• karar verememekten daha kötü olan asıl şey; karar verene dek denediklerini çıkarıp etrafa saçtıktan sonra o dağınıklığı toplamaktır.
  • uc asamalidir;
    1. ne giyecegine karar verememek
    2. dolaptaki her seyi giyip giyip cikarmak
    3. aksam eve dondugunde bu daginikligi nasil toplayacagim diye depresyona girmek..
  • saatler öncesinden uyanıp da gideceğiniz yere geç kalma sebebi.

    giyip çıkardıkça ve karar verememenin siniriyle ter basar, saçlar bozulur ve sonunda hiç düşünmeden ele geçirilen ilk şeyler giyilip sinir harbiyle evden çıkılır.
  • daha çok bu sonbahar aylarında yaşadığımız durum. gömlek ince, kazak fazla olur. ince bir şey giyer, üzerine uyan bir hırka bulamazsın bazen. trençkot hafif, kaban ağır gelir. şal takınca bunalır, almadığında üşürsün. kararsızlıkla vakit kaybeder, zar zor işe yetişirsin.
  • hic $a$maz bir regl belirtisidir.
  • akşamdan karar verilmiş, hatta giyilecekler dolaptan çıkarılmış olsa bile, her sabah bir vazgeçme durumunu takiben meydana gelen, can sıkıcı olay.
  • dolaplar dolusu giyeceği olanların düştüğü durum.
  • havanın durumuna, gidilecek yere göre sınıflandırma yapıldıktan ve kirli ya da ütüsüz giysi analizinden sonra meydana gelen kararsızlıktır. devamında, tipik giyecek hiçbir şeyim yok düşünce akışı gerçekleşir, beyin eldeki giysilerle çeşitli kombinasyon, permütasyon hesaplarına girer; arada saate bakılıp, her bir dakika daha da geç kalındığı anlaşılır. en sonunda, her zaman ki kurtarıcı, her yere, her duruma uyan, joker renk beyaz tişört, bluz seçilir, altına da artık allah ne verdiyse giyilir ve sonunda evden gönül rahatlığıyla çıkılır. ertesi gün yine aynı senaryo sonucu, başka bir beyaz giysiyle gün yine kurtarılır. yine beyaz, yine beyaz, yine beyaz, arada siyah, sonra yine beyaz, belki krem rengi ve yine beyaz.

    tebrikler, her gün yaşadığınız bu kararsızlıkla, beyaz renk ile bütünleştiniz.
  • ben bayaa bi ufakken günlerden bir gün halam dışarı çıkmak için giyinmeye çalışıyordu ben de onu seyrediyordum.
    pantolonu mu yoksa skoç eteği mi giyeceğine karar veremedi, şöyle üst üste tuttu, "acaba ikisini de mi giysem..." diye mırıldandı. ciddi ciddi bir iki dakika öyle baktı boy aynasına, sonra da "yok yok boşver" deyip pantolonu giydi.

    hayır halamın 1982 senesinde etek altına pantolon modasını başlamadan bitirmesine çok mu şaştığımdandır bilmiyorum ama benim için ne giyeceğine karar verememenin hala çok iyi bir örneğidir.
  • havanın nasıl olacağına karar verememesinden kaynaklanan bir durum da olabilir zaman zaman
hesabın var mı? giriş yap