyince detaylı hesabı getirdiler. eti ısrarla 1 porsiyon istememize rağmen 1.5 porsiyon yapmışlar (içinde 4 parça kuşbaşı et vardı), ufacık salatayı 2 kişilik olarak yazıp 2 ile çarpmmışlar, 80'er lira kuver almışlar :)))

    beyoğlunu bilenler için söylüyorum. civarın en güzel meyhaneleri, kevok, 21 veya zübeyirde, aynı masaya 500 tl öder, yediklerimizin güzelliği ile de mest olurduk. ama biz ne yaptık? adını duyduğumuz ama işletme tavrını bilmediği oturduğumuz bu mekanda, tiksinerek ancak tadına bakabildiğimiz ve kendimizin seçmediği bir yemeğe 840 tl sikildik :) kendi hatamız olduğu için işletmeye kızamıyorum tabi ama aklımızı sikeyim diyorum sadece.

    bu yazdıklarım hafta içi, eşimle dostumla sakin 3-5 kadeh rakı içeyim isteyenler için geçerli. haftasonu bir gece kulübüne dönüyor burası ve hatun kaldırmak isteyen tipler için hala daha ilginç olabilir. ama söylediğim gibi eşinizle dostunuzla sakin bir rakı içmek isteyeceğiniz bir yer değil. zaten istediğiniz siparişi de veremiyorsunuz :)

    eyyorlamam bu kadardır.
  • şevval samın tek kişilik müzikal gösterisi, adından da anlaşılabileceği gibi müzeyyen senarın hayatı hakkında.

    öncelikle şunu söyleyeyim, bu müzikali seyredip de şevval'in sesi müzeyyen'e benzemiyor, zayıf kalmış, bilmem ne diyenler olacaktır, müzeyyen senar gibi şarkı söyleyip bir de arada rol yapabilecek başka oyuncu varsa onu önersinler diyorum. ben çok başarılı buldum müzikali, çocukluktan ölüm sonrasına müzeyyen'i yaşattı bize, şarkı seçimleri ve kurgu harikaydı.

    bu arada müzikali müzeyyen senar'ın memleketi olan bursa'da seyrettim, salonun 1/3'i falan ancak doluydu, bursa adına utandım, bu şehir bu kadar öküz olmamalı.

    bir de konudan alakasız bir ek yapayım, sanırım bir hanımefendinin cüzdanı çalındı merinos atatürk kültür merkezi'nde, türbanlı bir kadın vardı, gösteri boyunca birkaç kez yer değiştirdi, hatta benim yanıma da geldi, ayakta alkışlarken arkadan eşyalarıma yöneliyormuş gibi hissettim, arkamı dönmemle kadının ayağa kalkıp yürümesi bir oldu, sonra çantama bakarken gözden kaybettim, tam dışarı çıkarken de bir hanımefendinin cüzdanım dediğini duydum, muhtemelen o türbanlı kadın çarptı.
  • ümit besen’in, dmc etiketiyle yayınlanan tekli çalışması.

    söz & müzik: selahattin erhan
    düzenleme: sezgin gezgin

    kemal başbuğ imzalı klibi buradan izlemek mümkün.
  • "hak teâlâ çün yarattı âdem’i
    kıldı âdem’le müzeyyen âlemi"
  • eski istikbal reklamı aklıma geliyor. müzeyyen diye bir kızı sevdiğimden o aralar ona bu şarkıyla takılırdım.
    "hey müzeyyen müzeyyen ne olur duy beni istikbalde istikbalde studio collection" gibi bir şeydi.
  • öğlen rakısı için giderseniz eğer 2 'tek' rakı, 2 'dilim' beyaz peynir, 1 fava, 1 haydari, 1 kuru domates, 1 deniz börülcesi ve 1 fesleğenli levreğe (5 mezeye) -ara sıcak yok, ana yemek yok- 130 tl ödersiniz.
    e çüş! fakat müzeyyen bu derin bir tutku değil, koca bir kazık?!
  • izmirli modern dance lab topluluğunun müzeyyen senar'ın hayatını anlattığı 90 dakikalık gösterinin ismi. müzik seçimleri ve vücut hareketleri, verilmek istenilen duygunun modern dansa aşina olmayanlara bile ulaştırılmasını sağlayacak kadar belirgin, modern dansı sevdirecek kadar dikkat çekici.
hesabın var mı? giriş yap