• bin yıldır ağlamadıklarına ağlatabilen kafadır. gönül isterdi ki neşeli repliklere sebebiyet versin, dost meclislerine malzeme olsun ama olmadı. hönkür hönkür ağlayarak uyanmak da neyin nesi!
  • bin yıldır fingirdemediklerini fingirdeten, bin yıldır ağlamadıklarına ağlatan deneyimlerden sonra bin yıldır gülmediklerime güldürtenini beklediğim kafa. hala gönül istiyor ki neşeli repliklere sebebiyet versin, dost meclislerine malzeme olsun.
  • ameliyatlarin tek güzel tarafidir..
  • bünyesi zayıf kimselerde 2 gün boyunca kafayı yastıktan kaldır-a-mamaya, kaldırmaya derman bulduğunuz anlarda ise yüzde aptal bir gülümsemeye sebep olan kafadır. dünyanın en güzel kafasıdır.

    "doktor, bir daha yapsana !"
  • asil ingiliz soylusuymuşcasına başucundaki hemşireye ingilizce dert anlatmak, adam "ingilizce anlamıyorum hanfendi" dedikçe ısrarla konuşmaya devam etmek gibi sonuçları olabilen saçmalık hali.

    her yeni narkoz, yepyeni bir hikaye adeta.
  • "oğlum kulaklarıma bi şey oluyo lan skjdhksdfhlkjf" diye girip, "nerde. nerdeeeeeeğğğğğ. bakıcam." diye çıktığım kafadır. neşeli kısmı muhteşem oluyor ama sinire keserseniz, etraftan birilerini yaralayabilirsiniz bile lan. cidden bi acaip.
  • sozlukte pek unlu bir arkadasimizin, ameliyat sonrasi normalde sizli, bizli, beyli konustugumuz adama ana avrat dumduz kufur etmesini saglayan fenomen. adamcagiz bisi de diyemedi "ohom.. neyse, dinlen sen" dedi cikti.
  • genellikle insana aileden anne, babanız veya çok sevdiğiniz bir kişinin artık sevgili mi olur arkadaş mı bilmiyorum, ismini sayıklatan kafadır. tabi bu durum ameliyattan daha ilk çıktığınızda gerçekleşiyor 99%. ben de ameliyat olduğumda 100 kere anne, anne diye sayıklamışım. daha sonra 3 arkadaşımın daha ameliyat sonrasına denk geldim, 2 tanesi kız arkadaşının ismini bir tanesi de ben gibi annesini sayıkladı. hatta kız arkadaşıyla burun ameliyatına giren bir arkadaşım ve kız arkadaşı, çok komik bir şekilde ameliyattan sonra birbirlerinin isimlerini sayıklamışlardı.
  • annemin müthiş beyefendi babasını yani benim kıymetlim dedemi nası vahşi yapmışsa bi o kadar kibar ananemi de yine acaip kibar ve misafirperver yapmıştır. bende sadece kafayı kaldiramama hali vardı, sonra da stress yapmıştı.
    hani birileri burayi arastirir da bilimsel bi çalısmaya araç olursa diye yazıyorum kıymetimi bilin.
    94 yasında prostat ameliyatı olan dedemi, gece boyu uyutmamış, üstelik her dakika da suursuzca sondasini çıkartmaya uğraşmasına sebep olmuştur. sonuçta yavrumun ellerini yatağa bağlamak zorunda kalmislardi, o an gözümün önüne gelmesin diye uğraşırım bak buraya yazinca yine aklıma geldi.
    88 yasında ameliyat olan ananemi de 2 gun 2 gece soluksuz konusturmustur. narkoz kafası aha bu dersin iste. belki 2 gun boyunca 15- 20 dk hadi taş çatlasın 40-45 dk ici geçmiştir. zaten kendi acaip kibar ve misafirperver, ağzından daa su yasıma kadar bana veya baska bi torununa salak kelimesinin cıktığını duymadım, en kötü küfrü "aa şaşmış " deyip kafayı sallamaktir.
    neyse bu garibimin de ameliyatla ilgili bise yok aklında, ameliyat olacağına ve olduguna dair bile bisey yok, hastaneye ziyarete gelen herkese, kendini evde zannedip "hadi balkona gecelim" diyo, hala da var o az biraz, üzerinden gunler geçmesine rağmen.
    hatta vizit yapan doktorlara gece 12de filan "entry manyaii yaparım bi kaave yapsın, nası içersiniz kaavenizi, hadi bi seker tutun misafirlere" diyo. doktorlara her geldiklerinde "nerelisiniz" diyo, ama o kadar da güleç ve o kadar da kibar ki yavrum, doktorlar bunu cok seviyo her seferinde acaip geyik yapiyolar. ara sıra ananem annemi tanimiyo, onlara kızını da tanitiyo o da ziyarete geldi düştüm de diyo. oturup anneme nereli oldugunu soruyodu mesela, kaç cocuğu oldugunu filan. abim geliyodu o esnada, annemi abime tanitiyodu filan. super tatlı kibar tanitiyo ama. yumulup öpüyoruz onu, hatta biz guldukce kendi de siritiyo ama acıdan eser yok tabi, "hadi balkona gidelim" diyo, "manzara güzel orda, tutun beni" dediğinde, yatakta yattığını bile anlamadığını anliyosun , terliklerim var ayağımda diyo filan,
    "anane yatiyosun, ameliyat oldun sen" desek de bize "aa evet düştüm ben, ameliyat olmadım ama" diyo.
    tabi bu 2 gun sürdü abartisiz. bi ara doktora hafızası sürekli böle mı olcak diye bile sormayı düşündüm, çünkü bi arkadasım dedesinin ameliyattan sonra cok kotu oldugunu söylemişti. cok sukur ii ananem; ama hala ameliyat oldugunu unutuyo. biz hatırlatıyoruz ona.
    neyse bu gazla yaşadığım iliski bende sadece kafamı tutamamak ve bikac gun suren asabiyet olmuştu, ananemle dedemde daa farklı oldu.
    ama en tatlı kafa ananeminkiydi.
hesabın var mı? giriş yap