• "28 haziran cuma günü helmuth von moltke, hemen saldırıya geçilmesini önerdiyse de, din adamları cuma günü savaşılmaz gerekçesiyle kabul etmediler. bunun üzerine moltke bir gece baskını yapılmasını önerdi. din adamları yine işe karışarak gece baskınının haydutların işi olduğunu, padişah ordusuna yakışmayacağını söylediler. osmanlı ordusunun oyalanmasından yararlanan ibrahim paşa, kendi kuvvetlerini osmanlıların kanatlarını kuşatacak biçimde düzenledi. moltke'nin birecik'e doğru geri çekilme önerisini, hafız mehmet paşa onuruna yediremedi ve reddetti. sonunda mısır ordusu saldırıya geçerek osmanlı ordusunu dört saat içinde ağır bir yenilgiye uğrattı."
    (bkz: bir ülkenin geri kalmış olduğunu anlama yolları)
  • osmanlı devleti'nin fiilen bitişini ilan eden savaştır.

    ancak önce ingilizler'in, sonra da almanlar'ın desteği ile devlet 1922 yılına kadar bitkisel hayatta yaşamaya devam etmiştir.
  • helmuth karl nernhard graf von moltke'nin ülkesine gönderdiği raporlara dayanarak 1839 yılında, kavalalı ibrahim paşa'ya karşı kurulan osmanlı birliklerinin ne halde olduğunu anlatırsak belki atatürk düşmanı, 7 düvele hükmetme fetişisti neo-osmanlıcılar durumu daha iyi anlarlar. hani osmanlı'yı atatürk yıkmış ya bakalım o çok şanlı osmanlı ne haldeymiş? gerçekten de 1923 yılında mı bitirilmiş yoksa 1839 yılında dahi bitik bir halde miymiş?

    savaş öncesi bölgede asker bulmakta zorluk çeken osmanlı ordusu, piyade ihtiyacını gidermek için tamamen kürdistan bölgesine yönelmişti. bu nedenle kavalalı'ya karşı kurulan ordunun tamamına yakını kürtlerden oluşuyordu. daha önceki muharebelerde verilen kayıplar o kadar fazlaydı ki hiçbir kürt, osmanlı ordusu adına savaşmak istemiyor, osmanlı ordusu asker almaya geldiğinde kürt erkekler dağlara kaçıyordu. kaçanların arkasından köpekler gönderiliyor; tutulanlar; çoğu zaman çocuklar ve sakatlar, uzun iplere sıralama bağlanmış ve elleri bağlı olarak orduya getiriliyorlardı.

    kürdistan bölgesinden zorla toplanan askerler, başlarında bulunan subayların dilini bilmedikleri için adeta esir muamelesi görüyorlardı. askerlerin ve komutanların birbirlerini anlamadığı, farklı diller konuştuğu bir ordu düşünebiliyor musunuz? düşünemiyorsanız alın size canlı kanlı örnek! durum böyle olunca doğal olarak kürt askerler arasında ordudan firar etme eğilimi oldukça fazlaydı. işin en trajik yanı, kürt askerler kaçmasın diye başlarına dikilen nispeten daha uyumlu kürt askerler herkesten önce firar ediyorlardı. kaçak başı 100 gulden verileceği söylense de bu ödül bile firarları engellemiyordu. bir seferde 50 askerin atları ve silahları yanlarına alıp kaçtığı geceler bile oluyordu.

    buna karşın askerin maaşı iyiydi, elbisesi mükemmel, yiyeceği boldu ve kendilerine tatlılıkla muamele ediliyordu; fakat hemen hemen hiç bir kürt iki seneden fazla dayanamıyordu. sonuç olarak üçte ikisi zorla askere alınmış, dillerini bilmedikleri bir orduda savaşan gönülsüz askerlerdi. ayrıca ordudaki ölüm oranı da bir hayli yüksekti. neredeyse orduya zorla getirilip de firar etmeyen iki kişiden biri savaş esnasında ölüyordu. ordunun üçte ikisinin bu haline ilave olarak ordudaki subayların tamamına yakına yeteneksiz ve iş bilmezdi. helmuth karl nernhard graf von moltke bu noktada ''onun için, böyle askerlerle hiç bir savaşın yapılamayacağına inanmak lazımdı'' der.

