• efendim,
    oncelikle new star soccer serilerinin en guzeli ve gelismisi oldugunu soyleyelim.

    eger playstation 2 nizi sattiysaniz, ve evde pc icin de oyun olmadigini farkettiyseniz, caniniz da cok sıkılıyorsa ve sensible soccer gencligindenseniz,

    iste new star soccer 3 !

    oyuna baslamadan once, mutlaka bir sekilde player register yapmaniz gerekiyor. bu durumda da ya oyunu satin alacaksiniz, ya da benim gibi zor da olsa bir registration code bulacaksiniz. valla ogrenci halimle odeyemezdim.

    herneyse,
    oyuna baslarken, belli sayida ability hakki veriyor, siz istediginiz ozelligi yukseltiyorsunuz. ben, her kategoride tek bir seye yuklenerek verdim bu haklarimi.

    bi kere, uyusturucu dan uzak durmak gerek. zira bir sekilde sezon icerisinde yakalanabiliyorsunuz. haaa, ama oyunu cok ilerletip cok fazla para kazanirsaniz uyusturucu kullanimi sonrasi hemen tedavi olabiliyorsunuz, verdiginiz para miktarina gore tedaviler var.

    oyunun zevki para kazandikca cikiyor.
    para kazanmanin yolu da tabii ki oyunlarda iyi performans. bu da gol veya asistlerle mumkun.
    oyundan sonra cikan gazetelerde de spor yorumcularinin begenmesi sizi, attiginiz gollere, verdginiz asistlere, kullandiginiz enerjiye, dogru paslara, ve en onemlisi rating puan iniza bagli.

    en kilit noktalardan birisi, sezon basinda anlasma yaparken goal bonus ile asist bonus u yukselterek teklif vermeniz takima. gol atmak baslarda zor olacagindan en azindan her asistiniz icin belli bi para almaniz iyi olacaktir.

    oyunun ilerleyen asamalarinda kazandiginiz paralarla binbir turlu araba, ev, ev esyasi, yaris ati veya atlari, malikaneler hatta ada lar almaniz mumkun, hem kendinize hem de dilerseniz ailenize, arkadaslariniza, varsa kiz arkadasiniza...

    kiz arkadasi edinmek basta zor. zira arabaniz olmasi, eviniz olmasi lazim. ve cok paraniz olmasi.
    haa bunu begenmeyen kizlar da var zira giyimini begenmedigi icin reddedebiliyo seni (hadi ordan aptal sarışın)
    cok para edinip özel uçak, zeplin, helikopter, ada vs.. aldıgınız zamansa sürünerek geliyolar. (biraz abarttım tabi)
    sonrasinda evlenme teklif edebiliyosunuz ve hatta cocuk istediginizi de belirtebiliyosunuz falan.

    bunun disinda arkadaslarinizla iliskinizi, ailenizle iliskinizi, kizarkadasinizla iliskinizi, medyayla iliskinizi vs. vs. gosteren chart lar var... onlara yapacaginiz ziyaretler ve alacaginiz hediyeler bunlari üst seviyede tutmaya yariyor. ozellikle takim arkadaslari ile iliskiler iyi olmali ki mac icinde bol pas versinler size.

    haa tabi bu yapilan tum ziyaretler enerji goturuyo ve size o haftaki maca baslarken az enerji ile baslamaniza sebep oluyo.

    oyunun kilidi zaten "enerjini" üzerine kurulu olmasi. onu iyi kullanan kazanir..

    ileride, stamina nız, strength inizi maximuma getirdikce oyun icerisinde enerjiniz daha az azalmaya basliyor.

    bunlar disinda sezon sirasinda, lig - kupa - sampiyonlar ligi- uefa - milli takim maclari oynaniyor. bunlardaki basarilar da cok onemli zira kariyerinize isleniyor. hangi ulkedenseniz, performansiniz iyi olursa o milli takima da cagriliyorsunuz.

