• vakti zamanında, artık hatırlanmayan yerlerde kendisine şöyle seslenilmiş olan yazar. hep yakında kalsın.

    toprağın kendi karalığı yetmezmiş gibi üzerinde yaşayanlar da gün geçtikçe siyahlaşıyor. davranışlar, umutlar, sevgiler, aşklar, dostluklar, örümcek ağına takılmış kelebek gibi çırpınıyor kurtulalım derken daha da yapışarak yalana, dolana ...
    amacımızdan sapıyoruz, bir kazık da yandakine atalım diyoruz ki biraz daha öne geçelim. biraz daha üzelim karşımızdakini de biz mutlu olalım kendi yalanlarımızda yüzerek...
    '' ve sen gök bu toprağı mavi renginle kapla. kapla ki şaşıp yolumuzu bulamadığımızda sana bakıp akıllanalım." diye başlamak istedim yazıma uzun yıllardır tanıdığım dostuma çok uzaktaymış gibi seslenirken.
    belli ki metro yiyerek geçirdiğimiz günler, ercan'ın önündeki demirlerde oturup lafladığımız saatler, kendini yokluğa bırakıyor fark ettirmeden yavaş yavaş. yorulmalarımız, artık saatlerce basketbol oynamaktan, gülüp eğlenmekten değil kardeşim.
    biliyoruz ki çizdiğimiz yol gerçekten zor, takılıyoruz hayatlarımızın en güzel yıllarında basit olaylara, belki yokluğu en çok maneviyattan çektik bu sitede, görmeden duymadan.
    ikimiz de uyuyamıyoruz. kapatamıyoruz akıllarımızı hiçliğe, korkmadan adım atamıyoruz bilinmezliğe, hep "ama"lar la dolu cümlelerimiz var. ama olsun kardeşim gün gelince, biz de dedelerimiz gibi aynı masalarda oturup zamanı gelince hesap vereceğiz isteyene ..
  • çiçeği burnunda asker, hızlı megan kaptanı olarak da bilinir.
  • uzun marlboro'yu memlekete getiren üç kişilik ekipten birisidir.
  • kendisi kelimenin tam anlamıyla baba olmuştur. sevdiceğine ve bebeğine mutluluklar dileriz.
hesabın var mı? giriş yap