    kavalalı ibrahim paşa'nın ordusuna gelirsek ancak osmanlı ordusuyla kıyaslandığı zaman iyi denilebilecek bir orduya sahipti. mısır ordusu sayı olarak osmanlı ordusundan 10 bin kişi fazlaydı. (eğer osmanlı orduları birleşebilmiş olsa ibrahim paşa'nın ordusundan iki kat fazla askere sahip olabilirdi. neden birleşemediklerini sonraki paragraflarda açıklayacağım) ibrahim'in kıtalarının türklerden daha üstün manevra kabiliyeti vardı, topları daha çoktu ve daha iyi kullanılıyordu. tüm bu sayısal ve taktik üstünlüğe rağmen rağmen bir sene önce dürzilerle savaşıp çok büyük zayiatlar veren mısır ordusunun askerlerinin birçoğu henüz yeni askerlerden oluşuyordu. bu nedenle ordu içerisindeki maneviyat, osmanlı ordusunda olduğu gibi düşüktü. ordular karşı karşıya geldiği zamanlarda sık sık 30-40 kişilik gruplar halinde osmanlı ordusuna ilticalar yaşanıyordu. osmanlı ordusundaki bolluğa karşın mısır ordusunda yokluk hüküm sürüyordu. askerin erzağı, osmanlı askerinin üçte biri kadardı. asker çadırsız konaklıyor ve tam 18 aydır maaşını alamıyordu. bunların yanında, suriye'deki iç huzursuzluk olasılığı artıyor, halk isyan için bir hareket bekliyordu.

    objektif olarak baktığımızda iki tarafın da hali içler acısıydı. fakat her şeye rağmen helmuth von moltke'ye göre savaş öncesi osmanlı devleti başarıya daha yakın taraf olarak görünüyordu. fakat öyle bir etken vardı ki o etken, osmanlı'nın mısır'a karşı olan bütün üstün yanlarını yok etmişti. neydi o?

    mısır ordusunu suriye'de, kendi varlığı bahis konusu olan tek bir insan* kumanda ederken osmanlı ordusunu, her birinin farklı menfaatleri olan ve birbirlerini kıskanan dört komutan kumanda ediyordu. (yukarıda anlattığım ordunun birleşememe durumunun sebebi budur) bu yüzden de çarpışma başladığı sırada izzet paşa kuvvetleri hala 150 saat geride, kayseri'de bulunuyordu ve konya'da hacı ali paşa da o kadar pasif kalıyordu ki ibrahim bütün geçitlerdeki askerlerini çekebilmiş ve bu suretle kuvvetini artırabilmişti. hafız paşa ise harp istiyordu ve bu suretle hükümdarının en gizli emellerine göre hareket edeceğinden emindi. ayrıca din adamları ordunun işlerine çok fazla karışıyor, üst düzey subaylar ve hafız paşa mollaların sözlerine oldukça itimat ediyordu. komutanlar, bir harekat ya da baskın planı olduğunda bunu mollalara danışıp öyle karar veriyordu. sırf bu nedenle dediği hiçbir şeye kulak asılmayan helmuth karl nernhard graf von moltke artık bu saçmalıklara daha fazla dayanamadığı için istifasını verip savaşa yetkisiz bir asker olarak devam etmek istese de istifası kabul edilmemişti.

    nihayetinde savaş bitti ve osmanlı ordusu çok ağır bir yenilgi aldı. aslında bu yenilgi, yukarıda anlattığım sebeplerden dolayı fiilen bitmiş ordunun resmen tarumar edildiği anlamına geliyordu. aslında ibrahim paşa'nın ordusu da en az osmanlı ordusu kadar aciz bir durumdaydı. işin içine osmanlı ordusunun liyakatsız, kendi çıkarlarını düşünen subayları ve din adamları girince iki aciz ordunun savaşını daha aciz olan taraf kaybetti.