    ---
    gelelim oyunun oynanabilirligine.
    sensible soccer sevenler cok sevecek dedik oyunu zira oyunun goruntusu zaten sensible ı cagristiriyor. ilk oynayan icin biraz zor olabilir, zira oyuncunun hizi gelisimi vs. de yavas oluyor baslarda.
    3 hiz derecesi var f4 ile degistirilebilen. en hizlida oynamak sureyi cok cabuk bitirdiginden mac sirasinda istediklerinizi yapamama durumu olabilir. en iyisi normal seviye.
    sezonluk hava durumu yaparsaniz yagmur yagma durumu da var.
    sensible daki gibi tum oyunculari idare etmiyosunuz haliyle, tek kisiden sorumlusunuz oyunun mantigi geregi.
    space tusu ile pas isteyebiliyosunuz her daim. ya da kendi topunuzu kendiniz aliyorsunuz.
    illa gol atmak degil, attirmak da cok onemli. ya da dogru paslar vermek.
    git gide oyuna alisiyor ve calimlar da atmaya basliyorsunuz.

    tum bunlar disinda iki mac arasinda training de mumkun. hem de kategoriler seklinde. ustelik bu trainingler sayesinde , o antreman sirasindaki ilgili ability de yukseliyor basarili olursaniz.
    boyle boyle giderek, oyuncuyu maximum yetenege cikarmak mumkun, tabi sabir ve beceri işi.

    sezon sonu transfer olmak istiyorum ya da kontrat yapmak istiyorum tuslarini kullanabiliyorsunuz. kontrati isterlerse yeniliyolar, istemezlerse bircok teklif geliyo birini seciyorsunuz.

    yazamadigim bi cok sey var ama,
    ozetle,
    eger can sıkıntınız varsa ve zaman gecirmek istiyorsaniz, dogru secim..

    not : cumleler arasi ingilizce kelimeler sokusturdugumun farkindayim ama oyundaki kelimeleri kullanmak istedim yabancilik cekmesin oynayanlar diye. *
  • kanaatimce mevcut bugların ve saçmalıkların giderilerek önümüze sunulacağı bir sonraki sürümüyle futbol manyaklarını bilgisayarın başına çivileyecek oyundur. zira şu haliyle bile bir futbolseverin saatlerini insafsızca çalmakta.

    öncelikle championship soccer isimli kör futbolu zırvalığından sonra "ah swos neredesin" diye yanıp tutuşanlara ilaç gibi gelen bir oyun. allah razı olsun yapandan.
    bir de detaylı managerlik simülasyonundan çok hazzetmeyip, "skerim hoca! ben futbolcuyum benim işim sahaya çıkıp ter dökmektir, gerisi kasımpaşa..." fikrini benimsemiş ya da swos'da olduğu gibi "taktik ver, transfer yap" yüzeyselliğindeki managerliği kafi görüp daha çok maçta adam yönetmeyi sevenler için yaygın oyun piyasasında senelerdir bulunmayan, sunulmayan türde eşsiz bir oyun.
    bu sebepten ötürü yapımcıları bir daha öperım.

    oyunda kaleci hariç her mevkinin her kademesinde görev yapabiliyorsunuz.
    oyuna kısıtlı yeteneklerle başlayıp sezon boyunca yapılan idmanlarla istediğiniz özelliğinize yatırım yapabiliyorsunuz fakat yetenek geliştirici idmanlar her seferinde ağırlaşmakta ve beceri istemekte.
    (ör : ilk shooting idmanında sizden topu sadece kaleye yollamanız istenir. ileri aşamadaki bir idmanda ise 2 defans oyuncusu arasından boş olmayan bir kaleye voleyle 3 gol kaydetmeniz ...)
    kazandığınız yetenekleri maçlara yansıtabiliyorsunuz. mesela bir forvet oyuncusu olarak shooting , flair ve both feet e abanırsanız sahanın her mevkisinden iki ayağınızla da isabetli, zımba gibi şutlar çekebiliyorsunuz.

