• türkiye'nin gelmiş geçmiş en büyük olimpik sporcusu. dünyanın kayıt altına alınmış raporlara göre en başarılı haltercisi.

    3 olimpiyat madalyasının yanında bir de kaçırdığı 1984 oyunları vardır. bulgaristan boykot ettiği için katılamamıştır. bu oyunlardan 3 ay sonra oyunları kazanan rakibinin 30kg fazlasını kaldırmıştır müsabakada. gidebilseydi 4. altını yapacaktı. 3 altını bile başkasının tekrarlamasının imkansız görüldüğünü düşününce adamın ne kadar büyük olduğu daha da ortaya çıkıyor.

    88-92-96 olimpiyatlarında neredeyse her kaldırışında bir rekor kıran, hatta bazılarında daha ilk kaldırışında var olan dünya rekorunun 5 kg üstünü deneyen bir canavardı naim. hiç bir zaman diğerleri ile yarışmazdı, herkesin bitirmesini bekler sonra çıkardı sahneye.

    o çıktığında herkes "olağan dışı/üstü" bir performansa hazırlanırdı. gözler iyice dikilirdi ekrana, nefesler tutulurdu. milyonlarca insan halteri tutuşunu, yürüyüşünü, hazırlık rutinini, nefes alışını izler, birazdan gözlerinin önünde imkansız sayılanları gerçekleştirecek olan bu ufacık adama taparcasına bir hayranlıkla bakardı.

    türkiye o vakit henüz dünya spor arenasında bir hiçti. güreş harici hiç bir sporda adımız duyulmazdı ve tarihimizde başka bir sporda bırak altın madalyayı derecemiz, hatta sporcumuz bile yoktu. bizler bu ezik ülkenin ezik çocuklarıydık.

    sonra bizle aynı dili kırık dökük de olsa konuşan, üstelik başka yerde esaretten kaçıp bizlere sığınmış bu çocuk gelip kırdı bu zinciri. milyonlarca türk'ün içine "biz de yapabiliyoruz" tohumunu ekti. ondan sonraki dönemde türkiye'de olimpik sporcu olmayı hayal eden herkesin ilhamı oldu. üstelik bu çocuk sadece kazanmadı, domine etti. 8 yıl boyunca halter sporunda şampiyonu müsabaka öncesi tahtaya yazdırıp kaç rekor kıracağının spekülasyonunu yaptırttı millete.

    sonrasında yaptıklarına ve olanlara hiç girmeyeceğim. kimseyi yetiştirmemek kendi tercihidir, beni ilgilendirmez. zamparalığı, para yeme merakı da onun derdi, bana giren çıkan yok.

    beni tek ilgilendiren yüzyılın en büyük atletlerinden birisinin gösterdiği performans. o çocukluktan kalma alışkanlıkla 2012 olimpik oyunları halter müsabakalarını izleyip, bir sürü vasat halterciden sıkılınca da açıp youtube'da naim'i seyretmek. onda gördüğüm insana ilham veren, kendi sınırlarını sorgulatan, hayaller kurduran performanslara hayran olmak, saygı duymak. bırakalım türklüğü, milli gururu falan bir kenara. bu adam tüm insanlığın limitleri ile oynadı gözlerimizin önünde. kimsenin yapamadığını ve büyük ihtimalle bir daha yapamayacaklarını başardı.

    bugün ortalıkta yoksa sadece onun sorumsuzluğunu değil, bu ülke insanının vefasızlığını ve değerlerini koruyamama hastalığını tartışmamız lazım.

    misal : http://www.halter.gov.tr/gururdetay.aspx?id=1

    kendisinden önce hiç bir kayda değer başarısı olmayan halter federasyonumuzun naim süleymanoğlu için hazırladığı gurur sayfasına gösterilen özen belki bu büyük şampiyonun aktif spor hayatından sonra neden değerlendirilemediği konusuna bir açıklık getirebilir.
  • e dürzü, örtülü ödenekten bakanlar kuruluna sakso çeksin diye mi getirildi..

