• 1638 - 1715 yillari arasinda yasamis fransiz filozof. 1664'de rahip oldu. 1674'de hakikatin arastirilmasi'ni 1676'da ise hristiyanlik uzerine sohpetler'i yayimladi.
    malebranche descartesci felsefeye aziz augustinus'dan alinma bazi dusunceler katti. descartesciligin ruh ve beden birligi sorununu, ruhun dusunceleri ile bedenin harektleri arasindaki uyumu tanri'nin sagladigini ileri surerek bir cozum getirmeye calisti.
  • ismi aslen "mâle branché" seklinde yazılırdı. fakat böyle bir isimle ne rahiplik ne de 17. yüzyılda filozofluk yapabilmek mümkün görünmediginden, isminin imlasını degistirip "malebranche" yapmıstır.
  • yanilmiyorsam montaigne hakkinda, ''onun fikirleri yanlis ama guzel'' seklinde bir demeci vardir. yigidi oldur hakkini yeme kalibi ancak bu kadar guzel somutlastirilabilir*.
  • her şey allah'tan be kanka felsefesinin en önemli temsilcisi.
  • fransız filozof.

    descartes üzerine fena hâlde kafa yormuştur.

    şuradan daha detaylı bilgilere erişilebilir: (bkz: malebranche kimdir?)
  • her boku tanrı'ya bağladığı, tanrı-merkezli düşünce sahibi din adamı. madem her şeyi tanrıya bağlayacaksın, ne lafı evirip çeviriyorsun, "her şeyin nedeni tanrıdır" de yeter. hayır, bunu 12.-13. yy'da yapsan kızmayacağım ama sene olmuş 1600, koca bir rönesans geçmiş hala "tanrı da tanrı" sinirleniyorum.
  • "radikal sanallaştırma ihtimalinin, bilgisayara, tam da malebranchçı okazyonalizmdeki tanrı’nın pozisyonuna benzer bir pozisyonu nasıl bahşettiğini bir kez daha görebilirsiniz: çünkü bilgisayar, aklım ile (sanal gerçeklikte) kollarımın hareketi (olarak deneyimlediğim şey) arasındaki ilişkileri düzenler, aklım ile bedensel öz-deneyimim arasındaki koordinasyonu bozup bir cinnet halini devreye sokarak kötü bir tanrı gibi hareket etmeye başlayan bir bilgisayar kolaylıkla hayal edilebilir - aklımdan geçen kolunu kaldır sinyali (sanal) gerçeklikte askıya alındığında ya da bu sinyal etkisizleştirildiğinde, bedenin “bana ait olan” en temel deneyiminin altı oyulmuş olur..."

    slavoj zizek, matrix
  • kartezyen filozof, nicolas malebranche,
    1674’te, kadınlann erkeklerin zihinsel olarak eşiti olmadıklarını,
    çünkü ubeyin dokulannın erkeğinkinde bulunan sağlamlık ve yoğunluktan tümüyle
    yoksun, yumuşak ve nazik bir yapıda” olduğunu iddia eder. bu nedenle,
    kadınların zihinleri msorunlarm özüne inme gücünden yoksundur.
    - kimlik bedenin hapishanesidir, reyda ergün
hesabın var mı? giriş yap