• wfirst uzay teleskobunun yeni adı.

    hubble teleskobunun temellerini atan nancy grace roman anısına bu isim verilmiş.

    teleskop hakkında yazdığım entry: #97402595
  • eylül 2020'de ana ayna yapımı tamamlanan ve 2025'te fırlatılması planan teleskop.
  • l2 adlı dünya-güneş lagrange noktasında göreve yapacak olan teleskop.
    ilgi alanını görünür ışık ve yakın infrared oluşturacak.
    hal böyle olunca belki de james webb uzay teleskobundan daha şaşalı görüntüler alabileceğiz diye tahmin ediyorum. çünkü james webb infrared odaklı olup, daha çok evrendeki eski galaksileri ve evrenin oluşumunu gözlemek için yapıldı.
    şunun şurasında 2025'e ne kaldı.
  • kaderi, james webb teleskobuna benzemesin de sürekli ertelenmesin dedirten teleskoptur.
  • eğer james webb teleskobu sorunsuz ve başarıyla göreve başlarsa elde edilen birikimlerle nancy grace roman uzay teleskobu gibi spesifik teleskopların yapımı hızlanacak belki de çok daha özel teleskoplar yapabileceğiz.

    james webb'in başarısı kendinden sonraki yapılacak potansiyel cihazları ciddi anlamda etkileyecek.
  • son yarım yüzyıl içinde insanlığa ufuk açan/açacak olan hubble, james webb ve kepler ile birlikte evrende ne var ne yok anlamamızı sağlayan bir teleskop...
  • 2026 yılında spacex'in falcon heavy roketiyle fırlatılması planlanan ve ismini hubble'ın annesi olarak anılan nasa'nın kadın astronomu (yıl 1960 olduğu için bu kısmı vurgulamak önemli) nancy roman'dan alan uzay teleskobu.
    james webb uzay teleskobu uzak galaksilerdeki cisimleri yakından detaylı şekilde keşfetmeye olanak tanırken nancy grace roman daha geniş alanları incelemek için kullanılacak. bu bağlamda karanlık maddeyi ve evrenin genişlemesini daha iyi anlamamıza yardım edecek.
  • adını nasa'nın ilk kadın yöneticilerinden birisi olan nancy grace roman'dan alan ve 2027 yılı içerisinde görevine başlaması planlanan uzay teleskobu.

    yaklaşık 2.4 metrelik bir aynaya, geniş açı ve koronografik enstürümanlarına sahip olacak teleskobun 2 ana görevi bulunuyor:

    1-) hubble ile aynı çözünürlüğe sahip ve yaklaşık 100 katı kadar daha geniş açılı görsellerle evrenin 500 milyon yıl yaşından günümüze kadar olan galaksi oluşumları ve süpernovaları inceleyerek karanlık madde ve karanlık enerji için veri toplaması.

    2-) ötegezegenlerin çok daha detaylı bir şekilde incelenmesi.

    görevleri basitçe bu şekilde tanımladık fakat bu astronomi için ne anlam ifade ediyor ve teleskop bu görevleri nasıl gerçekleştirecek?

    öncelikle 1. maddedeki görevi biraz daha açalım karanlık enerji ve karanlık madde aslında evrenimizde tam anlamıyla somut olan şeyler değil(henüz).evreniminizin daha sonra tekrar değineceğim kırmızıya kayma yani redshifting denilen doppler etkisi olarak da adlandırabileceğimiz etki sayesinde genişlediğini biliyoruz. nedir peki kırmızıya kayma, kısaca milyonlarca ışık yılı uzaklıktaki uzay cisimlerinden gelen ışığın katettiği yol boyunca dalga boyunun uzayarak kızılötesi dalga boyunda bizlere ulaşması. ngr teleskobu da ışığın görünür ve uzak kızılötesini algılayan lensleri sayesinde evrenin ilk evrelerinde oluşan galaksileri panaromik bir şekilde görüntüleyerek galaksi kümelenmelerini ve dolayısıyla evrenin yapısını inceleyebilecek.

    karanlık enerjinin gerçekte tam anlamıyla ne olduğunu, yerel galaksi kümelerinin oluşması ve evrenin genişlemesi arasındaki ilişkiyi hem zaman hem de alan olarak büyük bir resimde haritalandırarak anlamamıza yardımcı olacak. öyle ki 5 yıl olarak planlanan görev süresince ngr teleskobunun 30 yıldır aktif olarak çalışan hubble tekeskobundan yaklaşık 50 kat daha fazla veri toplayabileceği söyleniyor.

    ikinci ana görev olan ötegezegenlerin araştırılması ise yine iki şekilde sağlanıyor:

    1-) mikro mercekleme; ötegezegenin, sisteminde bulunan yıldızın önünden geçerken gezegenin kendi kütleçekimi sayesinde gelen ışığı bir mercek gibi bükerek daha parlak görünmesini sağlayan ve çok çok nadir gözlemlenen bir olay(çünkü gezegen ve yıldızın çok düzgün bir şekilde hizalanmaları gerekiyor) fakat ngr teleskobu çok geniş bir açıda görüntü toplayacağı için nasa'ya göre yaklaşık 2600 yeni ötegezegeni keşfedebileceği düşünülüyor.

