nip/tuck'tan akılda kalanlar

• (bkz: kese kağıdı)
  troy'da bir türklük seziyordum aslında.
• bir gün herkesin birbirini sikebileceği gerçeği.
• -seangillerin bitkili kasvetli evi
  -ağlak suratlı bir eş
  -troy un jilet gibi takım elbiseleri
  -operasyon öncesi görüşme ve hazırlıklar( en sevdiğim kısım)
  -diziyi izlerken sürekli insanı rahatsız eden duygu.
• sean'ın mal oğlu. o ne loser bi veletti arkadaş.
• 15 yıl önce erkekten kadına dönen, kendisini kadına döndüren doktorun oğlunu evlatlık alıp, büyütüp onunla sürekli seks yapan, bunun yanında ergen veletlerle yatmayı sürdüren kadın. troy bu ablanın içine girdiğinde dönme olduğunu anlamıştı.
• cüce orada da haturları götürüyordu, doktor sean mcnamara'nın karısı götürüyordu şuursuz.
  kadında bir acayipti, bir bölümde kocaya kafayı takacak yine bir sebep buluyor otelin barına gidiyor, orada herifin biriyle işi pişirip hemen odasına çıkıyorlar. adam strapon seti çıkartıyor -hey maşallah adamda neymiş ha- kadından istiyor kadın korkup krize giriyor kocasını arıyor gel beni kurtar diye. straponlu adam binbir özür diliyor ben seni fahişe sanmıştım sana zarar vermeyeceğim. sean ağbimiz gelip adama atarlanıyor kadını alıp gidiyor. kadın sürekli aldatıyor adamı, ülen ortağıyla bile yatıyor, çocuklar kimden belli değil.
  bence senaristler bütün sehir efsanelerini araştırıp yazıyorlardı. her bölümü akılda ayrı kalıcıydı.
• cristian'ın kör bi hatunla çok duygusal sevişmesi, gözünden akan yaş, müthiş bi bölümdü zaten o.
• burda doktorların bi tanesi bi kızı sevmişti.^*
  kızla romantik bi akşa geçirecekler.
  jakuzideler.
  kız bir çığlık attı.
  ardından jakuziden hızlıca çıktı.
  ve su kahverengiye boyandı.
  kız cırcırmış.
  
  arada çok gereksiz yere aklıma gelir.
  
  beynimde boş yere bunlarla dolu ya üzülüyorum. `:sanki biyonükler enerjinin amiplere etkisiyle dolu olacaktı`^*
• çıkartıp masaya koyan troy.
• (bkz: a perfect lie)
  
  make me beautiful,
  perfect soul,
  perfect mind,
  perfect face,
  a perfect lie...