    halkın parası ile geldi ve halkına olimpiyatlarda en mutlu günleri yaşattı

    dürzü,
  • cep herkülü;

    naum salamanof, böyle yazmam samimiyetimden degil türkiye'ye gelmeden bulgaristan'da kullandıgı isim oldugu icin, kücücük boyuna bakmadan yeri geldiginde 180 kilo kaldırıp hayretlere gark ederdi bizi. o halter salonlarında yan tarafta bulunan beyaz toza güvenmez, öle adettendir diye onu ellerine sürerdi.

    1986 yılında bu naim avusturalya'ya bir $ampiyona icin gider, tabi bulgar gizli servisinin elamanları her an naim'in ensesinde. adamlar gizli servis kacabilir korkusu had saffada.. naim yemege gider arkada$larıyla, arkada bulgar gizli servisi. beyaz renalult toros kullanıyorlardır illa.. niye bilmem sol aynasıda olmaz bu torosların..
    neyse naim yolda bi ali cengiz oyunu yapıp araba degi$tirir. bulgar gizli servisi falan kalmaz ortada. hemen türk konsolosluguna gider naim.. ve $ok naum'un ilk iltica talebi kabul edilmez. naim hemen melbourne'de bir eve gidip sinirinden 200 kilo falan kaldirir.. dört gün falan evde oturur, bu sıra devreye turgut özal girer ve naim ikinci gidi$inde iltica talebi kabul edilir..
    avusturalya hükümeti naim süleymanoglu'nu bir gun boyunca sorgular. en sonunda inanırlar bu aslan parcasına kendi istegi ile gittigine.. türkiye'den özel bir diplomat gider turgut özal özel ucak falan gönderir, ucakta halter bile vardır naim yolda sıkılmasın diye.. ucak önce londra'ya gider oradan türkiye'ye varır. naim bol bol $ampiyon olur, turgut özal'ın elini öper, time dergisine kapak olur, saclarını üfler..

    o dönem icin örtülü ödenek diye bir $ey ögretir bir de bize naim. meger böyle bir havuz varmı$, bi$i oldugu zaman devlet onu kullanabiliyormu$.. 1 milyon doları bulgar hükümetine boca etmi$iz o dönem. sonra tansu ciller di stefano'nun jubile macı icin 5.5 milyar verdi iyice akıllara kazındı..

    naim türkiye'ye geldikten sonra halter'de patlama oldu. mahalle aralarında herkes ta$, kaya falan kaldırır oldu. nasıl bir dönem naumoski'nin terini formasının yakası ile silme hareketi varsa, naim'de bize agır bir $ey ta$ırken sacımızı üflemeyi ögretti.
    sokaklarda biraz güclü adamlar sizi böyle omuzlar, ''ve naim silkmede rekor kırıyor'' diye bagırırlardı ''ulan bir dur'' demenize aldırmazlardı hic.

    bugun karate salonlarında kafalarıyla kiremit kıran adamları bile ben naim'in rekorlarına baglarım.
  • cep herkülü‘nün türk formasi ile butun maclarini canli yayinda izlemis biri olarak (88 seul olimpiyattaki sovunu hayal mayal hatirliyorum, 90’lardaki musabakalari izlerken mutfaktan oklava getirir, naim stili sacimi ufleyerek oklava kaldirirdim) bulgaristan’da gordugu tum zulme ragmen sansli biri oldugunu soyleyebilirim, soyle ki;

    eger atalari zamaninda (93 harbi veya balkan savaslari sonrasinda) trakya’ya gocseydi, yani kırcaali tarafinda degil de edirne’nin bir koyunde dogsaydi, en iyi ihtimalle agirliklari iyi kaldirdigi icin yasadigi koyun samancisi* veya bir peynir mandirasinda peynir tenekelerini kaldiran hamal olarak calisirdi.

