• ankara'da yasayan besiktas hastasi metalik kisilik. hastasi derecesinde severiz.
    (bkz: mustafa saim refig)
    (bkz: besiktas sen bizim her seyimizsin)
  • suleymaniye kutuphanesi muduru. kutuphanenin her seyi. tarih ve tarihci dostu
  • şu an edirnede çalışıp yaşayan, uzun süre çapa'da çalışmış bir fizik tedavi doktoru. şu anda edirne devlet hastanesi ve hayat tıp merkezinde çalışan nevzat kaya hem edirnenin hem de türkiyenin en iyi fizik tedavicilerinden biridir.
  • ben kendisinin ankarada mevzilendigine inanirken, ayni anda turkiyenin her yerinde boy gostermis olmasina sasirip kaldigim, isminin yayginliginin sillesinden gecmis delikanli karakter. (bkz: adam gibi adam) (bkz: kardes)
  • değil ege'nin, dünyanın az sayıda sahip olduğu veli nimetlerden bir tanesidir nevzat hoca! o birrrrrrrr deha! o birrrrrrr komik! o birrrrrrrr deli, o birrrrrrr oedipal complex, o birrrrr orestes!... kaç dersine cesaret edip de giremediğimiz olmuştur, ben sayamadım. gülme krizlerinden sıyrılıp önümüzde duran metne konsantre olmak bir hayli yormaktaydı da, o sebeple yani..

    bu inanılmaz adamı tek bir dönemliğine de olsa tanımış ve derslerine katılmış olmak bile müthiş bir gurur kaynağıdır şahsım adına. insanları ölümüne güldürürken aynı zamanda deli gibi düşünmeye itme kabiliyetine sahip yegane varlıktır.. ayrıca perişan halde dağınık sarı saçlar ve kirli sakal, başka hiçbir insan evladına, ona kattığı karizmayı katamaz. ahan da buraya yazdım!!

    (bkz: fuckin funny man)
  • "beni şikayet edebilirsiniz ama yine ben haklı çıkarım" demiş bilge.
    (sigara içtiği bir derste dumanını tüttürürken.*)
  • öğrencisinden bilgi ezberlemesini değil düşünmesini,elindeki bilgiyi özgün şekilde yorumlamasını isteyen,bunca senelik öğrencilik hayatımda entellektüel birey yetiştirmenin nasıl bir şey olduğunu ilk defa gerçek anlamda görmemi sağlayan büyük üstad.
  • ömrümün 16-17 senesi okumakla geçti ve sayısız hocam oldu ki nevzat kaya beni en çok etkileyen hocamdır. 4 sene boyunca dersine girmişimdir. kendisi genç yaşta prof olmuş bir akademisyen olub, mitoloji ve edebiyat alanında üstattır. öğrencileriyle değişik bir iletişim tarzına sahiptir (kötü anlamda değil tabii ki) kendine has bir ders işleyişi vardır. insanı hem güldürür donuna zıçtırır hemde düşündürür. hatta iyi günündeyse muhteşem taklitler yapar ve sevmediği kişilerle ilgili düşüncelerini gerçekten son derece orijinal bir biçimde söyler. derste sigara içer. rahattır. anladığımız kadarıyla rahmetli annesini çok sever. öğrencilerinin derslerde %100 aktif olmalarını ister; şöyleki dersine çalışan, beynini kullanan, sorduğu sorulara onu tatmin edecek cevaplar veren, birinci sınıfta gösterdiği işlediği konulardan son sınıfta gösterdiklerine kadar onun tüm derslerini (öğretilerini) bir bütün olarak görüp kafasında sentezleyen öğrencilerine bir tanrı edasıyla ihsanlarda bulunup onları mükafatlandırırken, bu saydıklarımın tersi olan yani konudan dersten bihaber, salak, düşük beyin aktiviteli, üniversiteye salt bir ineklemeyle gelmiş ve inekleyerek okuyabileceğini zanneden ve daha önceki konuları balık hafızalı misali unutup birbirine karıştıran öğrencilere ise kızar, kudurur, bazen aşağılar ve genelde kan kusturur. bu kötü öğrenci/sınıf profili onun kötü bir gününe denk gelirse kurunun yanında yaşta yanar sözü misali herkes payını alır. mesela bir gün dersinde lokaste ile klytaimnestra yı karıştıran bir arkadaşımız sayesinde zeus un blitzbündel i olub kafamıza kafamıza yağdıydı. kızdığı zamanlarda saçı sakalı birbirine karışıksa biraz daha korkutucu görünür. ama o şüphesiz ki çok merhametlidir.