    iki ayakla dedim çünkü both feet e yatırım yapmazsanız, oyuncunuz solak ise ceza sahasına soldan indiğinde çatala asabilmekte fakat sağdan gelişinde direk tiribüne yollamaktadır.
    benzer şekilde bir ortasaha ya da forvet oyuncusu olarak passing e abanıp vision u boş geçerseniz boş alanda güzel paslaşırsınız ama verkaç yapamazsınız, takım arkadaşınızın koşuyoluna attığınız paslar da kalecinin kucağına ya da defansın ayağına gider. veyahut "tackling defans oyuncusuna lazım olur, forvet - ortasaha naapsın" demeyin; alex de souza tipindeyseniz tamam siktiredin tacklingi ama stephen appiah ya da edgar davids tipindeyseniz en az 15 puanlık bir tacklingle ortasahayı rakibe dar edersiniz. ömer üründül'ün tabiriyle deli gibi alan daraltan pres yaparsınız. bu fikrim defansa basıp top kaparak gol aramak isteyen forvet tipleri için de aynen geçerli. uzun lafın kısası hangi mevki de olursanız olun sadece bir özelliğe abanmak bence yanlış.

    ayrıca oyunda yatırım yaptığınız özelliklere göre menejeriniz mevkinizi değiştirme talebinde bulunabiliyor. mesela; orta sahada başlayıp stamina, pace ve shooting e abanınca menjerim "seni ileriye alalım orada takıl, uyar mı" teklifinde bulunmuştu. ben kabul etmedim, orası ayrı...

    oyunu kavrama amaçlı midfielder denemesinden sonra oyuna baştan başlayıp bu kez en talep gören mevkiiyi yani forveti seçtim. sağ tarafta oynayacaktım. sağ ayağımı kullanacaktım. turkiye 2. liginden bursaspor'la kontrat yaptım 4 senelik. fazla gol atamama endişesinden ötürü asist, gol yememe (heh, sanki kaleciyiz ya da defansız) ve gol başına bonus ücretine dayalı anlaşma yaptım. kabul ettiler. 1 sezonu 14 gol, 16 asist, 200 bilmem kaç pas ile tamamlayarak "best youth player" ödülü kazandım. bunlar işin özeti. şimdi tüyo niteliğinde işinize yarayacağını düşündüğüm bir takım detaylar aktarmak istiyorum.

    - ilk iki sezonunuzda her maça çıkmayın, çıkmadığınız maçlarda taktiksel idmanlar yapın.özelliklerinizi geliştirin.

    - yatırım yaptığınız özellikler pace, stamina, strength; flair, control, booth feet; positioning ve visiondan gibi fiziksel özelliklerden ziyade taktiksel yetenekler (passing,shooting,dribbling,tackling,set pieces,heading) olsun. çünkü bu özellikler sadece antrenmanda gelişirken fiziksel özellikler maçlarda ve taktiksel özelliklerin gelişimine bağlı olarak gelişebiliyor. mesela shooting idmanında boş kaleye voleyle 3 gol atınca flair fiziksel özelliği gelişebiliyor ya da maç esnasında sağ ve sol ayakla verdiğiniz isabetli paslar, çektiğiniz şutlara göre booth feet fiziksel özelliği gelişebiliyor ama fiziksel özellikleri de boşlayarak, gelişimlerini sırf maç performanslarınıza bırakmayın. sadece taktilksel özelliklere daha fazla yatırım yapın. demek istediğim bu.