    naim’in allah vergisi yetenegi, genetik faktorler (annesinin ve babasinin oldukca kisa olmasi, sovmen mustafa’nin filmde oynattigi oyuncunun* uzun olmasina bakmayin, annesi ve babasinin boylari da 1.50 civarinda) enver hoca* tarafindan kesfedilmesi ve yetistirilmesi, halterde bulgar ekolü kavramini dunyaya tanitan donemin bulgaristan halter takimi bas antrenoru ivan abadjiev himayesi altinda turnuvalara hazirlanmasi naim’in sansli oldugu kisimlari bize gayet iyi sekilde gostermektedir.

    naim’in, bulgar zulmunu tum dunyaya duyurmasi ile bulgaristan’daki soydaslarimizin turkiye’ye (anavatana) goc etmesi icin kapilari “seve seve” acmak zorunda kalan diktator bozuntusu todor jivkov sayesinde, bircok turk halterci ve antrenor de turkiye’ye gelmistir. naim’in 1986’da iltica etmesinden sonra, türk kokenli olduklari icin takimlarindan kovulan haltercilere ornek cep dinamosu* ve antrenor icin az once bahsettigim hocalarin hocasi * ne demek istedigimi iyice anlatacaktir.

    turkiye olarak halterde ozellikle 90’larda halterde bulgar ekolü kavramini iyi somurduk. oyle ki, sadece turk kokenli haltercileri takima katmakla yetinmeyen federasyon, bas antrenor olarak ivan abadjiev ile sozlesme imzalayarak, halterde türk ekolü olusturmaya calisti. o donem duzenlenen olimpiyatlarda ozellikle halter musabakalari ilk gunlerde yapildigi icin ve halter milli takimindaki tum sikletlerdeki sporcularimiz neredeyse altin madalyasiz ve rekorsuz donmedigi icin, kisa bir sureligine de olsa olimpiyat oyunlarinda ulkelerin madalya siralamalarinda ust siralarda olur ve haltercilerin ustun basarilari nedeniyle gururla gezerdik.

    90’larda kaliteli sporcularin ve antrenorlerin basarisini ise 2000’lere tasiyamadik. ozellikle 2002 yilindan sonra ulkenin her tarafina sirayet eden adam kayirmacilik ve particilik anlayisinin bir eseri olarak cep herkülü*dahil bircok sporcu haltercilikten uzaklastirildi. abd’de yasayan kainat homoseksueli olan aglak hoca bozuntusu, 90’larda naim’e cengel atmis, naim ise soz konusu meczuba gerektigi sekilde siktiri cekmisti. iste biraz da bu yuzden “2002” yilindan sonra naim bazilarinca cezalandiriliyordu. naim’in ekonomik durumunun bozuldugu ortamda, kamuoyu baskisina dayanamayan federasyon, kendisine pasif gorevler verdi, keza halil mutlu da benzer bir akibet ile karsilasti. hocalarin hocasi enver türkileri antrenorlukten kovuldu. enver hoca halterci yetistirmesindeki basarisini baska bir türki cumhuriyet olan kazakistan‘da devam edip madalyalari toplarken, turkiye ise halter musabakalarindan madalyasiz donuyordu.

    18 yilda geldigimiz nokta bu iste. eskiden de spor alaninda basarili bir konumda degildik, bugun ise spor denilince siyasi iradenin aklina sporcu yetistirmek yerine stadyum ve spor kompleksi insa etmek geliyor. bu rant duzeni degismedigi surece 85 milyonluk bir ulkede istisnalari haric tutarsak basarili bir sporcu yetistirmek mumkun gozukmuyor.

    ruhun sad olsun cep herkülü, sen sadece spor alaninda buyuk bir basari saglamadin, ayrica bulgaristan’da milyonlarca turkun sesi olarak, soydaslarimizi asimilasyon ve katliamdan kurtardin. peki biz ne yaptik? 2002’den beri suc bizde, bizi affet lutfen!!!
  • türk spor tarihinin en güçlü, en delikanlı, en büyük, en hayran olduğum sporcusudur.

