• biz fakirgiller olarak, gittiğimiz her steakhouseda hamburger yiyoruz.
    eve döküm tava aldım, canımız et istediğinde üzeri çizikli löp etler yapıp ucuza yiyebiliyoruz. hem de yapma keyfi, evde "bana bundan sonra sam-et diyeceksiniz ulan" diye gezmelerim de cabası.
    fakat ne yaparsam yapayım, evde kıyma türevlerini beceremiyorum. köfte yapıyorum kıvam tutmuyor, ya çok kuru ya da çok cıvık oluyor beceremiyorum. hamburgeri de böyle sunumuyla, patatesleriyle beceremiyorum. evde sağlıksız ortamlar yaratmak istiyorum, olmuyor.
    neyse, ara sıra böyle iyi hamburger yemek istediğimizde civar steakhouseları dolaşıyoruz. önceki gün de nevada'ya gittik. öyle et gurmesi değilim, buldum mu yerim, yok az pişmiş yok şöyle böyle diyemeyeceğim. tespit ettiğim ana hususları paylaşıyorum.

    - otopark sistemi güzel, arabanı kalkmadan kumanda ile çağırabiliyorsun. civardaki farika, ciğeristan vs gibi mekanlarda görmemiştik.
    - masaya oturduk hop su açtılar , ikram maksatlı. ulan 2 liralık su ama gerçekten insanın hoşuna gidiyor. (evet fakirim)
    - önden getirdikleri ekmekçikler epey güzel. 2 liralık ekmek ama insan seviniyor.*
    - servis hızlı / yavaş bir şey diyemeyeceğim. biz zaten 'getirseler de yesek' diye beklemedik. o sırada ahşaplı, taşlı, havuzlu tasarımlarla bezenmiş ortamı izledik. içerisi çok büyük olduğu için kalabalık olmuyor, doğru düzgün sohbet ediyor, yemek bekliyorsunuz.
    - eşim cheseburger yedi, ıssırabildiğim kadarı ile fena değildi*. ben lokum burger yedim, belki lokum güzeldir ama hamburger içinde soğumuş oluyor, servisle ilgili bir problem değil ama tekrar tercih etmeyeceğim. hamburger fiyatları hemen her yerde benzer.
    -ikram olarak semaver çay geldi. üstünde de yer fıstıkları, sıcak böyle. insan seviniyor, söylemiş miydim?
    - tuvaletler çok temiz, mescid var, abdest alma yerleri düşünülmüş. tam bir kapitalist müslüman gibi hissedebilirsiniz kendinizi. *
    - çıkarken köy yumurtası, zeytinyağ, zeytin, bal vs alabileceğiniz ayrı bir bölüm yapmışlar. uğrayabilirsiniz.

    velhasıl memnun kaldık. tekrar gider miyiz? gideriz.
  • ismi değişmiş.

    adeta bir bir camsil, bir lavaboaç muamelesi görmüş. yönetim kurulu başkanı ercan narinç'in açıklamasına göre, yurt dışı projelerinde amerikan markası olarak algılandıklarından yollarına türk markası olarak devam edebilmek için isim değişikliğine gidilmiş.

    her ne kadar şaka gibi olsa da yeni ismi: "ercan steakhouse"

    bunun dışında dört dörtlük bir mekan.
  • sahibi ercan narinç eski fetöcülerden olduğu için mekanının ilk adı , bildiğiniz üzere amerika'nın bir eyaleti olan nevada'dır. fetö operasyonundan sonra her kırsal fetöcü gibi , geldiği yeri kötüleyip ultra bir akp'li olmuştur. bu kadar büyük harcamalar ancak böyle kolay paralarla oluyor. utanmak? onur? :)
  • an itibari ile kilo hesabı antrikot 185 küşleme 200 tl dir. polemik yapmadan sadece et yiyerek tıkabasa doymak için kişi başı minimum 150 tl para ödemen gerekli. etleri inanılmaz lezzetli mekan kocaman. kapalı ortam olmasına rağmen belkide türkiye'nin en ferah mekanı burasıdır. içinden ırmak geçiyor. bir kaç tane kopru var. hatta içinde mağaza corner ları bile var. giysi, kuyum, osmanlı şekerlemeleri falan var.

    fakat şu anda 3. köprü plansızlığı yüzünden ikitelli ve mahmutbey kilit durumda. sınır kapısı gibi her yerde kilometrelerce tır kuyruğu var. bu yüzden buraya akşamları ne gelebilen olur ne de buradan evine gidebilen. o yüzden batma riski var.
  • istanbul başakşehir'de "nevada... uzaklardan geçiriyoruz" mottosu ile açılan mekân. gitmedim, denemedim fakat epey kazık olduğu kesin.
  • dincilerin hem bu dünyada hem diğer dünyada cenneti yaşamak istediklerinden cennet varı , gavur özentisi mekanlar yaparlar hemde onlara düşman olurlar nasıl bir kafaysa artık.

    huqqa, dinci butik dükkanı her kıyafet her makyajın allah'ı vardır ama dinci usulü, arabanın en lüksünu alırlar camiye giderler vs.

    (bkz: hem ayranım dökülmesin hem götüm sikilmesin)

    lafın özü, garp kafasıyla mekan açıp şark kafasıyla yemek yerler.
  • gereksiz pahalı, garsonları gereğinden fazla zevzek, ortada dolanıp et kesen "kovboy" komik. garsonlar ve reyonlardaki görevliler sürekli bir şey satma peşindeler. şöyle balımız var, böyle kaymağımız, zeytinyağı harika, bir dilim daha havuç dilim baklava verelim mi?

    ismi falan da değişmiş, sanıyorum sahibinin falan adını yapmışlar ercan diye. neden ercan isimli bir steakhouse'da yemek yemek isteyeyim veya yiyorsam bile o kadar para vereyim bilemiyorum. daha da gitmem.
  • başakşehir'de içkisiz steakhouse konseptli, oldukça yeşil mekan. etleri kaliteli ancak hiç tuz katmadan pişirilmesi eksi puan, yediklerim arasında en etkileyici olan soslu şaşlık kesinlikle denemeye değer bir lezzet. garsonlar son derece güleryüzlü ve nazik, dekorasyon iyi, et güzel ancak aile kebap salonu mu olsam steakhouse mı olsam kararsız kalmış bir yer olduğunu düşünüyorum. fiyatlar standart diyebilirim, bir daha gideceğimi sanmam ancak yolu oralara düşen güzel et yemek isteyenler deneyebilir.
  • tanıtım videosu bir adet kovboy şapkalı sakal barındırmaktadır. o şovlar el kol beden hareketleri, biberliği havaya fırlatmalar falan ne lan. benim önümde, sipariş verdiğim ete yapsa eti kestiği tahtayı şaaak diye tam suratının ortasına yapıştırırdım herhalde.
    https://www.youtube.com/watch?v=edxbx7mpck4
  • omurde bir kezde olsa gidilmesi gereken steakhouse.içerisi oldukça nezih.kişi başı 90 liraya ete doyabiliyorsunuz.

    10/10
hesabın var mı? giriş yap