    kaynak: helmuth von moltke'nin türkiye mektupları
  • nizip muharebesi 1839 - osmanlı kendi valisinin ordusuna nasıl yenildi?
    osmanlı ordusunun komutanı hafız ahmet paşa idi. bu zat cesurdu, fakat düzenli bir meydan muharebesi yapmamıştı. üstelik de komutasındaki generallerden çok mollaların düşüncelerine önem veriyordu.
    nizip alanında bu iki ordu harp kurallarına uygun olarak yerleşmişti. bir cuma günü prusyalı kurmay subaylar, osmanlı ordusu mısırlıları yenecek bir durumda bulunduğundan, hemen muharebeye girişilmesi için başkomutan hafız paşa'ya tavsiyelerde bulundular.
    fakat orduda bulunan ulema, cuma günü harp yapılmasının şer'an caiz olmadığım ileri sürdüler. ertesi gün prusyalı subaylar bir gece baskın yapılmasını teklif ettiler. ulema bu sefer de gece ansızın haydut gibi baskın yapılmasının padişah askerlerinin şanına yakışık alamayacağı düşüncesinde bulundular. bu arada mısır ordusu osmanlı kanatlarını kuşatacak bir durum yarattı. moltke, hafız paşa'ya birecik üzerine çekilip kuşatmadan kurtulmasını tavsiye etti. fakat paşa, her ne sebeple olursa olsun geri çekilmeyi şerefsizlik saydığı için yerinden kımıldamadı.
    nihayet mısırlıların beklenilen saldırışı 29 haziran'da başladı. hafız paşa'nın derme çatma ve hurafeler içinde yaşayan ordusu dört saat içinde perişan edildi. harp meydanında binlerce ölü, on binlerce esir ve 160 parça top bırakıldı.
    bir defa daha ibrahim paşa kuvvetlerine anadolu kapıları ve istanbul yolu açılmıştı. ıı. mahmut'u bu yeni ve büyük felaketi öğrenmekten bir şey kurtarabilirdi: ölüm. padişah, 1 temmuz 1839 kara haberin istanbul'a varmasından birkaç gün önce öldü. yerine geçen oğlu abdülmecit henüz on altı yaşlarında idi.
    enver ziya karal osmanlı tarih v, s. 141, 142.
  • (bkz: #62032307)
  • osmanlının askeri bağımsızlığını kaybettiği savaştır.öyle ya valisine bile söz geçiremediği ortaya çıkmıştır.
    çok konuşulmaz bu savaş,gurur kırıcılığından mıdır,yoksa resmi tarihin bizi ingilizlşer kurtardı demeyi kendine yedirememesinden midir bilinmez..

    (bkz: baltalimanı antlaşması)
  • 24 haziran 1839 tarihinde gerçekleşmiş olan savaş.
    kavalalı mehmet ali paşa'nın oğlu ibrahim paşa'nın ordusu osmanlı ordusunu yenmiştir. ardından osmanlı devletinine yardım eden avusturya imparatorluğu, ibrahim paşa'nın donanmasını kıstırmış ve onun mısır'a geri dönmesini sağlamıştır.
  • omrunun sonuna gelmis curuk bir osmanli imparatorlugu ile bu imparatorlugun enkazini hakimiyeti altinda bulundugu yozlasmis hanedandan alip diriltmeyi amac edinmis bir generali arasinda gecen olay. bu savasa dogru ilerleyen olaylar zincirinin fitili yunanistan'in goz gore gore karadaki tum basarilara ragmen kaybedilmesi ve misir donanmasinin yok edilmesiyle ateslenmistir.

    disiplinli bir ordu ve bu orduyu besleyen bir sanayi kurup avrupa guclerine karsi koyabilecek bir guc kurmayi amaclayan kavalali mehmet ali pasa, sacma sapan siyasi buhranlar ve sosyokulturel cokusle bogusan hanedan ordusunu rahatlikla yenip istanbul'u rahatlikla ele gecirecek bir konuma ulasmistir.

    bu olayin sonu da misirin kukla yonetimi olma riskiyle yuzlesen babialinin, osmanlinin ezeli dusmani rusya basta olmak uzere avrupali guclerden yardim istemesiyle gelmistir.
    _____________________________________________________________________

    bu son osmanli hanedaninin ulkesine en buyuk ihaneti ve tarihimizin en kara olaylarindandir. avrupali elcilerin insanimizin sirtina binerek gezdikleri, askerimizi kirbacladiklari, mecliste partilesmenin hangi avrupali guce sadik olunduguyla belirlendigi les bir devri baslatmistir.
  • antep'in ilk gazi olduğu savaş aslında budur.
    inkılapçı meşruti cephe-mehmetalicilerin ayak sesleri ta viyana kapılarında yankılanmıştır o gün.

    (bkz: 24 haziran dünya hidivcilik günü)
  • ikinci mahmud devrinde, kavalalı mehmet ali paşa kuvvetlerinin, osmanlı ordusunu bozguna uğrattığı savaştır.
hesabın var mı? giriş yap