• önümüzdeki sezon anormal şeyler olmadığı takdirde takımın birinci pasörü olacaktır ki olması gereken de budur zaten. naz-dirickx karşılaştırması yapanların voleybolun dinamiklerine yabancı oldukları için düştükleri çok basit bir hata var. genel kanı naz'ın smaçörlerle anlaşamadığı üzerine. bu tamamen takımı sezon başından beri takip etmemenin ve oyuna tek bir perspektiften bakmanın getirdiği bir sonuç.

    önce şunu ifade etmek gerekiyor: sezon başında fenerbahçe alice blom'u ilk altı oynatmak zorunda kalıyordu çünkü seda çok ciddi bir sakatlıktan yeni çıkmıştı. doğal olarak sahada aynı anda 3 yabancı kalabildiğinden dirickx mecbur kenarda bekliyordu. seda takıma tamamen döndükten sonra jan, naz'ı direkt takımdan kesemedi zira performans olarak naz'da hiçbir problem olmadığı için böyle bir değişikliği kimseye anlatamazdı. naz ilk altıdaki yerini korumaya devam etti ta ki bir ankaragücü maçı öncesi sakatlanana kadar. bu sakatlık sonrası jan naz'ı tamamen ikinci pasör pozisyonuna itti. yani çoğu insanın sandığının aksine naz kötü performans gösterdiği için yedek kalmadı. kaldı ki naz sadece oyun kurmayan hem savunma hem de bloklarıyla dirickx'e oranla oyunun içine çok daha fazla giren ve ekstra katkılar veren bir oyuncu. dirickx'in naz'a göre tek artısı solak olmanın avantajıyla kullandığı ikinci toplar ve buradan aldığı sayılar. bu özellik de tek başına diğer eksileri kapatmaya yeterli değil ve bir pasör için birincil tercih nedeni kabul edilemez.

    naz, oyun sitili olarak dirikcx gibi klasik tercihler yapan, iki-üç tane kalıplaşmış seti döndürüp döndürüp oynatan, insiyatif kullanmaktan kaçınan düz bir pasör değil. rakip takım blok ve savunmasını 2'den gelecek hücuma kurmuşken topu bir anda 6'daki smaçöre gönderip rakibin tüm blok ve arka alan savunmasını ters köşeye yatıracak kadar zeki bir pasör. öyle ki kendi takım arkadaşları bile bu pasları sezip ayak uyduramıyorlar. gamova'nın dirikcx'le daha iyi oynuyormuş gibi gözükmesinin en önemli nedenlerinden biri dirikcx'in düz setlerini kolayca sezip burada topun kendisine atılacağını bilmesi ve ona göre kendisini hazırlaması. zaten senelerdir rusya'da alıştığı tarz da bu. tabi rakipler de bu pasları gayet kolayca sezebiliyorlar. fakat naz çok daha değişken bir oyun oynadığı için özellikle arkadayken beklemediği toplar alıyor ve tam hazır olmadan hücum ediyor. blokta kalınca da bütün kabahat naz topu yeterince yükseltemedi oluyor. burada suçlu naz değil onun takımla bütünleşmesini engelleyen ve en ufak bir hatada hemen kenara alan antrenördür.

    jan de brandt'ın naz'a karşı tolerans seviyesinin bu kadar düşük olması taraftarın gözünde de otomatikman naz kötü oynuyor sonucunu doğuruyor halbuki smaçörlerin naz-drickx'le olan hücum yüzdeleri birbirinden farksız. ortalar söz konusu olduğundaysa naz'ın mutlak bir üstünlüğü söz konusu. naz sezon başında devamlı ilk altı çıkarken eda erdem öyle istatistikler tutturmuştu ki mvp olabileceği bile konuşuluyordu. şimdi aynı eda servis atıp, blok tutmak dışında hiçbir ekstra iş yapmıyor takımda. mvp olması bir yana aday olması bile ihtimal dahilinde değil artık. türkiye'nin dünya çapındaki tek orta oyuncusu da bu sezon itibariyle sıradan bir oyuncu olmuş durumda bu sistem sayesinde. diğer orta oyuncu çiğdem can'ın durumuysa hepten ümitsiz vaka öyle ki 5 setlik bir maçta çiğdem'in atak hanesinde yazan rakam 1.

