nefes
-
beyin ne kadar enteresan, düşünürken, fotoğrafına bakarken kokusu geliyor burnuna. soluyorum; nefesim kesiliyor..
-
güneydoğu’da bir dağın başında bulunan derme çatma bir karakolda yaşananları konu alan 2009 yapımı bir levent semerci filmi.
filmi benzeri diğerlerinden ayıran temel faktör, ölçüsüz bir hamasete sığınmak yerine, olayları (tek bir açıdan da olsa) olayları olduğu gibi, çarpıtmadan aktarıyor olması. böylelikle, izleyici söz konusu gerçekliği kendi bakış açısı çerçevesinde yorumlayabiliyor. mesela, kürt sorununu resmi bakış çerçevesinde algılayan bir seyirci, karakoldaki gelişmeleri oradaki komutanın yaklaşımı çerçevesinde değerlendirirken, daha eleştirel bir bakışa sahip olan seyirci kitlesinin düşünceleri de, karakolu arayan pkk’lının "dilimi yasakladın" gibi sözlerinde ifade buluyor.
tabii bu noktada herşeyiyle görünür olarak karşımızda duran karakola karşılık, pkk’nın filmde neredeyse sadece telefonun ucundaki bir sesten ibaret olduğunu da belirtmek gerekli. bunun dışında, filmdeki örgüt üyeleri, ya ele geçirilen ve işkenceyle konuşturulmaya çalışılan ya da can çekişen ya da ölmüş olan, ama her halikarda konuşmayan, kendisine ait bir hikayesi olmayan insanlar durumunda. türkiye’de bu işin her iki tarafını da aktaran, yani bir yandan karakoldaki, diğer yandan da örgüt kampındaki his, düşünce ve algıları aktaran bir film de bir gün yapılır elbet. ama nefes’in böyle bir film olmadığı kesin.
filmin bana düşündürdüğü bir diğer şey de şu oldu: dağın başındaki o karakol hiç olmasa ne olurdu?
film hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://www.nefesfilm.com/
tema:
(bkz: popüler kültür /@derinsular)
diğer ilgili tema:
(bkz: kürt sorunu /@derinsular) -
perşembenin gelişi çarşambadan bellidir derler. zaten albüme erkan oğur'un kopuzu ile giriş yapan bünye, sözlerini yazıp üzerine sos misali müziğini konduran, yetmezmiş gibi acılı bir bülbül gibi şakıyan birsen tezer'in sesiyle enikonu mest oldu.
çok güzel bir şarkı. erkan oğur'un içe işleyen kopuz ve perdesiz gitar nağmeleri.
ve tabii 'bir ömürlük misafir'e yapılan atıf. -
melodisi ve sözleriyle söylenmeyenlere deva birsen tezer şarkısıdır:
http://www.youtube.com/…icyohot3gc&feature=youtu.be -
stres anlarında alıp vermek kısa süreli olarak unutulabilir.
-
sözleri özcan yurdalan'a ait olan bir ışığın yansıması bestesi.
sen kendine bir gül ver
ben kırılmış dal olayım
söyle açılmasın pencereler
bu şehirde yalnız kalayım
ben kendimi bir egzozun
dumanında savrulurken buldum
hanelerin göçmüş hayallerim
yıkılmışken gördüm
çaresizliğin kapısı nerede nasıl
çıkılır o kapıdan
değişen bu şehir mi
yoksa ben mi tükenmekteyim
meydanlar çok kalabalık
gökteki yıldızlar gibi
sokakta yalnız çocukların
tiner kokar nefesi -
birsen tezer'in sesindeki huzurla repeatler güzeli, biraz daha dinlersem aklımı kaçırtacak deva. (sadece şarkı diyebilmek hem ne güzel, hem ne ayıp!)
"senden önce
benden önce
gönlüm soluk o günlerde
kırdım nefsi içim yanık
unutulmuş inançlarda
dosttan gayrı eşten gayrı
kırdım kırdım tene karşı
...
kim kalmış ki
şu dünyada
baştan sona bu rüyada
bir afete bakar ömür
seni de alır
bendeki ölüm
bu düşteki tek hakikat
sevda sevda hiçe karşı
dağınık bir bahçe gönül
seçtin mi içinden gülü" -
son zamanlarda dinlediğim en güzel şarkı. birsen tezer'i çok kıskanıyorum. allah erkan oğur'u başımızdan eksik etmesin.
-
kırmızı şaraba eşlik edebilen nadir şarkılardan biri, belki de en iyisi.
(bkz: redd)
"içimde dolaşan alkol gibi, sana git gide sarhoş oluyorum" -
bir aralar beyoğlu hayal kahvesinde çıkardı. her perşembe giderdim be hey gençlik. hala çıkarlar mı bilmem, gerçi bıraktım yedi tepeli şehri de içinde goncagülüylen. kırmızı ovalarda yol alırdık mavi gecenin şuhluğunda, yeşil vadilerin içinde gezerken kapkaranlık eflatun mermi kovanında. ayın şavkı vururken sofuların haram dediği yolları çiğnedik bu alemde, mor bulutların ötesine çıktık baktık pek bir bok yokmuş indik yeryüzüne alem seyreylesin deyün.
taşak yapayım derken şiir yazmış olabilirim öyle de kabilimdir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap