netflix

• geri düzeldi sanırım ya da arada gidip gelecek
• amazon ya da jeff bezos fanboyu değilim, ama prime video kütüphanesi, 3-0'dan maç çeviren takım misali, netflix'i şu an sollamış durumda. the boys, the first, the marvelous mrs. maisel derken, hazret kütükle bir vurdu, adamlar yürüdü. iç yapımlar dışında, the godfather üçlemesi, the shield vs. gibi kült film ve diziler de eklenmiş.
  
  netflix'in marvel dizilerini kaybetmesi, iç yapımlarındaki bariz kalite düşüşü ve eskisi kadar ses getiremeyişi, sanırım onları tüm dünyada ''lgbtiq+'' tartışması başlatarak ilgi odağına dönüşmeye itti. çünkü, sadece ülkemizde değil, başka yerlerde de netflix'in içeriğini eleştiren muhafazakarlar türedi. sanki reklamın iyisi kötüsü olmaz prensibiyle ilerliyor gibiler. çünkü netflix yeni değil, 1997'de kurulmuş bir şirket. içerik konusundaki tavır da neredeyse son 5 senedir aynı. bence netflix'in pazarlama stratejisinin bir parçası bunlar.
• the thing geri gelmiş. darısı hateful eight in başına. belirli aralıklarla izlenen kült filmleri hiç silmeyin be abicim. silin aşklı maşklı şeyleri bunları ellemeyin.
• kredi karti ekstresine bakmamla aylık uyelik bedelinin 27,99 dan 41,99 a ciktigini ogrendigim platform.
• almanya'da olanı yaklaşık 40 dakikadır çalışmamaktadır. hayırdır?
• bir çok dandik dizi bulunduran platform olduğu doğrudur. ama izleyecek gezegenimiz, explained gibi güzel belgeselleri var. peaky blinders, when they see us, russian doll, versace gibi gayet izlenesi dizileri var. pulb fiction, interstellar, seven falan gibi filmler de var. daha bir sürü var bunlar ilk aklıma gelenler.
  
  son otuz yıldaki en başarılı tv işleri listesinde behzat ç yazan tipler biraz usturuplu sallasın. ha, “netflünks ibneliğe özendürüü” diyen salaklar grubuna dahilseniz eğer o başka konu tabi.