    nevzat hoca mitoloji dersimize girerken çakallık yapıp türkçe kaynak bulalım dediydik. ama gördük ki piyasadaki türkçe mitoloji kitapları masal kitaplarından farksız yani sadece hikaye (hatta bu kitapların bazıları proflar tarafından yazılmıştı). kısacası arkadaşlar mitoloji öğrenecekseniz nevzat hocanızın size almanca olarak verdiği ve eğer hayatı olduğu gibi kabul etmeyipte sorgulayan bir insansanız size din allah kitap herşeyi sorgulatan o metinleri seve seve okuyacaksınız.

    diyebilirim ki sayesinde hayatta bazı şeylere farklı bakar oldum. bazı öğrenciler, onun anlattıklarını " bunlar ne yav? ne yenir ne içilir nasıl işime yarar ki??" şeklinde düşünürken aslında anlattıklarının şu veya bu şekilde günlük hayatımızda, ailede, evlilikte, kadın erkek ilişkilerinde, internette gizliden gizliye çaktırmadan baktığınız porno sitelerde, vesairede bol miktada bulunduğunu fakat hamburgerle, televizyonla, dinle, siyasetle kısaca medeniyetin ve kültürün getirdiği her türlü vırtla zırtla yoğrulmuş beyinlerimizin bin yıllardan beri hiç değişmeyen bu olguları farklı yorumladığı veya görmezden geldiği gerçeğini unutmamak gerekir.

    öğrenci taifesinin bir kısmı nevzat kaya hocamızdan pek hazetmez, bazıları not uğruna şakşakçılık yapar, bazılarıda hakikaten kendisi son derece sevip sayar. gariptir ki ismini vermek istemediğim başka derslerde ağzının suyunu akıta akıta uyuyan bazı öğrenciler onun derslerine daha fazla ilgi duyarlar ve aktif olurlar (demek ki kafa çalışırken insanın uykusu gelmiyormuş). sonuç olarak kendisi bu ülkedeki ender bulunan gerçek manada ki entellektüel şahsiyetlerden biridir ki bence bu seviyeye basında entellektüel diye lanse edilen bir kısım lavuklar gibi lafla değil bileğinin hakkıyla gelmiştir.

    haa bide öğrencilerinin dikkatine!!: kendisi görüldüğü kadarıyla internette öğrencilerinin takıldığı ve dedikodu yaptığı feysbuk misali sitelerde arasıra sörf yapmaktadır. bi gün bizim derste bi bomba patlattıydı. sakın haa öyle ulu orta yere dedikodu yaptığınız forumların linkini koymayın...

    kendisiyle beraber şöyle adam akıllı içme fırsatı bulamadığım tek hocamdır :(
  • ege üniversitesi edebiyat fakültesinin yanı sıra, dokuz eylül üniversitesi edebiyat fakültesi çeviribilim bölümünde düşünce tarihi derslerine de giren profesör, aşmış insan.
  • duyduğum kadarıyla fiilen ege'yi terk etmş dokuz eylül'e konmuş. eğer izmir'de iddia edildiği gibi türk-alman üniversitesi kurulacaksa buraya rektör atanması gereken über kişi.
hesabın var mı? giriş yap