    - antrenmanda zımba gibi şutlar çekip, 5 kişilik baraj üzerinden çatala asınca hemen sevinip gaza gelmeyin. zira maç içinde "başlarda" aynı düzgünlükte şut çekemiyorsunuz. antrenmandaki kadar boş bir pozisyon bulup, şut çektiğinizde top üstten farklı biçimde outa gidebiliyor ya da frikiklerde kalenin sol köşesine nişan alıp şut çektiğinizde top yine alakasız biçimde soldan outa gidebiliyor, taca çıkabiliyor.* maçlarda da antrenmandaki gibi düzgün şut çekebilmeniz shooting'in yanında booth feet ve flair özelliklerinin puanına da bakar.yaaa yaaa!

    - sorun : düşürülen benim ama penaltıyı kullanamıyorum !
    çözüm : set pieces ı en az 15 puana getirmek. duran topları bile size veriyolar şerefsizim. ama bu 2.lig için geçerli. roma'da , arsenal'de filan 27 set pieceslı heriflerin yanında 15 puanla avcunuzu yalarsınız. ehehehe!

    - gol atmak zor. ya kalecinin dibine kadar girip geri manevra ile kaleci ve defansı it sürüsü gibi peşinize taktıktan sonra boşalan kaleye topu yollayacaksınız ya da kaleciden dönen topları , kaleci henüz yerde (ya da kontrpiyede) ve kale boş iken tamamlamak için beleşte pozisyon arayacaksınız. bunun için ceza sahasına ortadan dik girin.
    (not : kalecinin kullandığı toplarda kafa sokmak kaydıyla gol atma takdiğini yediremedim. bilginize.)

    - pas verin. özellikle forvet iseniz verdiğiniz gol pasları hanenize bonus para, asist puanı ve takım arkadaşları tarafından sevilirlik konusunda artı olarak yansır. bencil oynayıp pas vermezseniz, takım arkadaşlarınız şikayet ediyorlar ve size karşı aynı oranda bencilleşiyorlar.

    - çok paranız olmadığı sürece doping olayına girmeyin. random testlerden birine yakalanarak göt altına gidersiniz. 1 sene hak mahrumiyeti gibi ağır cezalar var. hasan şaş'ı hatırlayın :)
    eğer maç sonu doping kontrol testine yakalanmazsanız, health gurulara tomarla para sayıp kanınızdaki katkı maddelerini temizletebilirsiniz. riskli iş.

    - yine çok paranız olduğunda arada bir alkol alın maça çıkın 45 dakika doping almış gibi oynuyorsunuz ama maç sonu hemen parayı pastırıp kanınızdaki alkolü temizletin.

    - eğer 2.ligte başladıysanız ve takımınız ligi ilk 3 te bitirip süper lige yükseldiyse direkt olarak menejerinize talimat verin ki size takım arasın. 2.ligten ilk 3 dışındaki iyi bir takımdan gelen teklifi kabul edip bir sene daha 2. ligte takılın. "çünkü mevcut yeteneklerinizle süper ligi henüz kaldıramayabilirsiniz." 2. ligdeki 2 sezonunuzda yine kendinize bol bol yatırım yapın ve forvetseniz her maç gol atmaya bakın. lig bitimine kadar göstereceğiniz performansla milli takıma seçilme şansınız var. (milli takıma ilk seçildiğim anki istatistiklerim: 2.lig - kocaelispor; 38 gol, 16 asist, 200 küsur pas )

    - patron, medya ile sıkı fıkı olmayı, seks partilerini felan tasvip etmiyor. gazete ve dergi roportajları dışındaki medya atraksiyonları patron (ya da menejer) ile ilişkilere negatif yansıyor. eğer sergen yalçın kıvamında bir oyuncu iseniz bu maddede yazılanları kaale almayın. yetenekli ama disiplinsiz futbolcu portresine çizin. kazandığınız parayla, kumar oynayın, at yarışı oynayın hatta direkt yarış atı satın alın.