    neden mi? buyrun dost meclisine,

    naim'in büyüklüğü 50 yılda kırdığı 47 rekordan gelmez. 1988 seul olimpiyatları'nda hastalıktan çıkıp son bir ay kala başladığı antremanlar sonucunda 60 kiloyken kaldırdığı koparmada 152.50 kg, silkmede 190 kg'lık unutulmaz rekorlardan gelmez. bunlar naim'i usain bolt gibi michael phelps gibi çok başarılı bir sporcu yapar.

    bakın ilk kaldırışında olimpiyat şampiyonluğunu garantilemiş bir adamın diğer kaldırış haklarını da kullanarak kırdığı bir rekor bu. direkt ilk hakkında rekorla kaldırış yapsa olayın bir heyecanı kalmayacak. bilerek bu şekilde yapıyor. yani bu naim'in yaptığı bir kurgu. yani başarısını dünyada en çok ses çıkarabileceği bir hale getiriyor ki, birazdan basın toplantısında söyleyecekleri maksimum yankı uyandırsın. tüm dünya basınında yaratabileceği en büyük etkiyi yaratsın. çünkü naim'in motivasyonu altın madalya, para, şan, şöhret, instagram'da milyonlarca takipçi, bilmem kaç milyon euro'luk kontrat falan değildir, onun motivasyonu zalimin zulmünü tüm dünyaya haykırıp mazlumların umudu olmaktır.

    bunun bir örneği daha var mıdır bilmiyorum. var mıdır milyonlarca insanın kendisine gösterdiği sevgiyi sadece ve sadece yine insanların zulümden kurtarılması için kullanan büyük yürekli bir sporcu?

    işte onun büyüklüğü sadece spordaki başarılarından değil, şan şöhret para içinde keyif sürmek varken, kırcaali'de zulüm altında yaşayan insanların sesini tüm dünyaya haykırıp, canı pahasına onların umudu olmaktan gelir. burada bahsettiğim kırcaali'deki insanların türk olması, aman naim'im türkleri kurtardı koçum aslanım falan değil. bu milliyetle açıklanabilecek bir durum değil. bu tamamen insan olmakla ve taşıdığın yürekle ilgili. zulüm altında yaşayan, baskı gören, dövülen, tecavüz edilen, bebekleri öldürülen, gençleri hapse atılan insanların gördüğü bir zulmün bitirilmesi hikayesi bu.

    ve bu zulmü kendine yediremeyen koca yürekli bir adamın. ne kadar başarılı olursam, türkiye'ye kaçışım o kadar ses getirir diye, 1986 sydney dünya şampiyonası'ndan sonra türkiye'ye kaçtığında, bulgaristan'da milyonlarca lira değerinde parasını bırakmıştır. neden biliyor musunuz? paraları yanıma alırsam, bulgarlar kaçacağımı anlayıp engel olmaya çalışır, kaçamazsam da buradaki insanların gördüğü zulmü tüm dünyaya en etkili şekilde anlatamam diye.

    böyle bir hikaye belki bir daha yazılmayacak. böyle bir sporcu belki bir daha gelmeyecek. en fazla boktan bir filmi çekilecek... artık sporcuların büyüklüğü yıllık kazançlarıyla, lüks araçlarıyla, devasa evleriyle ölçülecek.

    ama naim'in umut olduğu milyonlarca mazlum insan ve onların yaşamaya devam eden aileleri için o her zaman tarihin en büyük sporcusu olarak kalacak. iyi ki senin gibi bir adam çıktı aramızdan, ruhun şad olsun koca yürekli adam!
  • filmin devamı da gelecekmiş, naim gibi bir efsaneyi tek filmde sömürmekle doymalarını bekleyemeyiz.

    naim'i filmle tanıyan arkadaşlar, mümkün mertebe yabancı kaynaklara baksınlar, bu efsane için trt'nin bir iki belgeselimsisi hariç doğru dürüst programa denk gelmedim.

    ya hamaset dolu, türkün gücü vs. söylemleri ya da kuyruk acısı olan fetöcülerin karalamalarını görebiliyorsunuz.

