• rpg tarafi mukemmel kotarilmi$ super ayrintili fakat onun di$indaki her konuda dungeon siege engine'ini tarafindan ezilmi$ bir oyun. dungeon siege'i once oynami$ olanlar cok buyuk hayal kirikliklari ya$ayacaklar..

    - 3d engine super ama dungeon siege kadar iyi degil. mekanlar $ehirler falan ozenilmemi$ sallanmi$.. ayrica mekanda mekana giderken "loading arena" gormek, dungeon siege gibi oyunun sonuna kadar hic bir $ey yuklemeden gidebilenler icin uzucu..

    - sava$ taktikleri geli$tirmek cok zor.. henchman'ime "abi geri dur bu bocek oldurecek seni daha once 4 kere yukledigim save'i tekrar yukletme" diyememek insani kasim kasim kasiyor.. dungeon siege'deki hayvani formasyon, preset weapon configuration gibi olaylar bunda mevcut degil.. adama "yahu olecen kendini heal et" bile diyemiyorum "hakkini helal et" diyebiliyorum..

    - adamlarin diyaloglarin sadece ilk paragrafini okuyup sonra birden seslerinin kaybolmasi can sikici.. hic konu$turmasalarmi$ daha iyiymi$..

    - magarada her kesi temizledigim bir yerde "fi$ir fi$ir", "niaaarggh", "heeelp mee" gibi laflar duyup da hic bir $ey yapamiyor olmak asap bozucu.. ambiyans verelim diye random sound play ettirmi$ler gerilim yaratalim derken maymuna cevirmi$ler.. dungeon siege'de sadece me$ale alevi sesinin duyuldugu sessiz kuytu ko$eleri aradim..

    - $ehir gibi mekanlarda da surekli doomsayer'in "let the force flow through you!" ayarinda ayni repligi infinite loop'ta tekrarlamasi oyunda havaya girmeyi tamamen engellemi$..

    - single player'da plot sacma sapan, ne yapacaginizi bilmeden oraya buraya daliyorsunuz. kar$iniza cikan monster'larin difficulty setting'leri dengesiz.. 1500 tane zombie'yi 1 dakikada oldurdukten sonra bir tane spider icin 3 saat kasiyorsunuz.

    - bir de dungeon dola$irken random olarak bir orkestral cymbal patlayiveriyor.. "allah! noldu!" diye panik oluyorsunuz ama ortada kimsecikler yok.. boyle random patlamalarla sessiz olmasi gereken dungeon'da gerilim degil fakat "amina soktugumun oyunu" diye sinirle dola$iyorsunuz.

    - oyunun athlon xp cpu'larla problemi var yarida ciddi $ekilde kitleniyor ve hard disk corruption'a sebebiyet verebiliyor. via driver'larini falan uninstall ettim yemedi.

    - oyunda cok ilerlemedim ama eger 150. level'a geldiginde koca fighter adam hala "dur senin bir acigini yakalayayim tam koltuk altina saplayacam o anda kilici ama dur bekle" ayarinda dovu$uyorsa dovu$ animasyonlari da super sacma diyebilirim.

    - henchman'in kendi ba$ina hareket etmesi mantikli olmu$ derken olunce temple'a teleport olmasi oyunun gerilimini iyice du$urmu$. "iyi sen olursen temple'da bekle ben gelirim" diyebiliyorsunuz. tav$an boku gibi rpg olmu$.

    - bir de oyun save/load ederken $oyle bir tip okudum: "normal difficulty setting assumes that you hired an henchman. if you're playing only it will be hard to beat the game".. bu ne lan.. belli bir ko$ul du$unulerek difficulty mi ayarlanir. nasil rpg bu. nasil ortam..

    - her magazada -ki allahin rahibi bile zirh falan satiyor uygun fiyata- ayni ekipmanlari gormek de can sikici.

    - journal'i okumak cok zor karman corman.