    - özel hayat konusunda bir tavsiyem yok zira çok ilgilenmiyorum. baktım ki, arkadaşlar ve aile ile ilişkiler boktan gidiyor. aileye bir karavan bir de yatak odası takımı (ki yanımda olsunlar her daim) arkadaşa da bir audi tt hediye ediyorum; susuyorlar. süper oluyor. yurt içi ve yurt dışında oynarken ailenize yaptığınız ziyaretlerdeki enerji kaybı aynı. biraz saçma ama ziyaretlerle enerji kaybedeceğinize bence her hafta düzenli olarak hediyeler göndererek, ilişkileri iyi seviyede tutabilirsiniz.

    - at yarışı oynamadım, bu yüzden tüyo vermeyecem. en iyisi al eline kuponu ara nalkaponu.

    edit -> yeni farkettim :

    - oyunda milli takımlar düzeyinde her turnuva var fakat kulüpler düzeyinde sadece şampiyonlar ligi var. "şampiyon olamasam da lig kupasını kazanarak avrupa arenasına çıkarım" düşüncesinde olanlar, bu sevdalarından bir an evvel vazgeçip şampiyon olmaya çalışsınlar. uefa ve intertoto'nun oyunda olmaması büyük eksiklik.

    - falso vermeyi iyice kapınca her pasınıza, ortanıza, şutunuza deli gibi falso vermek istiyorsunuz. pas ve orta size kalmış ama uzaktan sert şutlarda ve frikiklerde falso vermenizi şiddetle tavsiye ediyorum. kaymak gibi goller atıyorsunuz vallahi.

    - özel hayatı, meyda ile ilişkileri hatta kariyer istatistiklerini bile geçtim. bu oyunda en gerçekçi şey fatih tekke'dir. adam ne pas verir, ne orta yapar; topu aldığı an direkt kaleye sürüp abanır. yapımcılara bir kez daha helal olsun.

    - peter baggen isminde birden fazla futbolcu var. allah allah, neden acaba ?

    son olarak; iyi oyunlar.
  • dunyanin en guzel oyunu oldugunu iddia edemem ama en zevk aldigim oyun oldugunu rahatlikla soyleyebilirim. missi, gerrerd ve anelke de benimle ayni fikirde.
  • ben daha çabuk zaman geçirttiren başka hiç bir şey görmedim. window mode a alıyorum aga, bir yandan internet bir yandan oyun. oynamaya başladığımda daha hava kararmamıştı, şimdi bir baktım saat 02:25. vay anasını diyorum hakkaten de. bu arada oyuncuların ismini okurken aklıma ister istemez mehmet ali aydınlar geliyor. jihnsin, robinsin, divid vesaire öldürüyor gülmekten.
  • gelecegi championship manager gibi parlak bir oyun. 94 senesinde cm oynarken bir suru sey icin " ah ulan bu da boyle olsaydi" demistik ve nitekim de oldu. oyunun basitligi ve orjinalligi bircok gelisime izin veriyor bence. bu arada mal sol bekin topu rakibe kaptırıp gol yemeniz sonucu cildirmaniz vs kendinizi gercek futbolcu havasina sokuyor. bir de yaptirdigim 8 penaltinin 7sini harcayan bir forvet partnerine sahibim ki sergen'in zamaninda "sertanla oynuyorum daha ne olsun" demesini cok iyi anliyorum.
  • bu oyunda başımdan geçen eğlenceli ve bir o kadar da güzel düşünülmüş bi olayı aktarmak isterim:

    her şey mutlu mesut ilerlerken; menajer, arkadaşlar, aile, sponsor ilişkileri tavan yapmışken eşim olacak hatun kişi annesine astronomik bi fiyata ev almamı istedi. (kendisi istese neyse) zaten yeni aldığım atlar koşmuyor, kumarda da kaybedip duruyorum... olmaz diyince de bozulduk falan, ayrıldık. bu olayın gecesine arkadaşlar dışarıya çağırdı, hadi dedik takılalım. eğlenceden sonra, bi kızla tanıştım ve beni evine davet etti. * eh yeni boşanmış çapkın topçu olarak kabul ettim ben de. her şey normal ilerledi...