    sezon başında fenerbahçe'nin maç başına yediği net blok (rakibin sayı aldığı blok) sayısı o kadar düşük oluyordu ki gamova yanılmıyorsam ilk üç-dört maç hiç net bloğa yakalanmamıştı. peki bu süreçte gamova kimle oynuyordu? cevap: naz. peki sezon başında bu kadar az hatayla oynayan smaçörler şimdi nasıl oluyor da naz'la anlaşamıyormuş gibi bir hava estiriliyor. bunun cevabı da ilk paragrafta yazdığım gibi smaçörün başarısını sadece pasörün attığı pasa bağlayan ve buna göre bir değerlendirmeye varan düz mantıkta saklı.

    yine aynı sezon başı istatistiklere göre gamova ve nati'nin fenerbahçe hücumlarındaki ağırlığı %50'yi bile bulmuyorken bugün hücumların dörtte üçü bu ikili üzerine kuruluyor. türkiye'ye gelmeden önce maç başına 50-60 top kullanmaya alışmış gamova buradaki ilk 10-15 maçında ortalama 25 hücum yapıyordu ve fenerbahçe blok-out dışında top öldürme özelliği olmayan blom gibi bir smaçörden bile maç başına 8-10 sayı kazanabiliyordu. hücumdaki bu dengeli dağılım bireysel performanslardaki dalgalanmayı minimuma indiriyordu fakat takımın şu an geldiği noktada eğer nati ve gamova'da bir sorun yaşanırsa fenerbahçe'deki mevcut sistem ve sıfır insiyatifle oynayan dirikcx bunu tolere edemiyor. fenerbahçe'de tüm oyuncular aylardır bu klasik oyun şablonuna alıştıkları için sezon başında hiçbir sıkıntı yaşamadıkları naz'la şu anda oynadıklarında senkron sorunları varmış gibi gözüküyor. takımı bu kadar dengesiz duruma sürükleyen de koçun bu sistemdeki anlaşılmaz ısrarıdır.

    naz aydemir'in bugün maçları kenardan izleyip, yalnızca farklı şekilde geriye düşülen, sonucunun önem taşımadığı veya zayıf takımlara karşı oynanan maçlarda oyuna dahil olması kötü pasör olduğundan değil antrenörünün bilinçli tercihindendir. dirickx üst üste defalarca yanlış tercihler yapmasına rağmen ancak artık yeter denecek noktaya geldiğinde oyundan alınırken, naz oyuna girdikten sonra daha eline iki top değmeden başarısız bulunup dışarı çıkarılıyor (örnek: iller bankası maçı). naz-drickx karşılaştırmasında naz'ın cvsine, sezon başı takıma yansıttığı profile falan hiç bakılmaksızın daha birkaç ay önce fenerbahçe'yi moskovada yedekten girip ipten aldığı maçı hatırlamak yeterli nasıl bir yetenek olduğunu anlamak için. o maçtaki müthiş performansı bile bir sonraki maçta yedeğe çekilmesine engel olamamıştı. tüm bu şartlar ortadayken kalkıp dirickx'ten kötü o yüzden yedek kalıyor değerlendirmesi yapmak tekrar söylediğim gibi voleybolun dinamiklerinden bihaber olmaktır.

    geçen yıl eczacıbaşı'nda kaçan şampiyonluğun ardından günah keçisi ilan edilip kovulmaktan beter edilmişti naz. halbuki o şampiyonluğun iki takım kadroları arasındaki büyük kalite farkına rağmen kenar yönetimin hataları sonucu kaybedildiğini bu işten anlayan herkes defalarca yazdı çizdi. buna rağmen eczacıbaşı koç beppe'yi naz'a tercih etti. bu sezon aynı eczacıbaşı maja gibi kendini kanıtlamış bir pasörle oynamasına rağmen geçen yılı bile mumla arıyor ve beppe'ye de çoktan yol verdiler. bugün fenerbahçe'de naz'ı eleştirenler bu örnekleri iyi incelemeliler.

    fenerbahçe acıbadem, naz aydemir için bir duraktan ötesi değil. bu oyuncu 22 yaşından sonra serbest kalacak ve büyük bir aksilik olmazsa gideceği yer italya olacaktır. fenerbahçe naz'ı benchte bekleterek hem onu almak için harcadığı paralara hem de naz'a yazık ediyor. pasör voleybolda gelişimini tamamlaması en uzun süre alan pozisyon. geleceğe dönük bir beklentinizin olduğu pasörde yeterince ısrar etmezseniz bu oyuncuyu bir daha kazanamayacak şekilde kaybedersiniz. fenerbahçe bu yıl aynen bunu yapıyor. 15 yaşından beri a takımlar seviyesinde oynayan naz'ın koca 1 yılı boşa geçirip, geriye doğru gitmesini hep beraber izliyoruz. üstüne bir de hayatında daha önce kaç voleybol maçı izlediği bile belli olmayan insanlar yabancı pasör de yabancı pasör diye kamuoyu oluşturmaya çalışıyor. bu tipler bayan voleybolunun nba'i konumunda olan, voleybol kültürü bizimle kıyas kabul edilmeyecek kadar ileride seyreden italyanların naz aydemir için neler yazdığını bilseler kalkıp bir hıncal uluç edasıyla italyanlar voleyboldan anlamıyor deme küstahlığını gösterirler büyük ihtimalle.

    fenerbahçe bayan voleybol şubesinde naz-dirickx-antrenör üçgeninde yaşanan ve medyaya hiç yansımayan başka sorunlar da var ama malesef bunları burada yazamayacağım.

