• david gilmour' un 1984 yapımı about face adlı albümünün en güzel şarkısı. hele sonunda bir gitar solosu vardır ki insanı dağıtır. otobüste dinlenmesi tavsiye olunmaz. insanlar solo kısmında yüzünüzde oluşan ifadenin ne olduğunu tam anlayamayacakları gibi size garip garip bakarlar.

    sözleri aşağıdaki gibidir:
    and when you feel you're near the end
    will you just turn it over and start again
    is there a stirring in your heart
    as the time comes when we will have to part?

    and when you fell you're near the end
    and there's a stranger where once was a friend
    and you are left without a word
    only the whispers that you've overheard

    standing in silence, holding my breath
    disconnected and dry
    and though i'm certain that there's nothing left
    to hold on to, to give or to try
    some things never change, no don't ever change
    and i'm feeling the cold
    thinking that we're getting older and wiser
    when we're just getting old

    and when you feel you're near the end
    and what once burned so bright is growing dim?
    and when you see what's been acheived
    is there a feeling that you've been deceived?
  • hayvani bir versiyonu için; http://www.youtube.com/watch?v=hco4-5-gx0a *
  • insanı alıp götüren, defalarca dinlense de bıkılmayan, sona yaklaşmış olmanın dingin, huzurlu ve hüzünlü halini çok güzel ifade eden, sözleri aşmış bir david gilmour şarkısı.
  • on an island ve rattle that lock‘da az hissedilen floyd ruhunu içeren parça. sözleri time‘a, müzikal altyapısı üstteki yazarın saydığı parçalara atıf gibidir.
  • about face albümünde yer alan bu parçada, david gilmour sanki roger waters ile artık beraber çalışamayacağını tahmin ederek ona veda niteliğinde sitem dolu sözler
    yazmıştır. fakat bu konu hakkında david gilmour'a sorulmuş direk bir soru yok. o nedenle tartışmaya açık bir konu. halbuki about face'teki you know i'm right'ın direk roger waters'a tepki olarak yazıldığı bilinir.

    ayrıca near the end'in armonik yapısının sadeliği roger waters'ın bestelediği akustik olan pink floyd şarkılarına benzemesi de bu parçanın roger waters ile alakalı olduğunu destekleyen bir unsur. sound olarak aklıma direk grantchester meadows, mother, goodbye blue sky ve southampton dock gibi şarkılar gelmekte. en büyük ayırt edici özelliğinin david gilmour'un şarkının sonuna eklediği solo ve o tercih de biraz kendi müzikal karakterini yansıtma ihtiyacı.
  • david gilmour'un sözlere sığdıramadığı kısmı da sonundaki soloyla anlattığı şarkıdır.

    akustikten elektroya doğru akıp gider.

    inanılmaz bir şarkıdır.
  • "standing in silence, holding my breath
    disconnected and dry
    and though i'm certain that there's nothing left
    to hold on to, to give or to try
    some things never change, no don't ever change
    and i'm feeling the cold
    thinking that we're getting older and wiser
    when we're just getting old"

    kısmı ve sonundaki akustik ve elektro gitar soloları dışında david gilmour kalitesine yakışmayan bir besteye sahip şarkı. bu iki kısım dışında kalan yerler o kadar yavan ve tekdüze bir akışa sahip ki, sanki gilmour herkesin aklına ilk gelecek melodiyi yapıştırmış şarkıya. daha iyisini kesinlikle yapabilirmiş. yine de saydığım kısımlar için her seferinde dinliyorum şarkıyı.
  • anathema nın lost control ü ile el ele verip sizi intihara sürükleyebilecek bir şarkıdır.
hesabın var mı? giriş yap