    derken... ertesi gün dünyam başıma yıkıldı. beni evine çağıran -çok afedersiniz- karı, gazeteciymiş. gazetelere çıktık boy boy, karı kız peşinde, gece hayatı gırla falan diye. tabii bütün ilişkiler de dibe vurdu. sponsorlar anlaşmaları feshetti, menajer ayar verip durdu. kendime olan güvenim yok oldu, bunu toparlayıp maça çıkayım diye alkol aldım; maçlarda yere yapışıp durdum. aileyle, arkadaşlarla falan arayı hediye alarak düzelttim fakat menajer bi türlü ısınamadı bana tekrar. bi gecelik kaçamağım yüzünden takımımdan da oldum sonunda.

    işte, grafikleri falan kusur olarak gösterilemeyecek kadar hoş ayrıntılarla bezenmiş, eğlenceli ve bağımlılık yapabilen bi oyun bu.
  • become a pro, be a legend gibi kariyer modlarının atası olan new star soccer serisinin üçüncü oyunu.

    gün geçmiyor ki; kariyer yaparken başınıza ilginç bir şey gelmesin.

    elazığspor'la başladığım futbol kariyerimde; malatyaspor'la süper lig'e çıktıktan sonra kapağı arsenal'e atmışım. sıradan bir idman çıkışı şöyle bir olayla karşılaştım:

    idman sonrası soyunma odanızdan elbiseleriniz çalınmış. bunu william gallas yapmış olabilir.

    seçenekler:

    a- william gallas'ı suçla. (takım arkadaşlarınızla aranızı bozuyor.)
    b- eve çıplak dön. (taraftar dalga geçiyor.)
    c- kimseye görünmeden başkasının elbisesini çalıp eve dön. (en mantıklısı)

    bu arada tevekkeli değil; arsene wenger, gallas'tan kaptanlığı almış. hırsız pezevenk seni!
  • oyundaki en en yararli bug sudur kanaatimce:

    zaman zaman bir adam kendi kalenize gol atmaniz karsiliginda 20000 para vermeyi teklif ediyor. durust topcu numarasini birakip kabul edin. 20000 para degil, evet. asil para sonra geliyor cunku.

    teklifi kabul eder etmez, adamin aslinda gazeteci oldugu ortaya cikiyor. tum relation seviyeleriniz sifirlaniyor, ve burasi onemli, tum sponsorlariniz anlasmayi iptal ediyor.

    bu durumda hemen ailenizin, arkadaslarinizin, (varsa) sevgilinizin sevgisini satin alin. arka arkaya ickileri yuvarlayip confidence'inizi doldurun. ondan sonra 3 haftalik alkolden arinma tedavisini gorun.

    bu sirada yeni sponsor teklifleri gelecek. eger unlu bir futbolcuysaniz zaten buradan gelen paralarla kose olmaniz isten bile degil. su an, gencecik yasimda aldigim paralarla gol manzarali kalemde sarabimi yudumluyorum ornegin.
  • oyunun 3.09 ve 3.11 versiyonlarını uzunca süredir oynayan birisi olarak nacizane görüşlerimi paylaşayım:

    eksileri:
    -oyunun motorunda bazı fiziksel yanlışlıklar var. (kaleciden dönen topların acayip sekmesi vs.)` :bir fizikçinin bilgisayar oyunlarına bakışı`
    -oyun bir yerden sonra çok bireyselleşiyor ve takım oyununu sevenler bayabiliyor.
    -her maçı oynamak zorunluluğu -teknik direktör hep sizi ilk 11 e koyuyor eğer bir sorun yoksa- sezonların çok uzun sürmesine neden oluyor. bundan kurtulmak için tüm enerjiyi antremanlara veya arkadaş görüşmelerine harcamak gerekiyor. sensible soccer'daki oynamadan sonucu gördüğümüz view result seçeneği olsa iyi olurmuş.
    -oyuncu isimleri telif haklarından dolayı değiştirilmiş. misal: ümit keren, hiinz, iloç, anelke, gökhen, alix vs.
    -para herşeyi satın alıyor. sevgiliniz ayrılmak üzereyken ona 100.000 lik bir hediye alıp ardından hemen çocuk
    sahibi olabiliyorsunuz. paranın alamayacağı şey yoktur dedirdiyor insana bu oyun.
    -kaleciye karşı karşıya gol atmak zor.
    -bunun için kaleci ve 3-4 oyuncuyu peşinize takıp çalım atabiliyorsunuz. bu noktada biraz gerçeklikten uzaklaşıyor.