    - neticede 3 cd'den 1 saat bekleyip 4gb'lik bir oyun yukledigime degmedi. olmami$. maceradan maceraya atilamadim. (bkz: macerayi seven adam)
  • oynayabileceğiniz en ikiyüzlü oyundur zannımca. bir kere çıkarcıdır oranın ahalisi. seni çağırırlar yardım et diye, "vay şöyle kralsın vay böyle paşasın" diye, sonra az önce sana siftinenler onlar değilmiş gibi başlarlar tüccarlığa, yok kılıç o kadarmış yok kalkan bu kadarmış. sonra seni it gibi salarlar bir başına, kendileri sarayda keyfeder.
    bitmedi, sen nedense çok iyi bir insan olduğun için alicenaplık gösterirsin, bu sefer sırf saraydakiler değil halk da başlar senin gibi bir enayiyi soyup soğana çevirmeye. elin konsomatristine iki kere ölecek çocuklarına para kalsın diye para verdiğimi bilirim, baktım o hep orada, dedim öldüreyim ben seni kurtul hastalıktan yok böyle iyiyim dedi *. topu dolandırıcı bunların, daha kaç örnek sayarım.
    sonra yorulursun dersin ki bir dinleneyim, oooh bakarsın genelev var *. akla gelen ilk fikir, bu oyunun her şeyinin de bezdirici olmayabileceğidir, yanılırsın. ulan ben parayı vermişim, karşımdaki hala bana bakıyor bel bel, belki hareket etmek lazımdır diye bir hamle yapıyorum üstüne, ana, "her şey çok güzeldi" diyor. lan güzel olan ne canına yandığımın naaaptık ki diyosun sonra bakıyorsun olmayacak, odadaki havuza ayaklarını sokuyorsun bari serinleyeyim hesabıyla.
    dahası da var, sen bu heriflerin canı kurtulacak diye uğraşır dururken öldün diyelim, ölsen daha iyi burada resmen ölü soyuculuğu var, herifler seni dirilttik para ver, seni iyileştirdik para ver diye ölümünden para kazanıp sonra gene canım cicim oluyorlar.
    diyeceğim, insanın sabrını tartıyor bu oyun başka bir halt da vermiyor, tahammül derecene kadar kazıklanıyorsun.
    diyeceksiniz ki başka oyunlarda da kurgu benzer, ölünden dirinden para alıyorlar. alsınlar canım kardeşim almasınlar demiyorum ama o kadar yağ yakmasınlar bari. "ikinci işi de başardın, umudumuz arttı, saray şairleri senin için türkü yakıyorlar" lafından sonra hemen "kılıç var cillop gibi 200'e bırakayım mı?" demiyorlar mı sinirim tepeme vuruyor resmen. adam gibi "oynayacaksan parayı bastıracaksın, köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksin" diye koysunlar kurallarını, keklemesinler.
    işte böyle azizim efendim, zordur oralarda dikilmek, en iyisi taşı toprağı altındır demeyip kendi memleketine dönmek.
  • gelmiş geçmiş en iyi oyunlardan biridir, ancak bu nitelemeyi haketmesinin sebebi kendi içeriğinden ziyade -- ki hordes of the underdark dışında gayet zayıf bir oyun içeriğinin olduğunu söylemek mümkün -- oyuncu kitlesine kendi içeriğini üretebilme gücünü verebilmiş olmasıdır. baldur's gate, icewind dale ve benzeri diğer pen-and-paper adaptasyonlarından neverwinter nights'ı ayıran ve kendine has bir değeri sağlayan niteliği budur. kaliteli single-player modülleri bioware'in kendi içeriğinden daha keyifli ve eğlendiricidir. darkness over daggerford şahsi tavsiyemdir.

    hiç multiplayer oynamadım, dolayısıyla gerçek anlamda persistent world desteğine girmiyorum bile; beamdog'un geçenlerde duyurduğu enhanced edition ile bu da geri gelecek. ama sırf şu listeye bakıp buradaki büyük/kalın fontlu örnekleri inceleseniz, ilgilisini aylar yıllar boyunca meşgul tutacak kaliteli içerikten söz etmenin mümkün olduğunu görebilirsiniz.

    2002 senesinde oyun dünyasına gönderilmiş, dipsiz kuyu niteliğinde iki nimetten biridir. diğeri için (bkz: the elder scrolls iii morrowind)
  • kişisel tarihimde baştan sona oynayıp bitirebildiğim ilk bilgisayar oyunu.

