• lise sonda hala flüt çalma zorunluluğu olması kadar boktan uygulama. lisenin son demlerinde hatırlıyorum nasreddin hocanın eşeğiyle ilgili bir şarkıyı çalmamızı veya solfej yapmamızı istemişti müzik öğretmeni. sinirlenip kürsüye doğru flütümü (fırl)attığımı gördüm sonrasında. ondan sonra işin yoksa rehberlik servisinin kapısını aşındır "bu picamas neden asabi" diye.

    neden acaba?

    bilmem kaç yüz cd lik müzik arşivin var böyle dolaplara sıralanmış, müzik seti, televizyon vs de hazır ve nazır. iyi kötü bir müzik odası yapılıp verilmiş elinin altına ve üç beş enstrüman da konulmuş odaya. hepsi lostralık ama. biz elimizde flütlerle debeleniyoruz. hocanın eşekleri kovalasın seni e mi!!
  • yine mal bir uygulama ve yine gençlik anıları.

    bizim müzik dersi sözlüsünde öğrenci tahtaya tek başına çıkar ve öğretmenin verdiği şarkının notalarını melodili olarak okurdu. e sesi kötü, müzik yeteneği olmayan bir sürü arkadaş vardı ve bu arkadaşlar dönem sonuna kadar müzik sözlüsünden kaçar, devamsızlıklarını müzik sözlüsünün olduğu günü pidecide geçirerek harcarlardı. sene sonu olunca da el mecbur o sözlüyü olurlardı. dönem sonuna bütün kargalar kalır ve aynı gün sözlü olur, bütün sınıf da bu gençlere daşaklarıyla gülerdi.

    ne gerek vardı bu çocukları tahtada rezil edip pideciyi de durduk yerde zengin etmeye?
  • bu zorunluluktan muzdarip çocuk, aynı zamanda blokflüt çalamayan çocuktur.
  • beden dersindeki takla atma zorunluluğunun kuzenidir. o değil de bizim ortaokuldaki müzik öğretmenimiz için şarkı söylemek de yetmiyordu iyi not alabilmek için. sesin güzelse 5, kötüyse 3 verirdi. bu ne lan? evde çalışıp da güzel sese sahip olunmuyor ki. umarım emekli olmuştur sevilay hanım.
  • ilkokulda gülmekten dumur olduğum dakikaları aklıma getirir.

    trakyalı bir arkadaşın "ha bu diyar" şarkısını söylemeye çalışması " a bu diyar a bu diyar" diye yırtınması.

    kısacası olmaması gereken zorunluluktur yeteneği olan var olmayan var kardeşim.
  • tipik bir türk eğitim sistemi saçmalığıdır. hoşlandığın kızın karşısında detone olmak nedir bilir misin sen?
  • o ergen sesleriyle ııılğğgaaaaz anadolunuğğn sen yüce bir dağısııığn örnek verilebilir
  • çocuklu travmaları yaşan zorunluluktur. ben misal zorunluluktan da değil bizzat bilerek, isteyerek mustafa uğur dan ölmem mi okumuştum. şimdi yazarken bile utandım o zamanlar nasıl bir yavşakmışım amk. ortaokulda belki de bu yüzden flütü beceremedim. müzik dersi 3 olan nadir insanlardanımdır herhalde. müziğe kassam en fazla yunus bülbül olurmuşum.
  • oldum olası nefret ettiğim, direndiğim şey.
    hocaya, gerek ilkokulda gerekse ortaokulda derdim ki bana zayıf verin ben razıyım. sonra bakarlardı ki diğer derslerim, özellikle türkçe matematik fen beş geliyor, müzik notu sırıtmasın diye beşe çevirirlerdi.
    her ders kendine has, benim yaptığım da yanlıştı, kabul. ama gelişme çağındaki bir yeni yetmeyi de arkadaşlarının önünde şarkı söylemeye zorlamak mantıklı mı?
hesabın var mı? giriş yap