    artıları:
    +futbolcu olarak kariyer yapmak birçoğumuzun hayali olmuştur. bu oyun bu yönü ile bu fırsatı veriyor.
    +boss protection mode var. işyerinde bile takılabilirsiniz
    +bağımlılık yapıyor. bunu neden iyi yönü olarak söyledim bilmiyorum.` :smiley`
    +aile, kumar ve sevgili ilişkilerini oyuna katarak sadece futbol odaklı olmayan bir yaşam simülasyonu oluyor.
    +bunu destekelrcesine düzinelerce değişik durumlar sunuyor ve tercih yapmanızı istiyor. yaptığınız tercihlere göre birileri
    mutlu birileri mutsuz oluyor.
    +cm'deki gibi bir yetenek puanlaması var. yalnız bunda 0-30 arası değerler veriliyor.
    +arkadaş ilişkileriniz sizin bazı mental değerlerinizi etkiliyor ve bunları maç içinde görebiliyorsunuz.
    +içki içmek güveninizi arttırıyor bu ilk 11 başlamak için çok önemli. ama içkiyi çok kaçırdığınızda maçta koşarken aniden
    yere kapaklanıyorsunuz. küçük bir ayrıntı olmuş bu ama güzel düşünülmüş.
    +3 seviye zorluk var. oyun içinde bunları diledikçe değiştirebiliyorsunuz. kariyerinizin ileriki dönemlerinde biraz daha zorlu mücadele isterseniz expert seviyesi tatmin edici.

    tavsiyeler:
    *oyuna 2. ligden başlayın çok daha keyifli bir kariyer oluyor.
    *seçmelerdeki tüm antremanları yapın hem iyi bir yetenek seviyesiyle başlıyorsunuz hem de klüp daha iyi bir kontrat öneriyor.
    *stamina, pace ve dribbling sonuna kadar doldurulmalı. bu her mevki oyuncuları için şart.
    *stamina bunların arasında ilk olarak tamamlanması gereken çünkü eğer enerjiniz yoksa ne maçlara çıkabiliyorsunuz ne de antreman yapıp kendinizi geliştirebiliyorsunuz.
    *defans: tackling, heading
    orta saha: passing, vision* , control
    forvet: shooting, control
    yetenekleri en başta söylediğim 3 tanesine ek olarak geliştirilmeli fırsat bulundukça.

    genel olarak oldukça başarılı bulduğum bir oyun. kick off ve swos'a çok benziyor ve o oyunları sevenler buna da bayılacaktır. *
  • hayırsız şerefsiz oyun.. ben 2. ligde 17 yaşımda bursaspor'da yıldızlaşiim..sponsorlar peşimde koşsun.. attığım gollerin verdiğim asistlerin sayısını unutalım.. sen tut dünya kupası için türkiye milli takımına çağırma beni. yapilir mi lan!! tamam ilk senemde çok şımarmış olabilirim. tamam gazetelere "kumar oynuyo şerefsiz" diye haberim de çıkmış olabilir.. ammaaaa. benim bi senede gösterdiğim gelişme herkesin gözlerini yaşartıyo. nası çağırmassın lan. boşuna mı konuşuyo hıncal kambuyu takıma çağır diye.
hesabın var mı? giriş yap