• nba maçları zevk vermiyor cünkü nba'i nba yapan hayvani pivotlarıydı bence. şimdi herkes üclükcü bu ne aq.
  • yaş ile alakalı olduğunu düşündüğüm durum.

    artık iş güç ev bark durumlarından dolayı hergun takip edememe, maçları az izlemeden kaynaklıdır.

    eğer hiç ara vermeden izlemiş olsaydık istemsiz inovasyon durumu olacaktı ama 3-5 yıl ara verip bıraktığımız yerde bulamamak hepimizi üzüyor.

    hoscakal tracy mcgrady jason williams mike bibby
  • o daha ziyade eski efsane takımların yerini yıllarca taşak oğlanı olmuş takımların almasındandır.

    90'larda ve 2000'lerde cavaliers ile golden state gibi takımlar gelenin geçenin tokatladığı cinstendi. nerede bir lakers, jazz, bulls nerede bunlar. o günleri görmüş insanlara sempatik gelen takımların bugün diplerdeki hali tabi ki tuhaf gelir, ilgi düşürür. normaldir.
  • oldukça subjektif bir konu bu. eskisi kadar keyif almayana kimsenin çıkıp da "nasıl almazsın lan amına koduğum, alacaksın!" diyecek hali yok da, gösterilen bazı sebepler insanın sıçma organıyla gülmesine sebep oluyor.

    şimdi siz post oyununu daha çok sevdiğiniz için spacing'e bağlı, daha fazla dış şutun kullanıldığı modern nba'den eskisi kadar zevk almıyor olabilirsiniz, buna diyecek bir şey yok. ama bunu "herkes karı gibi üçlük atıyo amk bu ne" seviyesine indirgerseniz orada bir dur derler. bu basketbol, hücum anlamında tartışmaya açık olmayacak bir şekilde çok daha fazla taktiksel varyasyon gerektiren, topsuz oyunun çok daha önemli hale geldiği, durdurulması için savunmaların çok daha kusursuz yapılmak zorunda kalındığı bir basketbol. ha dersiniz ki "abi kafa yoramam, post'ta shaq tipi bir adama indirsinler topu, bana o pivot hareketlerini izlemek yeter", yemin billah eyvallah çeker tartışmayı daha da fazla uzatmam.

    gelelim "eskiden efsane olan takımların yerini tırt takımlar aldı" olayına. şimdi burada en başta yazıyla sıfır, rakamla 0 şampiyonluğu olan, sadece 2 kez konferans şampiyonu olmuş jazz'ın efsane takımlar arasında gösterilmesine bir götümle güleyim de, asıl konuya öyle geçeyim. bir takımın iyi olmasının sizin maç izlemek için daha fazla vakit bulduğunuz zamanlara denk gelmesi, onu efsane yapmaz, geçelim.

    ulan nba'i nba yapan en güzel detay bu? ne istiyorsunuz arkadaş, salary cap'i kaldıralım, lakers gibi, knicks gibi, celtics gibi büyük market takımları her sene yardırsın mı istiyorsunuz? 3 senedir gsw'nin yaptığını (ki son yıllarda olayın tadının biraz biraz kaçmasının yegane sebebi budur bence) bu saydığım büyük market takımları sonsuza kadar yapsın mı istiyorsunuz? böyle bir mantık olabilir mi yahu ahah. bir küçük market takımının her geçen yıl ufak ufak mükemmel bir şekilde yapılanarak başarılı olmasından daha keyifli ne olabilir? çıldırmayın lütfen.
  • michael jordan,kobe bryant, scottie pippen, dennis rodman, amare , kevin garnettt, 1995-2003 arası baya sağlam adamlar vardı. bir çırpıda aklıma gelenler, bu adamlar gerçekten garip bir zevk veriyordu. hala jackson'ın şampiyonluk yüzükleriyle ıslık çalmasını hatırlarım lakers maçlarında. güzeldi ama bitti sanırım. hoşçakalın efsaneler :)
  • bir kaç sebebi var temelde.

    şu anda lig inanılmaz para kazanıyor ve inanılmaz bir para dağıtıyor. internet üzerinden her türlü hareket inceleniyor irdeleniyor.

    oyuncular basketboldan çok kendilerini düşünüyorlar. dağıtılan paraların büyüklüğü ve oyuncuların inanılmaz şımarıklılıkları (draymond green bu hakemler benimle konuşmuyorlar, bana nasıl cevap vermezler, bana nasıl git ya da sus diyebilirler diye günlerdir ağlıyor) basketbolun kendisine zarar veriyor.

    ligin en iyi iki takımı play off'lar öncesi karşılaşıyorlar ve iki takım da sahaya yedekleri ile çıkıyor. geçen sezonun son 20 maçlık bölümü kabus gibiydi.

    all star maçları tam bir soytarılığa döndü.

    ligin son 20 maçı resmen eski all star maçları gibi oynanıyor özellikle sıralama ve yer belliyse.

    düşünün poster olma korkusu ile nerdeyse kimse smaca giden adama blok yapmaya cesaret edemiyor hemen altından kaçıyorlar. oysa eskiden ne olursa olsun savunma yapmaya çalışılırdı, şimdi poster olma korkusuna (özellikle griffin sonrası) kimse savunma yapmıyor.

    oyuncu karakterleri yerlerde sürünüyor. bencilliklik konusu aldı başını gitti lig tarihinin gördüğü en bencil en umarsızca istatistik kasan, takım arkadaşlarının emeğini çalan adamı mvp seçtiler.

    popülerlik ve gelir arttıkça centilmenlik, saygı, önce takım gibi kavramlar yok oluyor. özellikle amerikalı oyuncular önce benden başak bir şey bilmiyorlar.
  • benim gözlemim oyun stilinin biraz değişmesi. bazı takımlar özellikle yaptıkları avrupalı transferlerle oyun tiplerini biraz daha değiştirdiler, avrupai bir oyun sergiliyorlar. nba ise bizim alışık olduğumuz atletizme dayalı uzun bir dönem geçirdi. herkes üçlük atıyor denen olgu bu olsa gerek. onun dışında çok fazla ara transfer ve çok fazla sakatlık ile takım dinamikleri değişti. oyuncuların sik sok tripleri, trash talk'ları da keyif kaçıran şeylerden.

    eskisi kadar keyifli olmadığına katılıyorum. zaten 95 2005 aralığı benim en keyif aldığım dönemdi. sonrasında yavaş yavaş azalarak bu hale geldi. yine de basketbol basketboldu. kötüsünü bile izlerim.
  • uzun bi süredir alarmın kapat tuşu yerine ertele'ye basmayı tercih ediyoruz.
    her smaçta ya da blokta mesaj attığımız eski sevgili maçı bi kaç km uzaklıklıktaki evinde değil çok uzak bi şehirde izliyor.
    sabah uyanınca gecenin muhabbetini yapacağımız lise servisine değil kendi arabalarımıza biniyoruz.
    youtube bile ne zaman nba ile ilgili bi yerlerde gezinsek bizi yıllar öncesine götürüyor.

    ama en önemlisi lakers bile eski lakers değil.
  • nba'in erişilebilir olmasının artmasıyla doğru orantılıdır. 80'li 90'lı yılların ilk yarısında nba bizler için mars'a seyahat kadar uzakken şimdi 500t mesafesine inmiştir.
hesabın var mı? giriş yap