• soyadi kanunu cikinca o da gitmi$ devlet dairesine. siraya girmi$. siradakilerin hallerinden soyadini secmeden once ailelerine dani$tiklari ve kafa patlattiklari belliymi$. (o zaman niye telefon rehberi kele$ ve satilmi$ larla dolu arkada$ ya.) sira ona gelince kagittaki listeye bakmi$. turkkan, sava$kan, kilkan, yunkan.. o ana kadar aklinda hicbir $ey yokmu$. memura birden "ran" deyivermi$. memur anlamini sorunca "tam olarak hic." demi$. yonetmelik soyadlarinin anlam icermesini gerektirmediginden memur yazmi$.. (bkz: nazimin cilesi)
  • internette deli danalar gibi gezinirken rastladigimda beni bir kement gibi yakalayip iclerine ceken bagimlilik yaratici siirlerin sahibi insan:

    http://www.siir.gen.tr/…m_hikmet/mavi_gozlu_dev.htm
    http://www.siir.gen.tr/…bir_kiz_vardi_japonyada.htm

    bkz: nazim hikmet'ten mustafa kemal ataturk'e mektup
    http://www.f9.parsimony.net/…2963/messages/4284.htm
  • şiiri kendi dilinde okumak şarttır ve ben de türkçeden başka dile tam olarak hakim olamadığım için, benim için dünyada nazım hikmet'i aşan şair yoktur..

    otobiyografisini otobiyografi adlı şiirinde yazmıştır..

    1902'de doğdum
    doğduğum şehre dönmedim bir daha
    geriye dönmeyi sevmem
    üç yaşımda halep'te paşa torunluğu ettim
    on dokuzumda moskova komünist üniversite öğrenciliği
    kırk dokuzumda yine moskova tseka-parti konukluğu
    ve on dördümden beri şairlik ederim

    kimi insan otların kimi insan balıkların çeşidini bilir
    --------------------------------------ben ayrılıkların
    kimi insan ezbere sayar yıldızların adını
    --------------------------------------ben hasretlerin

    hapislerde de yattım büyük otellerde de
    açlık çektim açlık gırevi de içinde ve tatmadığım yemek yok gibidir

    otuzumda asılmamı istediler
    kırk sekizimde barış madalyasının bana verilmesini
    -------------------------------------------------verdiler de
    otuz altımda yarım yılda geçtim dört metre kare betonu
    elli dokuzumda on sekiz saatta uçtum pırağ'dan havana'ya

    lenin'i görmedim nöbet tuttum tabutunun başında 924'de
    961'de ziyaret ettiğim anıtkabri kitaplarıdır

    partimden koparmağa yeltendiler beni
    --------------------------------------sökmedi
    yıkılan putların altında da ezilmedim

    951'de bir denizde genç bir arkadaşla yürüdüm üstüne ölümün
    52'de çatlak bir yürekle dört ay sırtüstü bekledim ölümü

    sevdiğim kadınları deli gibi kıskandım
    şu kadarcık haset etmedim şarlo'ya bile
    aldattım kadınlarımı
    konuşmadım arkasından dostlarımın

    içtim ama akşamcı olmadım
    hep alnımın teriyle çıkardım ekmek paramı ne mutlu bana

    başkasının hesabına utandım yalan söyledim
    yalan söyledim başkasını üzmemek için
    --------ama durup dururken de yalan söylemedim

    bindim tirene uçağa otomobile
    çoğunluk binemiyor
    operaya gittim
    ----------çoğunluk gidemiyor adını bile duymamış operanın
    çoğunluğun gittiği kimi yerlere de ben gitmedim 21'den beri
    ----------camiye kiliseye tapınağa havraya büyücüye
    ----------ama kahve falına baktırdığım oldu

    yazılarım otuz kırk dilde basılır
    ----------türkiyem'de türkçemle yasak

    kansere yakalanmadım daha
    yakalanmam da şart değil
    başbakan filân olacağım yok
    meraklısı da değilim bu işin
    bir de harbe girmedim
    sığınaklara da inmedim gece yarıları
    yollara da düşmedim pike yapan uçakların altında
    ama sevdalandım altmışıma yakın
    sözün kısası yoldaşlar
    bugün berlin'de kederden gebermekte olsam da
    --------------------------------------insanca yaşadım diyebilirim
    ve daha ne kadar yaşarım
    -----------------------başımdan neler geçer daha
    ---------------------------------------------------kim bilir.

    --------------------------------------bu otobiyografi 1961 yılı 11 eylülünde
    --------------------------------------doğu berlin'de yazıldı.

    rehayünlüel'e teşekkürler.
  • buyuk $air, buyuk aydin. turkiye'de "memleketimi seviyorum" deyip adam bicaklayan insanlarin vatan haini olarak gordukleri, memleket a$kini ve hasretini en mukemmel $ekilde dile getiren, yapitlarini okurken heyecanlandigim buyuk usta. (bkz: 3 haziran 63)
  • hem yenilikci, hem özgün, hem de usta bir sair.
  • nazım hikmet'e "kartpostal şairi" diyenlere en iyi cevabı can yücel vermişti: "kart sensin, postal da sana girsin".
  • sadece $iir mi yazmi$tir da bu kadar siyasi anlam mi yuklenmi$tir yoksa siyasi bir $ahsiyettir aslinda da $iirleri de ki$iliginin renkli bir parcasi olarak mi unlenmi$tir bilmek ve ayirdetmek icin hayatini okumak gerekir ama hayatini tarafsiz kalemlerden (veya her taraftan) okumak gerekir.
  • ilk siirlerinden birini 13 yasinda, evlerinin karsisinda cikan yangindan etkilenerek yazmis..

    yakiyor, yakiyor buyuk bir gurultu ile
    insanligin dusmani
    kollari arasinda ezerek
    evleri analari yetimleri
hesabın var mı? giriş yap