    kankamın tavsiyesi ile yükledim ve pek bir memnun kaldım. tabii bunda rpg tipi oynadığım ilk oyun olmasının etkisi de azımsanamaz. yaklaşık 2 hafta kadar sürdü bitirmem,kankamın gece gündüz oynayarak bir haftada bitirdiğini biliyorum, benim süremin uzun olmasını ilk oyunum olması ve dişi bir bünye olmama bağlıyorum. sonra tabi doymadım ben bunu oynamaya, ilk seferde barbar olarak bitirdiğim oyunu; bir kez wizard, bir kez de cleric olarak bitirdim. tavsiyem cleric'i mutlaka deneyin ileriki seviyelerde süper büyülerle karşılaşacaksınız. barbar olarak oynarken, ah o ünlü kahraman sen misin ne kadar da çirkinmişsin diyen elemanlarla muhatap oluyorsunuz aklınızda olsun. mission falan verecek bir karakter değilse baltayla uçurun kellesini. bu arada çocuklar ve çok önemli npc karakterleri öldüremiyorsunuz. henchmenleri de öldürebiliyorsunuz ama çok exp vermiyor bea.

    benim favori henchman'im daelen red tiger'dı, eğer büyü yapan bir karakter seçtiyseniz oyun başında hit pointiniz çok düşük oluyor, 2 okla falan
    ölebilirsiniz, bu nedenle hayvani bir henchmen faideli. kankamın favorisi ise bard olan sharwyn, dövüşürken bard song'la strength, constitution ne bulursa artırıyor. ayrıca onu tercih etmesinin diğer nedeni için (bkz: sharwyn'in götü) tavsiyem tüm henchmenlerle konuşup onların hikayelerini dinleyin ve questlerini yapın, muvaffak olduğunuzda sizi değişik itemlerla ödüllendiriyorlar. chapter 1 de farklı mekanlarda farklı henchmenler çok işe yarıyor, gideceğiniz mekanın özelliklerini düşünüp ona göre bir henchmen seçin derim. mesela bol tuzaklı bir yerde tomi undergallows çok işe yarıyor.

    son tavsiyeme gelince, yanılmıyorsam chapter 2'de bir ormanın içinde bir dikili taş var ve burda doğru cümleyi kurup sihirli kapıyı açmanız
    bekleniyor. efenim eğer buraya geldiğinizde leveliniz düşük ise sürekli yanlış cevapları vererek her seferinde 140 exp veren skeleton warrior'larla dövüşerek level atlayabilirsiniz. tabi bir süre sonra fenalık geliyor o ayrı...

    yakında expansion pack'leri ve oyunun ikinicisini de edineceğim, heyecanla o günleri bekliyorum.
  • unutamadığım oyun. unutamadığım gibi iki yıllık düzenli periyotlarla kurup kurup siliyorum. şu an hala bilgisayarımda ve eşimden zaman kalınca (kendisiyle bu aralar resident evil 6 oynuyoruz) ara ara büyü yapmak için oynuyorum. dile kolay neredeyse 12 yıl olacak.
  • chapter 2'ye vardiktan sonra bir kac konuyu guncellemek lazim:

    - oyun illa ki plot'a uygunluk istiyor.. hatta plot'a uygun gidersen quest falan bitirmeden oyunu bitiriyon.. bu yuzden oyunu evil bir karakterle oynamak tam ba$belasi, mumkun degil etc.. ama bu zaten rpg oyunlarin genel problemi..

    - weapon configuration yok dedim ama shortcut bar'a silah atilabiliyormu$..

    - oyundaki butun mekanlar iki ce$it: beton ya da cayir.. arasini bir tek snow globe'daki magarada gordum..

    - butun binalarin mimarisi ayni yerdeki texture'lerine kadar..

    - divine pool diye bi$ii var kaybolan quest e$yalari oraya geliyor.. ama fire damage'la yanan par$omenler gitmiyor.

    - dovu$ler neyse ki level atladikca hizlaniyor daha serile$iyorsunuz.

    - dovu$emeyen bir henchman hic bir i$e yaramiyor.. oluyorlar cogunlukla..

    - bunun di$inda oyunun ilerleyen kisimlarinda cok guzel bir hikaye geciyor charwood'da oyunun en guzel kismi diyebilirim.. ba$li ba$ina film olur..
    onun di$inda tahmin ettigim herkes tahmin ettigim rolde cikiyor "aha bu hain cikti" diye ihanet edenlere $a$irmiyorum..

    - athlon xp'de cokme problemi kasa acik birakilarak giderilebiliyor.. (bkz: overheating)

    - kimi diyaloglarda speech var kiminde yok.. hic speech olmasa en iyisiymi$..

    - adamlarin portrait'leriyle gercek tiplerinin zerre alakasi yok, hic portrait olmasa daha iyi olacakmi$..

    - diyaloglarda 50 kere ayni persuade'i deneyip sonunda ikna etmek mumkun..

    - path finding rezalet.. adami elinizle goturmek daha kolay..

