• kadıköyde rexx in karşısına konumlanmış, pek hoş, pek leziz cafe. kahvaltısını bilhassa tavsiye etmekteyim zira dev bir tabakta envai çeşit kahvaltılığa bir de küçük tabakta tereyağı, bal, reçel ve de sınırsız çay eşlik etmekte ve bütün bunlar 13 tl gibi cüzi bir fiyat çerçevesinde gerçekleşmektedir. ölesiye memnun kaldım o kadar söylüyorum.
  • rezalet kelimesinin hakkını veren yemekleri olan mekan.
    ilk gittiğimde bitiremediğim çok kötü bir makarna yemiştim yani yiyememiştim. bir daha gelmem diye düşünmüştüm.
    ikinci kez, birden bastıran yağmurdan korunmak için girilmiş ve makarna dışında bir yemek söylenmiştir.
    gayet lezzetsiz kötü bir yemek olmasının dışında bir adet uzunca sayılabilecek kılı da servis etmişlerdir.
    ilginç şekilde tuvaletleri temiz ve düzgün o kadar.
    elbette yapmak için değil yemek için gidilmesi gereken bir mekan adına bu yeterli değil.
    uzak durulası berbat bir yer.
  • eski adıyla atolia, yeni adıyla my chef. atolia'nın ekmek içinde çorba geleneğini sürdürmesi dışında, dekor, menü, servis, atmosfer, kısacası herşeyi ile happy moon's'u birebir kopyala-yapıştır tekniğiyle taklit etmekten geri kalmamış amerikan tarzı bir mekan. lezzet açısından happy moon's'un bir tık altında kalsa da yine de o kadar kötü değildir. happy moon's'da yer yoksa falan gelebilirsiniz.
  • defalarca gittiğim, her defasında farklı çeşit yemek denediğim ve her defasında da gayet memnun ayrıldığım restoranttır.
    kadıkoy'de dolanıp da nerede ne yesek diye düşünülüyorsa iyi bir tercih olabilir.
    daha atolia zamanındayken masaya getirdikleri pofuduk minik ekmekleri sevgilimle çok beğendiğimizde bir kutuya en tazelerinden koyup giderken yanımıza vermişlikleri de vardır.
  • kola istediğinizde kutu kola getiren son kaleydi, onlar da artık 200 ml'lik şişe kolaya geçmişler, biraz kırgınım doğrusu... evet.
  • iki defa gitmeme rağmen yemeklerini gayet beğendiğim güzel mekan. kadıköy'e yolu düşenler için tavsiye edebilirim. merak edenler için fiyatlara bakmadım çünkü para bende.
  • daha önce gittiğimizde memnun kalmıştık ki geçtiğimiz haftasonu bir kez daha girdik buraya. siparişleri verdik, sıkı durun.. masanın üzerinde böcek yürüyordu. bayaa dolanıyordu masada. hemen fırladık ayağa, tiksindik, korktuk.. garson kız sırıta sırıta geldi bir peçeteyle aldı böceği. sırıta sırıta gitti. bu kadar. siparişlerimizi iptal edip üzerimizi başımızı silkeleyip (huylanıyor insan) giyindik de bir kişi de çıkıp özür dileriz demedi. ulan masanın üstünde böcek yürüyordu be! yuh! defolup gittik bir daha da adım atmayacağım bir mekan oldu. hem pis, hem kabalar...
  • fajitanın yanındaki 3-4 küçük tortilla yetmeyince, istediğim ekstra tortilla ekmeğini adisyona 1.5 tl olarak yansıtmış olan, "kısa vadede ne koparsam kardır" zihniyetindeki işletmelerden biri daha. müşteri değeri kavramından bihaber ve benim uzun vadede belki de yüzlerce lira kazandıracağımı umursamaksızın, tek seferde alacakları paranın peşinde olan nezaketsiz işletme. bu ne kabalık yahu; tortillaya para istenir mi hiç? masaya koyduğu ekmek için kuver adı altında hesabın %10'unu isteyen veya yemeğin üzerine söylenen çayı, sanki orası bir pastaneymiş gibi adisyona yazan diğer tüm restoranlar gibi, burası da bir daha adımımı bile atmayacağım mekanlardan biri.

    müşterisine baktığında, orta vadede sadık ve düzenli bir müşteri yerine, tek gördüğü ayaklı banknot olan işletmelere hiç tahammülüm yok! ayıptır be...
  • müşteriye kıllı pizza yedirdikten sonra özür dilemek yerine pişkin pişkin sırıtıp çay ikram etmeyi teklif eden garsonları olan ilginç mekan.
  • eskiden kadıköy'de nerede yemek yesek diye düşündüğümüzde tereddütsüz my chef derdik.
    ancak geçen ctesi duvarlarında yürüyen böcekleri gördükten sonra bir daha adım atmama kararı aldık.
    menüleri yenilemişler o kadar, azıcık para ayırıp bi de ilaçlama yapsaydınız ya mekanda!
hesabın var mı? giriş yap