    şu an alttan gelen jenerasyonlarda büyük problemler yaşıyoruz. oyuncular yetenekli olsalar da oynama fırsatı bulamadıkları için bayan voleybolunda ciddi bir yerli oyuncu sorunu başlamak üzere. herkes federasyona yabancı sınırlamasında posta koyup eleştiriler düzüyor fakat bugün naz gibi bir yetenek antrenör kaprisleri yüzünden dirickx gibi vasat bir pasöre tercih ediliyorsa, alt yaş gruplarında dünya şampiyonası finallerinde oynamış, büyük başarılar kazanmış bir jenerasyon hiçbir ekstra özelliği olmayan yabancıların arkasında sıra bekliyor, gençler kategorisinde dünyanın ilk beş ülkesi arasında yer alan türkiye'de hala daha vasat yabancı oyuncular kayırılıyorsa federasyon elbette ki kendi çapında önlemler alacak.

    cannes şu kadar yabancıyla oynuyor biz bu kadarla savunmasını yapan kişiler acaba fransa'nın milli takımlar düzeyinde kaç gömlek altımızda olduğunu biliyorlar mı? aynı cannes'ın sadece gamova'nın aldığı ücret kadar paraya kurulan ilk altısıyla fenerbahçe'ye nasıl bu kadar kafa tutabildiğini de sorguluyorlar mı acaba?
  • hanım kızımızı eleştiren tüm malları, işlerinden istifa edip, fenerbahçe ile boş mukavele imzaladıktan sonra karın tokluğuna fenerbahçeleri için çalışmaya davet ediyorum. ne de olsa hayatta fenerbahçe'den daha önemli bir şey yok!
  • vakıfbank karşısında oynadığı oyunla bu takımda blok tutmak için ya da sadece formalite icabı maçlarda oynayacak bir pasör olmadığını yine yeniden ispatlamıştır. bunu sezon başında ilk altı çıkarken de, sonradan girdiği dinamo moskova gibi maçlarda da defalarca gösterdi. senin yedek pasörün en zor anlarda kurtarıcı diye oyuna giriyor, çok kritik iki maça damgasını vuruyorsa birinci pasörün ve antrenörün ona tanıdığı toleransın genişliği tabi ki tartışılacak.

    gamova'yı oynatamıyor deniyor moskova ve vakıfbank maçlarında gamova'nın performansındaki ivme hiçbir söze gerek bırakmıyor. alice blom gibi kapasitesi belli bir oyuncuyu bile %62 ile hücum ettirmiş. bugün verdiği bir pas vardı ki rakibin tüm blok ve savunma konsanstrasyonu nati ve gamova üzerine odaklanmışken o pozisyonda kimsenin beklemediği alice'le oynayarak neden özel bir pasör olduğunu güzel bir örnekle uygulamalı gösterdi. topa vurmak yerine okşayan ipek'ten bile verim almaya çalışıyor ki aynı ipek'e dirickx pas atmayı bile düşünmediği için rakipler blok takibi yapma gereği dahi duymuyor. 2-0 geriye düşmüş, yediği farkla o setten de umudunu kesmiş bir takımda daha ne yapabilir ki bir pasör kalitesini ispatlamak için. bazı insanların gözünde değişen bir şey olur mu bu saatten sonra bilmiyorum. muhtemelen bir sonraki maça ilk altı bile başlamayacak, başlasa da 2 sayı geriye düşüldüğünde hemen kenara alınacaktır.