    - map'e tiklayarak adamlari goturemiyorsunuz. illa oraya yurutmek lazim cok zahmetli can sikici olmu$..
  • benim gibi drizzt'e, ama dahası tüm drow camiasının savaş skill'lerine hasta bir insan için en büyük hayal kırıklığı, bir anda karşıma çıkan iki drow warrior, bir drow mage ve bir drow priestess'i gördüğümde elimi ayağıma karıştıktan sonra, pause edip, ne kadar potion varsa yutup, bütün gücümle saldırdığım drowların, iki yumrukta yere düşmeleri olmuştur bu oyunda. hayır daha kötüsü, sonradan potionsız motionsız da iki yumrukta devrildiklerini gördüm, potionlara yazık oldu.

    saygısızlık etmişler.

    ulan drow priestess diyosun bi kere. yer adamı o be.
  • 2002 yılında oynayıp bitirmişken şimdi tekrar başına geçip, aynı heyecanı aynı nostaljiyi hissede hissede başladığım oyun şaheseri. dungeonlardaki renk paleti, gölgeler, ışıklar yeter. sesler ayrı güzel, müzikler ayrı güzel. fighterla başladım, bakalım neler gelecek başıma.
  • aklıma hep aribeth gelir... yazık yaa, kadın çok acı çekti.
    fenthick ölünce evil oldu ve bu da onun sonu oldu...

    paladinler biraz dönek oluyo sanırım. hiç paladin oynamadım. ne yar ne ser gibi geliyo bana paladin. ya cleric olacaksın, ya fighter. bir karar ver kardeşim. sonra başına kötü bi şey gelince hemen losing my religion oluyosun.

    ekleme: neverwinter'ı hala oynuyorum, çünkü mod desteği var ve bu nedenle arkadaşların geliştirdiği "world of torr" adında bir mod ile mini bir online d&d ortamımız var. katılmak isteyenler varsa google dan world of torr diye aratıp ayrıntılara ulaşabilir. bir türk topluluğu değil. dünyanın her yerinden katılan kişiler var. yaklaşık 10 senedir bu server'da oynuyoruz. server'a girdiğinizde pek fazla kişi bulamayabilirsiniz bunun için forumlarda toplanma günlerini takip etmeniz gerek.
    zaten maksimum oyuncu kotamız 40.

    mmo değil ve kurallar oldukça katı.
    - forum kurallarını takip etmezseniz pek kolay olmayacaktır.
    - konuşmalar kesinlikle ve kesinlikle role play şeklinde gerçekleşiyor.
    - 5e kuralları gibi değil. ama 2e kuralları kadar katı da değil (yani rest ederken yanınızda cleric olmasına falan gerek yok)
    - ama acıkma var, eşyalarınızın eskimesi var. hapse girme var. mahkeme var. deception check, constitution check ve bunun gibi şeylerin önemi şu an ki oyunlarla kıyaslandığında nightmare mode diyebilirim. öldüğünüzde kaybettikleriniz için oldukça üzüleceksiniz, çünkü lvl kaybedeceksiniz ve lvl atlamak da çok zor. yani gerçek bir d&d denemiyimi.
    - harita gayet geniş
    - crafting çok ayrıntılı, ve craftinglerinizin sonuçları da garanti değil, sizin crafting pointlerinize bağlı.
    - grafikler eski tabi ki ama burda olay sizin hayal gücünüz ve d&d sevginiz
    - şöyle bir ayrıntı bile vereyim, yolda yürüme hızı ile tarlada yürüme hızınız arasında bile fark oluyor. normalde de öyle olması gerekmez mi ? ve tarla alanında her an bir ambush olabilir... zaten o uzun otların arasında biriler saklanmış olabilir... ve eğer spot check yapamazsanız ambush olursunuz.

    işte diyorum, hiçbir oyun bir neverwinter değil, olamadı.
    dragon age de güzeldi, ruhu güzeldi ama neverwinter nights ne zaman çıkmış ? 2002, 22 yıldır hala oynuyorum. masterpiece

    ama bir araya geldiğimizde dungeon'a daldığımızda tadından yenmiyor!
  • muthis zevk aldigim, oynarken film izliyor hissine kapildigim oyun.
    daelan red tiger ve de yanimdaki sevimli ayicigim olmasaydi bitirmeyi basaramazdim sanirim. lakin bittigini de anlayamadim, kurtardiktan sonra sehri bir dolasip tebrikleri almak isterdim ama olmadi.
hesabın var mı? giriş yap