nasrettin hoca rezaleti

• bir arkadaşım, başına gelen bir olayı benden buraya yazmamı rica etti:
  
  konuyu sosyal medyaya taşıyıp koskoca nasrettin hocayı rezil etmek istemezdim ama başka çarem kalmadı. olay yaklaşık 3 hafta önce nasrettin hocanın benden kazan istemesi ile başladı. hoca, hanımının misafirler için yahni yapacağını bu nedenle geniş ve büyükçe bir kazana ihtiyacı olduğunu söyleyerek benden kazanımı ödünç aldı. iki üç gün sonra kazanımı geri getirdi, teşekkür etti. baktım ki kazanın içinde küçük bir de tencere var. “hoca bu nedir dedim?”, “komşu senin kazan doğurdu” şeklinde bir cevap verdi. ben tabi önce şaka yapıyor zannettim ama baktım ki hoca gayet ciddi. bir süre anlamsızca bakıştık, anladım ki gerçekten şaka yapmıyor, yaşlılığına vereyim dedim, eyvallah diyerek kazanımı ve tencereyi aldım.
  aradan birkaç gün geçti, baktım yine bizim hoca kapıda, “ya şu senin büyük kazan bize tekrar lazım oldu, tekrar ödünç alabilir miyim?” dedi. “ne demek hocam” dedim, kazanı verdim. aradan zaman geçti, üç gün, beş gün, bir hafta. baktım hoca kazanı geri getirmiyor. ne olduğunu da merak ediyorum. en iyisi gidip ben bir sorayım dedim. hocanın evine gittim, “hoca” dedim “geçen sana verdiğim kazanı geri alabilir miyim?” hoca gözlerimin içine baka baka “ya komşu sorma, senin kazan öldü” dedi. ben şok oldum tabi, dedim ki “bu adam iyice bunadı galiba! “ şaşkınlıkla “hoca” dedim, “kazan hiç ölür mü?”, pişkin pişkin sırıtıp bana ne derse beğenirsiniz; “kazanın doğurduğuna inanıyorsun da, öldüğüne neden inanmıyorsun?” ne diyeceğimi bilemedim, içimden “lanet olsun kazanına da sana da” diyerek eve döndüm. şimdi kadıya gidip hakkımı aramayı düşünüyorum. size de ders olsun hoca moca diye bu adama güvenip de bir şeyinizi vermeyin.
• (bkz: yaman şakacısın delikanlı)
• (bkz: yazık la kimin çocuğuysa)
• tarih vereceksin hayvan herif!
  
  (bkz: 19 zilhicce 662 nasrettin hoca rezaleti)
• (bkz: arap sen içme bokunu çıkarıyorsun)
• (bkz: daha önce duydum sanki)
• sanırım fıkranın vermek istediği yeni mesajı anladığım rezalettir. insanoğlunun açgözlülüğü sebebiyle doğuran kazanın yavrusunu kabul etmesi sebebiyle sonrasında kendiyle çelişmemek için mecburen hoca'nın vefat haberini de sineye çekmek zorunda kalması, hoca'nın da akıllara durgunluk getirecek bir kurnazlık ve hazır cevaplılıkla kazanın maliyetini tencereye çekmeyi becerebilmiş olmasıdır.