    naz hala eksikleri olan bir pasör ama daha 20 yaşında ve voleybolda üzerinde en çok emek gerektiren, oyun stilinin oturmasının yıllar aldığı çok zor bir pozisyonda oynuyor. doğaçlama oynamayı sevdiği için tahmin edilmesi ve smaçörler için uyum sağlaması zor bir tarzı var, oyun içinde çok insiyatif kullandığı için beklenmedik hatalar da yapıyor fakat dünyanın en iyi pasörleri de hep bu tip oyunculardan çıkıyor zaten. bugün bayan voleybolda neslihan'la birlikte en gereksiz ve ağır eleştirileri alan, çalışmıyor, formanın gelmesini bekliyor ithamlarına muhattab olan bir oyuncu çok zor şartlarda sahaya çıktığında böyle bir fark ortaya koyuyorsa özel bir oyuncu olduğu içindir. naz yedek kalırken bütün kabahat onda oluyor da sudan bahanelerle, antrenör kaprisleriyle ondan verim alamayanların, bugün avrupa'da hiçbir kalburüstü antrenörün 5 milyon euroluk bir takımın ilk pasörüne yazmayacağı dümdüz oyuncuların arkasında paslandıranların hiç mi suçu yok.
  • sakat oyuncuyu tedavi etmeyip kamplarda süründürmeyi milli takıma hizmet zanneden ve kendi takımıyla tesislerde antrenman yapmasını bir tutan federasyondan ceza almıştır. federasyonun kamp programının kronik sakatlığı bulunan bir oyuncuyu ne hallere düşürebileceğinin en ayan beyan örneği seda tokatlıoğlu'dur. fenerbahçe bu oyuncuyu sakatlığı düzelsin diye kendi önemli maçlarında bile kullanmazken milli takımda bütün yaz ne idüğü belirsiz turnuvalarda oradan oraya sürüklenmesinde hiçbir sakınca görmemiştir federasyon. zira milli takımda bir oyuncunun sakatlığı sona ermeden çok rahat bir şekilde üfürükten hazırlık maçlarına çıkarılmakta veya maç ayarında antrenman temposuna tabi tutulabilmekte, posası çıkana kadar kullanılmaktadır. sakatlığı nüksedince de kulübüne alın bunu tedavi edin diye geri postalanabiliyor ancak kulüp takımlarında bu tarz bir riske kolay kolay giremezsiniz. finish düzlüğünde size lazım olacak bir oyuncuya daha yarışın başında tavşan yüklemesi yaptırılmaz. o yüzden varsın 10 ay ceza yesin, önemli olan sağlığını geri kazanıp kariyerine devam edebilmesidir.
  • pasör oynamasına rağmen rusya- türkiye maçının en çok blok yapan oyuncusu idi bugünki polonya maçında da yine en fazla bloğu yapmış olabilir. maç sonu açıklamaları için de helal olsun.

    zöge: zamanın ötesine gönderen bukelamunsporlular, beğensenizde beğenmesenizde ülkenin en iyi pasörüdür.
  • bu müthiş takımı görülmemiş bir başarıyla yöneten yönetim kurulu ve ilgili olan her kim varsa alayına sonsuz teşekkür ediyorum. bunu da sizden başka kimse ypamazdı herhalde. branş amatör branş diye geçiyor ama en azından sizi biraz profesyonel biliyorduk, yanılmışız:

    "saygideğer fenerbahçe kamuoyuna
    dün, 21-mayıs-2012 günü kulüp binamızda yaptığım görüşme sonucunda, önümüzdeki sezon itibariyle, aranızda olamayacağımı sayın şube yetkililerine ilettim.

    üç yıl önce “boş sözleşmeye” imza atarak, bugüne kadar fırsat verildikçe gururla hizmet ettiğim kulübümden, benden kaynaklanmayan nedenlerle ayrılma kararımı vermek, hiç de kolay olmadı.

    en derin saygılarımla.

    naz aydemir"
    http://www.nazaydemir.com/archives/553
  • formasında kendi soyadı yerine akyol soyadını taşıması oldukça manidar. hem kendi hem de eşi adına formayı terletiyor gibi.

    sırf muhalif diye eşi cenk akyolun elinden ay yıldızlı formasını aldılar, hatta kariyerini bitirdiler.
  • çok iyi oyun kurucudur.yolu açık olsun ,taraftar kulüp değiştiremez ama oyuncular değiştirir.fenerbahçe bu sene voleybol'a yatırım yapacak olsa en iyi oyuncusunu bırakmazdı demek ki seneye daha genç bir takımla oynayacağız.

    bu arada gencecik kıza hakaret eden mahlukatları görmemizi sağlamıştır.siz koca göbeğinizle ağzınızda salyalar akitarak klavyenin başında oturun emi .
  • tvf'nun bankacilara kiyagindan oturu, %0,5 dahi hak etmedigi en iyi pasor odulunu evine goturecek dolarsever. lo bianco'nun oldugu ligde degil pasor, pasorcuk bile olamaz.
    (bkz: #50968754)
hesabın var mı? giriş yap