• 1903 - 2002 yillari arasinda yaşamış olan fransız ressam ve heykeltraş... modern sanat tabir edilen alanda birçok eserler vermiş, paris'te, centre georges pompidou'nun oradaki stravinsky parki'ndaki döner çeşmeleriyle tanidiğimiz sanatçi... (bkz: petek dinçöz)
  • isminden de anladiğimiz gibi, kadindir kendisi, nadir görülmekte kadin ressam ve heykeltraşlar...
  • 1930'da dogan sanatçi, gençliginde vogue, life, harpers bazaar, elle gibi magazinlerde modellik yapti.
    sanat yasaminda salvador dali ve marcel duchamp gibi isimlerden esinlendi.
    1966'da kadinin toplumdaki yerini göz önünde bulundurarak ve yakin bir arkadasinin hamileliginden etkilenerek, "les nanas" isimli rengarenk ve yuvarlak formlari abartilmis arketiplerden olusan kadin heykelleri yapmaya basladi.
    su anda italya'da fiorentina yakinlarinda fantastik bir bahçe olusturmakla istigal eden sanatçinin eserleri dünyanin muhtelif yerlerindeki modern sanat müzelerinde görülebilir.
  • devasa bir kadin formundaki nuhun gemisi papier mache si ve yapilisini gosteren lutfi ozkok un cektigi belgesel cok etkileyicidir.
  • yaptıgı kadından nuhun gemisine verdiği isim hon dur. olof ultvedt ve jean tinguely yardım etmiştir bu projeyi yapmasında kendisine. ilk işlerinde yaptıgı heykelleri paint ball ile sergi açılışında boyatmış ve istediği gibi sansasyon olabilmiştir. gaudi nin park guell inden etkilendiği tarot parkı diye bir park da inşa etmiştir.
  • harry mathews'ün eşiydi.
  • bugün kunsthalle wien'de ''daddy'' adlı bir eserini izledim.eser diyorum çünkü kısa film mi,film mi karar veremedim sanat eleştirmeni ..vs. olmadığım için.gittiğim sergi power up-female pop art adını taşıyor.kadın sanatçıların,1950'lerin amerika'sında başlayan,1960'larda patlayan pop art akımını kadın sanatçıların elinden sunuyor bizlere.her neyse ne diyordum...işte ben de niki de saint phalle'in ''daddy'' adlı bu eserine şahit oldum.oturduğum yerde dona kaldım sadece,mıhlandım o koltuğa.ilk başta kadın egemen bir dünya izlediğimi sanıyordum.işkence edilen,köleleştirilmiş bir erkek...fakat daha sonradan o adamın,filmdeki kadınlardan birinin babası olduğunu anladım.ve kadının neden böyle bir şey yaptığını...
  • doğduğu yıl babası büyük buhran'da iflas eden, 21 yaşında anne olan, 23 yaşında nice'de psikolojik tedavi gören
    sonrasında yaratıcılığıyla idolleşen fransız kökenli kadın sanatçı.
  • henuz 11 yasindayken babasi tarafindan cinsel istismara ugrayan, son derece kati, konservatif ama feminen bir anne tarafindan buyutulen niki de saint phalle, bana biraz louise bourgeois tadi veriyor. baba odakli erkek ofkeleri ve bunu ifade etmek icin heykeli kullanmalari acisindan.
    1960larin basinda "shooting pictures" adini verdigi calismasinda, bir tahtaya bantladigi boya dolu tupleri uzak bir mesafeden nisan alarak vuruyor. tuplere isabet eden kursun, boyanin tahta uzerine dagilmasina sebep veriyor. bu nisan alip vurma islemi, bir performance art olarak adlandirilmisti. stockholm disindaki bir mekanda gerceklestirilen bu performans hakkinda, niki de saint phalle sonradan sunlari soylemistir:
    - i shot against daddy, all men, small men, tall men, big men, fat men, men, my brother, society, the church, the convent school, my family, my mother, all men, daddy, myself, men.. i shot because it was fun and made me feel great. i shot because i was fascinated watching the painting bleed and die. i shot for that moment of magic ecstasy.

    ofkesine bu kadar hayran kaldigim bu kadinin, son derece cocuksu ve naif resimleri de var. bir gunlugun parcasi izlenimi veren bu calismalari ise ozellikle 1960larin sonuna dogru baslamistir. bu resimlerde kullandigi mistik karakterler, sonradan yaratacagi "the nanas" ve "the tarot garden" calismalarinin ilk adimlari olmustur.
hesabın var mı? giriş yap