• ekonomi boka dönmesin diye.
  • 12 sayfa entry'i okumama rağmen şu sonuca varmış bulunuyorum.

    yaklaşık %70'lik bir kısım kafese konan maymunlar(bkz: organizasyonel şartlanma) deneyinde olduğu üzere, bilmeden soru soranlara saldırıyor.

    %20'lik bir kısım biliyor ancak biraz uzun ya da fazla terimsel yazdığından anlatamıyor.

    %5'lik kısım halen iyi niyetle anlamadığını belirtiyor

    %5'lik kısım iyi sade bir şekilde anlatmayı başarıyor.

    ben de son %5'lik kısımda olmayı umut ederek mümkün oldukça kısa bir şekilde size anlatmaya çalışacağım.

    türk lirası convertible yani uluslarası piyasada değişime konu olabilecek bir para birimi değildir. yani biz paramızı sadece ülkemizde kullanırız. ve ancak ülkemizdeki usd ve euro gibi paraları tl ile satın alabiliriz.
    ülkemizdeki yabancı para stoğu da sınırlı olduğundan, biz para basıp döviz talebi yarattıkça paramız döviz karşısında değersizleşecektir. böylece borçlarımızı ödemek için para basmak yeterli olmayacaktır.

    bu yüzden, turizm ve ihracat gibi, yurda döviz girişi sağlayan işlemler teşvik edilmektedir.
  • sonra da helaya giitiğinde büyük abdeste 1000000 lira vememizi sağlayacak girişim.
  • alaylık soru değil.

    alay eden arkadaşların bir zahmet şu sorumu cevaplandırmalarını rica ediyorum. harbiden aklıma takıldıgı için soruyorum.

    usa karşılıksız para bassa ne olur ? ve madem karşılıksız para yerel ekonomiye darbe vuruyor. usa karşılıksız para bassın, diğer ülkelere borçlarında, yatırımında vs kullansın ? tamam global ekonomiye zarar verir herhalde. ama 170 ülke etkilenir, usa daha minor etkilenmiş olur. (karşılıksız paranın ekonomiye zararını tam anlamadıgım için öyle yazıyorum)

    bir uluslarası denetleme kuruluşları mı var ? merkez bankaları sürekli kontrol altında mı ? yahut uluslarası ekonomının dogal yapısı bozulur, cari açık olur gibi mi acaba ? mevzu muhtemelen gelip, altın rezerv'i ve şuna gelecek sanırım. (bkz: bretton woods konferansı)

    ama düz mühendis olarak aklıma takıldı. tesekkurler
  • saka maka amerika'nin yaptigi olaydir.
    burdakiler her ne kadar itin gotune sokulsa da dunyanin en basindaki ulke bunu yapmaktadir.
  • dolar basmadığımız sürece işe yaramayacak öneri.

    ırak işgali öncesi dillendirilen konulardan biri de saddam'ın dolar bastığı konusuydu.
    güya saddam merkez bankasında depoladığı doları aynı seri numarasıyla tekrar basıyor ve piyasaya sürüyordu. bunu bir kaç makalede okumuştum. anlaşılmasının zor olduğunu söyleyeni de gördüm, hemen ortaya çıkardı bu diyeni de.

    şimdi ben düşünüyorum. bizim merkez bankamızın bilançosunda şu an yaklaşık 130 milyar dolar olduğu görülüyor. biz bu paranın 50 milyar dolarlık kısmını bire bir basıp piyasaya sürsek ve sahtesini bastığımız parayı rezervden hiç çıkarmasak nasıl bir sonuç ortaya çıkar acaba?

    tabi bu direk hukümet yoluyla yapılacağı için savaş sebebidir.

    bu konuda fikri olan varsa konuşalım be.
  • bunu amerika'nın yapması ile türkiye'nin yapması kıyaslandırılamayacak kadar farklı olaylardır. global rezerv para birimi dolar olduğundan amerika'nın para basması sonrası piyasaya giren fazlalık dolarlar serbest piyasa haraketliliği ile genellikle gelişmekte olan ülkelere gidiyor. bu sayede de bu paranın gittiği ülkede yerel para birimi değerleniyor ve bu sayede o ülkenin ithalatı arttırıcı bir etken olduğundan en sonunda yine amerikanın işine geliyor. amerikan piyasasında geçerli olan aynı durum bizim için neden geçerli değil sorusuna cevap ise liranın sadece ülke içinde kullanılıp uluslararası dolaşımda etkin olmaması yüzünden basılan karşılıksız para sadece enflasyonu arttırıcı etki yapmasıdır.
  • kredi kartı borçlarını ödeyemeyecek durumda olan vatandaşların kalpazanlığa giriş cümlesidir.

    a: neden para basıp borç ödemiyoruz?

    b: ben fotokopi makinesi bulurum.

    a: ben de mürekkep ve kağıt getireyim.
hesabın var mı? giriş yap