• türkiye'de böyle bir bisküvi markası vardır. (bkz: eti negro) bir arkadaşım taksim'de bir siyahın bakkalda bunu fark edince, gözlerinin faltaşı biçimde açıldığını ve adamcağızın birkaç dakika şoke olmuş şekilde donup kaldığını anlatmıştı.
  • ispanyolca siyah. ayrıca yurtdışında her yerde o kadar da sorun olmaz. ispanyolca ve portekizce konuşulan ülkelerde gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.
  • eskiden normal bir kelimeymiş. amerikalı zenciler birinci sınıf vatandaş oldukça, eski kötü günleri çağrıştıran kelimelerden imtina etmeye başlamışlar. önce nigger kallavi bir hakaret olmuş. sonra da negro, yavaş yavaş kullanımdan kalkmış. kalkmış da yerine ne gelmiş? siyahlar, kendilerine "black" demişler. lakin militanca dayatıldığı için, o kelime politize olmuş. bundan rahatsız olanlar, başka kelimeler aramışlar. "african american" demişler mesela. lakin amerikalı olmayanlar ne olacak? "colored" diyen olmuş, renkli televizyon der gibi, haliyle pek tutmamış. çok siyah olmayanların kahve rengi derili diye tarif edilmesi dahi vakidir. kelime arayışı sürmekte.
  • los angeles metrosunda yememeniz gereken, eti'nin çayla süper ikili oluşturan nanesi.
  • siyah insanlara politically incorrect hitap sekli
  • bazilarimin bariz normal "siyah tenli insan" tadinda kullandigi, yurtdisina cikip da kullanmaya kalktiklarinda ebelerinkini gormelerini saglayan kelime. (bkz: yapma canim yapma arkadasim)
  • ladino isimli dilde kotu anlamına gelen kelime.
  • şöyle bir anıya neden olmuştur.

    üniversitenin ilk günleri, ingilizce hazırlık sınıfındayız

    üniversiteyi kazanmışım nasıl olsa diyerek ingilizce seviye tespit sınavını umursamamış bir ton adam yüzünden ingilizceyi ilk kez gören adam da, anadolu lisesinden gelen adam da aynı sınıfta.

    ingilizce ile ilk kez tanışanlardan halil ibrahim diye kahramanmaraşlı biri var sınıfta.

    sınıf ortalamasının 2-3 yaş üstünde görünen tipi ile dünyanın en utangaç adamlarından biri

    kimse ile konuşmayan, konuşmaya çekinen halil ibrahim

    bir gün ders çıkışı balcalı otobüsü ile şehre dönerken, aynı otobüse biniyoruz halil ibrahim ile

    benim yanımda mehmet adlı , yine ingilizcesi iyi olmayan ama çekingen yerine fırlama diye tanımlayabileceğim arkadaşımla yan yana oturuyoruz, halil ibrahim de önümüze oturuyor

    sınıf arkadaşı olmanın, ve sabahları günaydının dışında bir paylaşımımız yok halil ibrahim’le

    erkek halimizle, bizle konuşmaya da utanıyor halil ibrahim

    ama o otobüste , olmayacak bir şey oluyor ve halil ibrahim mehmet’e dönerek ;

    “mehmet bu negro ne ki” diye soruyor, çıkış öncesi derste geçen negro kelimesini kast ederek

    mehmet’de son derece normal bir şekilde “bisküvi” diyor

    teşekkür ediyor halil ibrahim ve önüne dönüyor.

    mehmet sorunun, cevabını bilmediği için bisküvi deyip geçiyor ama, halil ibrahim negro’nun türkçe karşılığını bisküvi olarak öğreniyor, notlarına kaydediyor.
    bende 19 yıl önce yaşanmış bu gereksiz anıyı aktardığım entrymi , eti negromdan bir ısırık alarak ve üzerine çayımdan bir fırt çekerek noktalıyorum.
  • (bkz: eti negro)
  • zencilerin bu kelimeye bu kadar kızmalarının sebebi, kelimenin siyahtan çok, köle anlamı içermesidir.
hesabın var mı? giriş yap