    96 atlanta'da leonidas'la yarışı bile tek başına film konusu olur. kardak krizinden birkaç ay sonra biz (ve rumlar) milliyetçi çığlıklarla müsabakayı izlerken o rum rakibiyle kardeşlik şovu yapıyor, biz sporcuyuz diyordu.

    naim, bulgarları da bir bir devirirken, yendiği rakiplerinin yaşadığı baskıyı bildiği için buna da dertlenecek kadar iyi bir gençti.

    naim'in hikayesini okurken, bulgaristan'daki soydaşlarımızınkini de okuyun. trt dizisinde biz aysel'e gözyaşları dökerken kapıların açılmasıyla yurda gelen soydaşlarımızı o kadar sevmediğimizi farkettik.

    dolandırdık, başları açık diye orospu dedik, içki içiyorlar diye komünist dedik gavur dedik. geldiklerine pişman ettik. çoğu kaçarcasına geri döndü, nankör dedik.

    naimin de bunlardan muaf olduğunu sanmıyorum, ama o bize mahkum oldu.
  • ben "naim'i" her türk'ün sevmesi gerektiği gibi çok sevdim. 80lerin bir çok çocuğu gibi, yastıklardan halterler yaptım, saçımın önünü üfleyip havalandırdım. o kaldırdıkça yükleri, onu sevdikçe dünyanın dört bir yanından, gelecekte benim nedlimin yapacaklarına umutlandım..

    sonra bulgar maciri bir güzelle evlendim, naim'in aslında o podyumda görülemeyen, küçük aklımızın ermediği neleri yaptığını, neleri kaldırdığını farkedip kalbimin en güzel yerine koydum.

    iyi ki gelip geçtin naim agam.. bulgaristan göçünün nedenlerini, tarihsel sürecini yazmak bana düşmez. haddim de değil nazim hikmet'in bile dahil olduğu bir zulmun hikayesini anlatmak.

    ama şunu bilin naim olmasa, bavulundan başka bir şeyi olmayan insanların hayatı bin kat daha zor olurmuş bu ülkede. öyle bi adam naim. aynı çağın adamı olmaktan, seninle büyümekten, kartondan maketini yapıp televizyonun üstüne koyarak büyümüş olmaktan gurur duyuyorum. yüz binlerce insanın yükünü sırtlayıp, kendi tercih ettiğin şekilde veda ettin bize. bin hayat yaşasak, bin kere minnettar olsak hakkın ödenmez..

    nur içinde yat naim agam. bir halkın gönül borcu var sana hiç bir şeyle ödenmeyecek..
  • alkolden dolayi karaciğeri iflas etmiştir. aleme çok düşkündü.

    alemciydi diyebilirsiniz ama dopingci diyemezsiniz. her başarısı bileğinin hakkıdır.
  • bugün filmini izledikten sonra ne kadar büyük bi insan olduğunu bir kez daha anladım. mekanı cennet olsun.

    90’lı yıllarda kazandığı madalyalardan etkilenip mahallecek haltercilik oynardık. elimizi kuma bulayıp ağaç dallarından yaptığımız halterimizi ona benzeyerek kaldırırdık. o yıllara götürdü beni filmi. hayatının detaylarının altında ezildim, ne kadar küçük bi insan olduğumdan utandım resmen.

    güzel insan. allah rahmet eylesin.
  • hadi naim (fısıltıyla)
    ...
    ...
    işte naim...
    dünyanın gözü önünde...

    spiker: huseyin başaran

    artık ikisi de yok. cennette buluşurlar umarım.
hesabın var mı? giriş yap