    2-) teleskobun koronogrofik enstrümanı sayesinde ötegezegenin bulunduğu sistemdeki yıldızdan gelen ışığı, 1 milyar kat daha sönükleştirerek ötegezegenden gelen ışığı saptayıp gezegenin atmosferik yapısına dair veri toplayabilmesi planlanıyor.

    hubble jwst ve ngr teleskoplarının her birinin odaklandığı görevler birbirinden farklı olmakla birlikte uzay teleskoplarının şahlanışına tanık olduğumuz bir döneme girmişiz gibi görünüyor. 3 teleskobun verileri birleştirilerek evrenin temel yapısına dair çok daha fazla şey öğrenebilmemiz sağlanacak.

    umarım jwst gibi planlanan tarihi fazla ertelenmez ve bir an önce görevine başlar. biz bilim meraklıları da evrenimizi daha iyi anlamak için daha fazla veriye sahip oluruz.
  • daha yeni uzaya gönderilip hizmete girmiş olan james webb teleskobunun bir sonraki versiyonudur. james webb'in bize son 1 senede verdiği fotoğrafların kalitesi düşünüldüğünde ortaya müthiş bir eser çıkacak demektir.

    bu teleskop statik fotoğraf çekmekten ziyade evrenin 3d modelini inşa etmek için kullanılacakmış. evrende daha allah'ın bile bilmediği sırları öğrenmemize az zaman kaldı.
  • ''nasa'nın nancy grace roman uzay teleskobu, samanyolu galaksimizin kalbine şimdiye kadarki en derin bakışlardan birini sağlayacak. görev, gezegenlerin, uzak yıldızların, güneş sistemimizin eteklerinde dolaşan küçük buzlu nesnelerin, izole kara deliklerin ve daha fazlasının varlığına işaret eden belirti titreşimlerini aramak için yüz milyonlarca yıldızı izleyecek. roman muhtemelen bilinen en uzak öte gezegen için yeni bir rekor kıracak ve şu anda bilinen 5.500'den fazla gezegenden oldukça farklı dünyalara ev sahipliği yapabilecek farklı bir galaktik mahalleye bir bakış sunacak.

    bu sonuçları mümkün kılacak olan roman'ın uzun süreli gökyüzü gözlemi, bilim insanlarının zaman-alan astronomisi olarak adlandırdıkları ve evrenin zaman içinde nasıl değiştiğini inceleyen alan için bir nimettir. roman, bu değişimleri ortaya çıktıkça yakalamak için birlikte çalışan ve giderek büyüyen uluslararası bir gözlemevi filosuna katılacak. roman'ın galaktik bulge zaman alanı araştırması, galaksimizin kalabalık merkezi bölgesini görmemizi engelleyebilecek toz bulutlarını görmek için teleskobun kızılötesi görüşünü kullanarak samanyolu'na odaklanacak.

    nasa'nın greenbelt, maryland'deki goddard uzay uçuş merkezi'nde roman kıdemli proje bilimcisi julie mcenery, "roman, uzayın geniş bir görüntüsünü keskin bir görüşle eşleştiren inanılmaz bir keşif makinesi olacak" dedi. "zaman alanındaki araştırmaları, kozmos hakkında yeni bilgiler içeren bir hazine ortaya çıkaracak."

    roman's view of the dynamic universe

    roman 2027 mayıs'ında fırlatıldığında, görev samanyolu'nun merkezini, bir yıldız ya da gezegen gibi bir nesnenin bizim bakış açımızdan ilgisiz bir arka plan yıldızıyla neredeyse mükemmel bir hizaya gelmesiyle ortaya çıkan mikromercekleme olayları için tarayacak. kütlesi olan her şey uzay-zaman dokusunu büktüğünden, uzaktaki yıldızdan gelen ışık yakınından geçerken yakındaki nesnenin etrafında bükülür. bu nedenle yakındaki nesne doğal bir büyüteç görevi görerek arka plandaki yıldızın ışığının parlaklığında geçici bir artış yaratır. bu sinyal gökbilimcilere, doğrudan göremeseler bile araya giren bir nesne olduğunu bildirir.

    mevcut planlara göre, araştırma yaklaşık iki ay boyunca her 15 dakikada bir görüntü alınmasını içerecek. gökbilimciler bu süreci roman'ın beş yıllık birincil görevi boyunca altı kez tekrarlayarak toplamda bir yıldan fazla gözlem yapacaklar.

    columbus'taki ohio eyalet üniversitesi'nde astronomi profesörü olan ve araştırmaları roman'ın araştırma stratejisini bilgilendirmeye yardımcı olan scott gaudi, "bu, gökyüzünün şimdiye kadar çekilmiş en uzun pozlarından biri olacak" dedi. "ve gezegenler söz konusu olduğunda büyük ölçüde keşfedilmemiş bölgeleri kapsayacak."

    gökbilimciler, araştırmanın ev sahibi yıldızlarından uzakta ve dünya'dan daha önceki herhangi bir görevin tespit ettiğinden daha uzakta bulunan sistemlerde yörüngede dönen binden fazla gezegeni ortaya çıkarmasını bekliyor. bu gezegenler arasında, ev sahibi yıldızın yaşanabilir bölgesinde (yüzeyinde sıvı suyun bulunabileceği yörünge mesafeleri aralığı) yer alabilecek olanlar ve ay'ın kütlesinin birkaç katı ağırlığında olan dünyalar da bulunuyor.

    roman, mikromercekleme kullanarak bir yıldızın yörüngesinde hiç dönmeyen "haydut" dünyaları bile tespit edebilir. bu kozmik kazazedeler izole bir şekilde oluşmuş ya da kendi gezegen sistemlerinden atılmış olabilirler. onları incelemek, gezegen sistemlerinin nasıl oluştuğu ve geliştiği hakkında ipuçları sunuyor.

    roman'ın mikromercekleme gözlemleri, gökbilimcilerin ikili sistemler de dahil olmak üzere farklı yıldız türleri etrafında ne kadar yaygın gezegenler olduğunu keşfetmelerine de yardımcı olacak. görev, nasa'nın kepler uzay teleskobu ve tess (transiting exoplanet survey satellite) tarafından başlatılan çalışmalar üzerine inşa edilen gerçek hayattaki "tatooine" gezegenlerini tanımlayarak galaksimizde iki ev sahibi yıldıza sahip kaç dünya bulunduğunu tahmin edecek.

    araştırmanın tanımlayacağı bazı nesneler kozmik gri bir bölgede yer alıyor. kahverengi cüceler olarak bilinen bu cisimler gezegen olarak nitelendirilemeyecek kadar büyük, ancak yıldız olarak tutuşacak kadar da büyük değiller. bunları incelemek gökbilimcilerin gezegen ve yıldız oluşumu arasındaki sınırı keşfetmelerini sağlayacaktır.

    roman'ın ayrıca binden fazla nötron yıldızı ve yüzlerce yıldız kütleli kara delik tespit etmesi bekleniyor. bu ağır toplar büyük bir yıldızın yakıtını tüketip çökmesinden sonra oluşur. kara delikleri, varlıklarını işaret edecek görünür bir yoldaşları olmadığında bulmak neredeyse imkansızdır, ancak roman onları refakatsiz olsalar bile tespit edebilecektir çünkü mikromercekleme yalnızca bir nesnenin yerçekimine dayanır. görev aynı zamanda izole edilmiş nötron yıldızlarını da (kara delik haline gelebilecek kadar büyük olmayan yıldızların arta kalan çekirdeklerini) bulacak.

    (bkz: kara delik/@justin mcleod)

    gökbilimciler, çoğunlukla neptün'ün ötesine dağılmış buzlu cisimler olan binlerce kuiper kuşağı nesnesini bulmak için roman'ı kullanacaklar. teleskop, yaklaşık altı mil (plüton'un çapının yaklaşık yüzde 1'i) kadar küçük olanları, bazen yansıyan güneş ışığından doğrudan görerek, bazen de arka plandaki yıldızların ışığını engelleyerek tespit edecek.

    how gravitational microlensing looks to an observer

    benzer bir gölge oyunu, dünya ile galaksinin merkezi arasında geçiş yapan 100.000 gezegeni ortaya çıkaracaktır. bu gezegenler yörüngelerinde dönerken ev sahibi yıldızın önünden geçerler ve yıldızdan aldığımız ışığı geçici olarak karartırlar. bu yöntem, ev sahibi yıldızlarına mikromerceklemenin ortaya çıkardığından çok daha yakın yörüngede dönen gezegenleri ve muhtemelen yaşanabilir bölgede yer alan bazı gezegenleri ortaya çıkaracaktır.

    bilim insanları ayrıca bir milyon dev yıldız üzerinde yıldız sismolojisi çalışmaları yürütecek. bu çalışmalar, bir yıldızın yapısı, yaşı ve diğer özellikleri hakkında bilgi edinmek için gaz halindeki iç kısmında yankılanan ses dalgalarının neden olduğu parlaklık değişimlerinin analiz edilmesini içerecek.

    tüm bu bilimsel keşifler ve daha fazlası, roman'ın beş yıllık birincil görevindeki gözlem süresinin dörtte birinden daha azını oluşturacak olan roman'ın galaktik bulge zaman alanı araştırması'ndan gelecek. geniş uzay görüşü, gökbilimcilerin bu çalışmaların birçoğunu daha önce hiç mümkün olmayan şekillerde yürütmelerine olanak tanıyarak bize sürekli değişen evrene dair yeni bir bakış açısı kazandıracak.''

    kaynak; goddard, linklenmiş wiki ve nasa sayfaları, nasa'ya ait linklenmiş youtube sayfaları ve ashley balzer, nasa's goddard space flight center makaleleri.
hesabın var mı? giriş yap